maze in the mirror, beomjun

0.1

maze in the mirror, beomjun

'Cause I knew you
Steppin' on the last train
Marked me like a bloodstain, I
I knew you
Tried to change the ending
Peter losing Wendy, I
I knew you

Oğlanın dudakları şarkıyla uyumlu bir şekilde hareket ederken sıcak rüzgar saçlarına çarpıyor, arabanın camından dışarı doğru uçuşmalarını sağlıyordu.

Parmaklarını ritmik hareketlerle dizine vurup yanından geçtiği yüksek binaları izliyordu. Üstünde birkaç saattir yolda olmanın vermiş olduğu yorgunluk varken gözlerini kırptı.

Uzun kahverengi saçını kulağının arkasına sıkıştırdı ve arabayı süren arkadaşına döndü.

"Ne kadar kaldı Soobin?"

Soobin birkaç saniyeliğine arkadaşına bakmış, ardından tekrar yola çevirmişti gözlerini.

"Bir saate yakın. Araba yolculuğunun seni böyle yaptığını bile bile neden ısrarla uçakla gitmek istemedin ki?"

Beomgyu omuz silkip midesini tuttu. "Ya param kalmadı, annemlerin gönderdiği tüm parayı harcadım neredeyse," Oğlan bir anda dikleşti. "Soobin."

Beomgyu gelen bulantı ile öne doğru eğilirken Soobin gözlerini kocaman açtı.

"Arabama kusarsan sikerim seni Beomgyu."

Otobanda olmalarına rağmen aceleyle selektörlerini yakıp kenara çekti arabayı Soobin, uzun saçlı oğlan kendini direkt dışarı atıp midesindeki her şeyi çıkarttı.

Soobin bileğindeki tokayla onun saçlarını bağladı, ardından da kapağını açtığı suyu uzattı.

"Daha iyi mi miden?"

Beomgyu onun elindeki suyu alıp birkaç yudum içtikten sonra Soobin'in omzuna vurdu ve ağlamaklı bir ses çıkarttı.

"Ağzına sıçayım böyle uzun yolun."

Halsizce eski yerine döndü, Soobin kapıyı onun için kapattığında da Beomgyu kemerini taktı.

"Kimse sana yeni tanıştığın biriyle bara git demedi Beomgyu, paranın çoğunu oraya verdin zaten."

Bununla birlikte oğlan umursamazca silkti omuzlarını. "Pişman değilim, on kez kusacağımı bilsem yine de o bara giderdim."

"Bunu arabam dışında her yerde yapabilirsin."

Arkadaşının sözlerine gülüp oturduğu yere yayılırken bardaki oğlanı düşündü, ardından dudaklarını ıslattı.

"O kadar zengin olmasına rağmen bizim üniversiteye gideceğini öğrenince çok şaşırmıştım."

Tepkisine bakmak için kafasını çevirdi, Soobin başını salladı.

"Ben de öyle, konuşması ve sohbeti samimiydi."

Biraz sonra duraksayıp kaşlarını çattı ve "Adı neydi?" diye sordu.

"Taehyun, Kang Taehyun."

Beomgyu direkt olarak cevapladı ve derin bir nefes vererek yolu izlemeye koyuldu. Çok geçmeden uyuya kaldığı için yolun geri kalanı da sessiz bir şekilde devam etmişti.