Bol yorumm
☆10.10.2016
Okullar açılalı bir ay olmuştu. Beomgyu dokuzuncu sınıfa yavaş yavaş alınıyordu.
Sadece birkaç kişiyle iletişim kurmak dışında arkadaş edinmemişti. Tek başına oturuyor, yemek yiyor, ve derslerini dinliyordu. Bu yeni konular onu biraz zorlasa da elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyordu.
Şimdi öğle arasıydı ve yine tek başına oturmuş, defterinin üstünü karalıyordu. Derin bir iç çektiğinde yanına biri oturdu.
Odaklandığı için korksa da pek belli etmeyip kafasını çevirdi. Yanına oturan çocuk ona kocaman gülümsedi.
"Selam, ben Soobin."
Beomgyu hafifçe gülümsedi, kaba gözükmek istemiyordu. "Beomgyu ben de."
"Yalnız oturduğunu gördüm de, neden dışarı çıkıp diğerleriyle vakit geçirmiyorsun?"
Soobin sahici bir merakla konuşunca Beomgyu omuz silkti ve "Henüz arkadaşım yok." Diye mırıldandı.
Soobin bununla birlikte gülümseyince Beomgyu onunla dalga geçmesinden korktu, fakat sandığının aksine Soobin ona elini uzattı.
"Benim de yok, arkadaş olmak ister misin?"
Ani teklifle birlikte ne yapacağını pek bilemezken içindeki mutluluğu hissetti. Bir yanı isterken diğer yanı istemiyordu. Açıkçası güvenmeye korkuyordu. Çünkü az önce tanışmışlardı henüz.
Yine de, en kötü ne olabilir diye düşündü.
"Olur."
Gülümsemesi dudaklarına yayılırken artık arkadaşı olan çocuğun elini sıktı. Bununla birlikte ikisi de kıkırdarken Soobin onu biraz bahçede dolaşmak için ikna etti.
Beomgyu Soobin'in boyunu çok uzun bulmuş, açıkçası hayran bile kalmıştı. Kendi de bu kadar cılız olmamayı dilerdi ama her şey istenilen gibi olmuyordu.
Birbirlerine hayatlarından ve kendilerinden bahsedip birkaç anı anlatmışlar, bahçede dolaşırken güzel vakit geçirmişlerdi.
En sonunda gelecek planlarından bahsettiler. Beomgyu kocaman gülümsedi.
"Söz yazarı olmak istiyorum, gitar çalmayı da çok seviyorum. Genel olarak müzikle ilgilenmek istiyorum."
Soobin heyecanla onun koluna dokundu. "Gitar mı çalıyorsun?" Beomgyu kafasını aşağı yukarı salladı. Henüz pek iyi olmasa da bir şeyler deniyordu.
"Çok havalı, imrendim."
Beomgyu ona gülümsedi, ardından "Sen ne olmak istiyorsun?" diye sordu. Soobin biraz düşündü. Henüz karar vermemişti aslında.
"Bilmiyorum ki, aklımda kesin bir şey yok. Ama veterinerlik tam benlik gibi geliyor."
Beomgyu yeni arkadaşının koluna girdi ve "Veterinerlik çok güzel bence." diye mırıldandı. Soobin de kafasını sallayıp onu onayladıktan sonra zil çaldı. İkisi birlikte kendi sınıfına giderken Beomgyu panoya asılan kağıdı gördü.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
maze in the mirror, beomjun
FanfictionBirinin bedeninde izler vardı, diğerinin kalbinde. |angst