Yorum yapmayi unutmayalimm✨️
***
Elimdeki elektro gitarı yavaşça yerinden alıp dizime yerleştirdim. Gözüme giren saçları geriye doğru ittim, artık kestirmem gerektiğini bana sürekli hatırlatıyorlardı.
Benimle birlikte seçilen beş kişi vardı. Tabii biz birinci gruptuk, diğer grup klasik bir müzikle gösteri sergileyeceği için oldukça kalabalıklardı.
Taehyun da o gruptaydı.
Yeonjun ve onun yer değiştirmesini dilerdim. Keşke o burada olsaydı. Dersler biraz daha keyifli geçebilirdi, bu şekilde ikimiz de muhatap olmamaya ve birbirimize bakmamaya çalışırken her şey oldukça zordu.
"Hey Beomi."
Jongseong beni omzumdan dürttü, gülüp ona döndüm. "Efendim?"
"Çocuklarla yemek yemeye gideceğiz ders bitince, gelsene sen de bizimle."
Çocuklar dediği kişileri az çok tanıyordum. Bayağı kalabalıklardı ve genelde birlikte takılıyorlardı. Hepsiyle minik de olsa bir sohbetim geçmişti.
Şimdi beni aralarına davet ediyor olmaları oldukça hoştu. "Beni de tarikatınıza katılmak için ikna mı etmeye çalışıyorsun?" Kaşlarımı kaldırdım, bununla birlikte kahkaha atıp omzuma vurdu.
Uzaktan bakınca birbirlerinden hiç ayrılmadan dolaşan yedi kişi göze oldukça korkutucu görünüyordu.
"Seni de yeni üyemiz yapacağız, ne dersin?"
Göz kırptı, gülüşüm büyürken "Üzgünüm, belki bi' dahaki sefere hm?" Dedim. Omuz silkip ellerini havaya kaldırdı.
"Teklif var ısrar yok ama kapımız daima açık."
Düşük moralim biraz daha yerine geldiği için gülümseyerek önüme döndüm. Gitarımın akorunu yaptım, elim kılıfını içindeki penaya gidince birkaç saniye duraksadım.
Gözlerim turuncu kalpli ve diğer pena arasında dolaştı, ardından diğerini aldım elime. Derin nefesimi dışarı verip Bay Kim'in komutlarına uyarak biraz ısındık.
Yeonjun önde Heeseung ile birlikte solist olarak bulunurken ben, jongseong ve Jaeyun müzik aletlerinden sorumluyduk.
Festivale kadar yapılacak tüm şeylerin üstünden geçtik. Konuyu konuşmak bile dönemin oldukça yoğun olacağını yüzüme çarpıyor gibiydi.
Başlık şarkısını ise bize bırakmıştı. Harika.
"Takılın kafanıza göre, seçtiğiniz şarkıyı ve konsepti bana iletmeyi unutmayın ki hemen başlayalım çalışmalara."
Odadan çıktığında derin bir nefes verdim. Jaeyun elindeki bageti zile vurunca irkilerek ona döndüm.
"Kendimi bile isteye bu yoğunluğun içine sürükledim."
Heeseung onun omzuna vurdu. "En azından özel ders alma şansımız var, olumlu açıdan bak biraz." Jaeyun omuz silkti. Güldüm, elektro gitarımı kenara bırakıp sohbetlerine dahil olmak için döndüğüm sıra odanın kapısı açıldı.
Taehyun içeriye adım attı. Üstünde yırtık kot pantolon ve oldukça salaş bir gömlek vardı. Gevşek kravatı, gömleğin üstüne giydiği ceketi ve kafasındaki şapkayla klasik müzik grubunda çalacak birine göre oldukça fazla rock havası veriyordu.
Uzun siyah saç tutamları şapkanın altından adeta el sallarken onu ilk kez böyle giyinirken gördüğüm için alık alık bakıyordum.
Jongseong ıslık çalmış, ayağa kalkıp Taehyun'ın yanına damlamıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
maze in the mirror, beomjun
FanfictionBirinin bedeninde izler vardı, diğerinin kalbinde. |angst