Lily : İksir dersi ilk defa bu kadar kötü geçti.
Lily : İşin kötüsü benim kazanım patlarken senin kısa sürede tek başına en iyi iksiri yapman beni kelimenin tam anlamıyla deliye döndürdü.
Lily : Çok çalışkan biri değilimdir hatta bazı derslere sadece son gece çalışıp yeterli bir not ile geçtiğim çok oldu.
Lily : İksir dersi asla son gece çalıştığım bir ders değildi, en sevdiğim ders iksir.
Lily : Bugüne kadar hiç başarısız olmadığım bir iksir yapmadım, hep en iyi iksiri ben yapardım aksine.
Lily : Bu yüzden slug kulübüne davetliyim, kısa sürede en iyi iksiri yapmak benim işim Potter.
Lily : Nasıl olduğunu hâlâ anlamadım ama benim kazanım patladı.
Lily : Ben kazanımı patlatırken senin sanki her gün sabah kalkıp duş aldıktan sonra yaptığın bir rutinmiș gibi iksiri hiç zorlanmadan hatta çocuk oyuncağıymıș gibi önemsemeden yapman beni deli etti.
Lily : Hâlâ deli ediyor.
Lily : Bu iksir için üç gündür çalışıyordum, hem de kütüphanede!
Lily : Kütüphane yeterince rahatsız edici değilmiş gibi üst üste üç gün gittim, hiç yapmazdım.
Lily : Kütüphaneye ödev için yardımcı olacağını düşündüğüm kitapları almak için giderim, okuyacak kitap bulamadığım zaman giderim ya da kimsenin beni bulmasını istemediğim zaman.
Lily : Ödevleri çoğu zaman yapmayı unuttuğum için yemek yerken yaparım, kahvaltılarda bu yüzden hep elimde parşömen olur.
Lily : Kütüphane fazla sessiz, ben ses severim.
Lily : Ama bu lanet olası iksir için üç günümü kütüphanede çürüterek harcadım.
Lily : Patlaması için değil.
Lily : Başarısız olmak için değil.
Lily : Benim günlerce uğraştığım, çalıştığım, zamanımı ayırdığım şeyleri yapamazken senin doğru dürüst çalışmadan elde etmenden nefret ediyorum.
Lily : Normalde hırslı biri değilimdir, tek ben başarılı olayım kalan herkes başarısız olsun düşüncesinden de hiç haz etmem üstelik.
Lily : Ama sen sadece bir işte başarılı değilsin, çoğu şeyde başarılısın.
Lily : Senden nefret etmemin altıncı sebebi, kendini bir şey sanman.
Lily : Çok iyi quidditch oynuyorsun.
Lily : Kendine de o kadar çok güveniyorsun ki her seferinde gözlerinle benim orada olup olmadığımı kontrol ediyorsun, orada olduğumu görünce kendini daha fazla 'bir şey' sanıyorsun.
Lily : Anında bağırıyorsun 'Lily-çiçeğim bu sayı senin için.' sonra da sayı yapıyorsun.
Lily : Sayıyı alacağına eminsin, alıyorsun. Sonra süpürgende dönüp bana göz kırpıyorsun, beni ne kadar zor duruma düşürdüğünü görmüyor musun?
Lily : Ayrıca süpürgendeyken her zaman dağınık olan kuzgun karası saçların daha çok dağılıyor, rüzgar ile buluşunca ayrı komik görünüyorlar.
Lily : Normalde karışık gibi görünmelerine rağmen fazla yumuşak ve bakımlı olan o saçların!
Lily : Yine de kızlar hemen çığlık atıyor, birbirlerini dürtüp saçlarını işaret ediyorlar, oturdukları yerde çırpınıyor sen onları gör diye şekilden şekile giriyorlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
10 Things I Hate About You & Jily texting
FanfictionBilinmeyen Numara : Seni sevmek intihar etmek demek intihar sadece bedenen olmak zorunda değildir, gözle görülmeyen çizikler açar kalpte seni sevmek. Seni sevmek intihar etmek demek çünkü seni sevenlerin ruhu milyonlarca parçaya ayrılır her bir parç...