4.BÖLÜM-GERÇEKLİK ALGISINI YİTİRMEK-

1.1K 89 199
                                    

Selamlarrrr

Bir tane okuyucumun 'tatlısın' mesajı ile evde hafif bir çığlık atıp sonra gaza gelip bölümü attım.(⁠。⁠♡⁠‿⁠♡⁠。⁠)

Emin olun siz daha tatlısınız. Sizleri çok seviyorummm>>>

Neyse uzatmayalım şimdiden iyi okumalar.

~~~~

"Durumu ne?" Bir ses duyuyordum. Ama sanki duymuyor gibiydim de.

Gözlerimi açmakta zorlanıyordum.

"Birazdan uyanır beyefendi. Herhangi bir şey olursa şuradaki tuşa basmanız yeterli." Duyduğum ses kesilince kapı sesi geldi.

Beyefendi mı demişti o? Tuş ne alakaydı?

Hafif yerimde kıpırdanarak gözlerimi yavaş yavaş açtım. Anında yüzüme vuran ışıkla yüzüm buruştu. Gözlerimi kırparak alışmaya çalıştım.

Kendimi iyi hissedince açıp bulunduğum yeri inceledim.

Bir odada yatıyordum. Ve burası hastane odasıydı.

Hastaneler ve odalarında nefret ediyordum. Benden çok şey almıştı.

Tam o anda odanın başında dikilmiş takım elbiseli bir adam gördüm.

Kaşlarım çatıldı.

"Kimsiniz?" Hafif buğulu çıkan sesim ile yüzüne kocaman bir gülümseme koydu.

Kim lan bu?

"Dinlenseniz iyi olacak. Ben bir doktoru çağırayım." Ağzımı açmama bile izin vermeden hemen odadan çıkınca arkasından bakmakla yetindim.

Başım çok ağrıyordu.

Tam gözlerimi kapatmışken kapının destursuz açılması ile ben de gözlerimi açtım. Karşımda doktor olduğu her halinden belli olan adam ve daha deminki adam vardı.

"Nasıl hissediyorsunuz Melih Kaan Bey?"
Leş kargalarının sabah yediği yemek gibi hissediyordum.

"Sadece başım ağrıyor." Kafasını sallayıp gülümsedi. "Gerekli tespitler siz uyurken yapıldı. Herhangi bir hasarınız yok. Sadece düşmenin vermiş olduğu bir baş ağrısı olduğunu düşünüyoruz." Hangi düşme?

"Ben buraya nasıl geldim?" Doktor tam soruma yanıt verecekken yanındaki adam ondan önce davranarak bir adım öne çıktı. "Sokakta baygın bir şekilde yatıyordun genç adam. Seni ben getirdim buraya." Teşekkür.

Hafif kafamı salladım. Anladığım belli etmek için. "Sağ olun." Keşke orada bırakıp gitseydi.

"Ne zaman çıkacağım?" Doktora yönettiğim soru ile 'çıkış işlemlerinden sonra' gibi zırvalıklar aldıktan sonra hemen her şeyi tamamlayıp üstümü giyinerek hastaneden hemen çıktım.

Tabi bu süre zarfında beni sözde kurtaran adam yanımdan hiç ayrılmamıştı. Adama git diyordum yüzsüz gibi dibimde bitiriyordu.

Belki ona minnet duymam falan lazımdı. Ama bu adamdan hiç hoşlanmamıştım.

En son telefonla konuştuğunu görüp hızlıca çıkışa doğru ilerledim. Şayet bu adam eve kadar gelirdi.

Dışarı çıkınca derin bir nefes aldım.

Huzurla gözlerimi kapatacaktım ki adamın sesini duydum. "Ufaklık gitmedin mi?" Uyuz şey. Birde ufaklık diyor.

"Gittim."

"Gittin?"

"Evet?"

"Ben de seni bırakayım diyecektim ama gittiysen sıkıntı yok."diyerek beni takmadan ellerini pantolonunun cebine koyarak önden önden gidip kırmızı spor arabaya havalı bir şekilde binip gitmişti.

Gitmeden önce göz kırpmayı da unutmamıştı.

Ben daha demin ne yaşamıştım?Ve böylesine zengin görünen kişinin bizim mahallede ne işi vardı?

Boş boş arabanın arkasından bakmayı bırakarak göz devirdim.

Sonra aklıma gelen şey ile gözlerim çikolata sütüne gelen zamları görmüş gibi açıldı.

Ben hastanedeydim? Doktor vardı? Adam vardı? Ben vardım? Ben?!

Ben kaçırılmamış mıydım?!

En son çok yakışıklı, zengin ve bir o kadar enayi duran adam beni kaçıracaktı?

Kaşlarımı çatarak o anları düşündüm. Ben yol ortasında bayılmamıştım. Ben bayılttırılmıştım!

Ama neden beni kaçırmak isteyen biri bıraksındı ki?

Ellerim bir anda böbreklerime gitti. Almışlar mıydı ki? Lan onlar bana lazımdı?!

Hafif saçma hareketlerle vücudumda acı var mı diye kendimce test ettim.

Yoktu. Gayet sağlıklıydım.

Aklıma gelen fikir ile telefona baktım. Hâla aynı gündeydik. Sadece iki saat geçmişti.

Benim gördüğüm adam gerçekten hayal olabilir miydi? Çünkü adam tam da hayallere layık biriydi. Kitap karakteri gibi bir şeydi.

Çok çok yakışıklı ve aynı zamanda zengindi.

Kesin hayaldi.

Elimi göbeğime gömüp iki kere vurdum. Galiba bunu aç bırakmamak lazımdı.

Yoksa gerçeklik algımı yitiriyordum..

~~~~

Burada size gerçeği anlatmak isteyen birisi var gibi..

Bölümü silip silip yazdım. Sonra ortaya bu çıktı. İnşaAllah beğenirsiniz.

Bölüm nasıldı?

Melih Kaan Argah?

Kırmızı spor arabası olan adam?

Sizce biz gerçekten delirdik mi? Hsksndjdks daha çok gerçeklik algısını yitirmek diyelim.

Yorumlarda fikrinizi belirtirseniz sevinirim.

Diğer bölümde görüşmek üzere

Seviliyorsunuzzz

TEK GERÇEK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin