9.Bölüm ~ Hüzünle Boyanan Saçlar

38 29 13
                                    

Keyifli okumalar 🧚🏻‍♀️



Teyzemin eldivenli elleriyle annemin saçına bir şeyler sürmesini kaç dakikadır izliyorum bilmiyorum. Odanın içinde dolanan bu zehirli kokuyu ise umursamıyorum. Teyzemin ilk birkaç dakika beni odadan kovma girişimleri boşa çıkmış ve zaten sonrasında bana laf geçiremeyince boşvermişti. Annem ise başından beri ağzını açmamış ve beni görmezden gelmeye devam etmişti. Yine de içinden ne geçirdiğini biliyordum. Yani sanırım biliyorum. Ablam odasında piyano çalıp örnek davranışlarda bulunurken ben burada boş işler peşindeydim. Annem de büyük ihtimalle bunu düşünüyordu ya da beni aklından geçirebilecek kadar önemsemiyor da olabilirdi.

"Anka, tamam gitmiyorsun ama lütfen koltuğa çık. Çok dibimizde durma. Boyanın kokusu başını ağrıtır bak."

Teyzemin mırıldanmasını duyunca biraz uzaklaştım onlardan ve meraklı düşüncelerimi dışarı çıkardım.

"Teyze, neden bu garip şeyi burada yapıyorsunuz?"

Bu benim için önemli bir soruydu. Oturma odamızın ortasında rengi garip, kokusu berbat bir şeyi annemin  kafasına sürüp duruyorlardı.

Teyzemin yüksek sesli kahkasıyla annem rahatsızca kıpırdanıp bana baktı. Bakışlarında daha önce görmediğim, dudaklarında bana olduğuna şaşırdığım bir ifade vardı. Sanırım annem tebessüm ediyordu ve bu hiçte daha öncekiler gibi bir tebessüm değildi. Büyüdüğüm zaman anlayacaktım ki bu annemden aldığım tek içten tebessümdü. Diğerleri alay barındırıyordu çünkü.


Saatler önce oturduğum koltuktan kalktığımda yansımam da çok farklı biri vardı. Eve gelişimde dahi önüme düşen saçlara şaşkınlıkla bakıyordum. Bu durumun aynısını Star'ın da beni gördüğünde yaşadığını anlamıştım. Başta yanıma yaklaşamamış sonrasın da yavaşça yanıma sokulmuştu. Koşa koşa çıktığım yatak odamda ise dakikalardır aynada ki kıza bakıyordum. Görünüşü farklıydı. Uzun zamandır saçlarımı boyatmakla alakalı bir şeyler vardı zihnimde fakat siyah saçlarımdan vazgeçmek zor geliyordu. Erteleyebildiğim kadar ertelediğim bu fikrimi sonunda gerçekleştirebilmiştim. Yansımama tebessüm ile baktım. Kendim için ufak bir şey yapmıştım ama çok iyi hissediyordum. Yeni gri saçlarımı çok sevmiştim. Yansımama hayranlıkla baktığım sırada aklım bir anda geçmişe daldı. Henüz küçük bir çocukken boya kokusuna alışmıştım aslında. Teyzem, annemin saçlarını her ay boyamaya gelirdi. Onları izlemek, sohbetlerini dinlemek hoşuma giderdi. Teyzem boyanın kokusunun başımı ağrıtacağını düşünüp beni uzaklaştırmaya çalışırdı, annem ise hiç konuşmazdı benimle. Ben ise inat edip yanlarından ayrılmazdım. Aklıma gelen bu ufak an yüzümdeki tebessümü silip yerine huysuz bir ifade bırakmıştı.

"ANKA!"

Barçın'ın gür sesini duyduğumda kendi kendime söylenmeye başladım.
Sabah evde yoktu ne diye günün ortasında eve gelmişti sanki? Yerimden kalkıp koşar adımlarla salona indim. Elini beline yaslamış beni bekliyordu.

"Ne diye bağıyorsun?"

Gözlerini devirip sesli bir şekilde nefes verdi.

"Yaklaşık 10 dakikadır burada sana sesleniyorum çünkü ama duymuyorsun ki beni."

Göz devirip beklemeye başladım. Söyleceklerini bitirsin ve ben de çabucak masama geçip çizgi romanım için çalışayım istiyordum.

Barçın ise susup beni incelemeye başladı. Elini siyah saçlarından geçirip irkilerek yüzüme baktı.

"Saçların," dedi ve ardından tekrar sustu. Eliyle önce beni sonra saçlarımı gösterdi. Gri renge boyadığım saçlarımda uzun süre oyalandı bakışları. Şaşırmıştı fakat onu bu kadar şaşırtanın ne olduğunu anlamamıştım. Yüz ifadesi o kadar komiğime gitti ki kendime engel olamadım.

ÖZGÜRLÜK İSTEYEN MELODİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin