Hafızasını kaybetmiş bir halde baş düşmanının evinde esir olarak uyanan Meira, geçmişte işlediği affedilemez bir günâhın bedelini ödüyor olduğunu öğrenir.
Meira uyandığında ona söylediği ilk cümlesi "biz düşmanız" olan adamın, bir zamanlar gözlerin...
● Merak ediyorum Santral'de olsaydınız takma isminizi ne koyardınız? Gelecek bölümlerde hikayeye dahil olacak birkaç Santral ahalisine bu takma isimlerden vermeyi düşünüyorum.
Beğenerek ve yorum atarak desteklerini gösteren herkese teşekkürler^^
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm Otuz Yedi "Hayalet ve Sarışın."
Meira Shavit Dördüncü Meira
Bölüm şarkısı: Sup Pielea Mea - Carla's Dream
ℒ
Çiseleyen ılık bir ilkbahar havasına uyanmıştım, bugün Mayısın on dördüydü ve çiftlikten ayrılacaktık.
Uygar bavulumuzu bagaja yüklerken ona yanaşmış, ''Mert ile konuşmayacak mısın?'' diye onu sıkıştırmıştım.
''Zamanı geldiğinde,'' dedi o da bagaj kapısını sertçe örterken. ''Yoksa o benim sinirimi bozmaya ben de onu yumruklamaya devam edeceğim.''
Mert'in arabası yoktu, dün geceden sonra çiftliğe gelmemişti ve ona veda edememek üzücüydü ama Roze de aynı şeyi söylüyor, biraz zaman tanıyıp onları kendi haline bırakmamı öneriyordu. Santral'den birkaç kişi bizi uğurlamak üzere bu sabahın erken saatinde bahçeye inmişti. Roze bana sıkıca sarılıyor ve benden buraya sık sık uğrayacağımın sözünü alıyordu.