demolition lovers

Party

OKURLARIM MERHABA bu bolumde tum utangacligimi bir kenara birakip smut part yazdim, rahatsiz olanlar o bolumu atlasin oraya uyari olarak yazcagim.

Tom içeriye bize bakmadan girdi ve lavaboya girdi.
Georg bize döndü.

Georg: Şimdi masamıza geri dönüyoruz, ve kesinlikle hiç bir şey olmamış gibi yapıyoruz, tamam?

Herkes içeriye girdi, ben ise olanların şaşkınlığından 3 dakika orada Carl ile öylece durdum.

Carl: Girelim artık, Tom gelmiş.

Jane: Aay yook.

Carl: Neden?

Jane: Yok ben gitmem.

Carl: Ben gidiyorum.

Jane: Beni burada bırakacak mısın gerçekten!

Carl: Hayır seni getirmenin bir yolunu bulacağım.

Carl gitti bende öylece durdum ve etrafa baktım, bir anda bana doğru tom gelmeye başladı, hay sikeyim..

Tom: Gelsene kızım.

Jane: Yok ya bahçe güze-

Kolumdan tuttu ve beni masaya getirdi.

Lia: Nerdesin ya.

Jane: Burdayım.

Lia: Otur.

Jane: ..

O kadar utanç içindeyim ki, tom hiç bir şey olmamış gibi davranıyordu, neyse yine iki yabancı olmaya devam edeyim.

_______________________________________________________

Kaçıncı bardak bilmiyorum, ama kafam ağrımaya başlamıştı. Bir andan Carl dürtüyor bir andan bir bardak daha içmemeye çalışıyordum.

Carl: Ya bak işte herkes dans ediyor bizd-

Jane: Herkes dans etmiyor.

Carl: Ya, ben boşuna mı partnerim?

Jane: Evet.

Carl ofladı ve başka tarafa baktı. Yanımdan  geçmek üzere olan Cryshayı görünce Carlı elinden tutup kalkmadan kaldırdım ve Cryshaya ittim.

Carl: Dans edelim mi?

Crysha: Olurr.

Gittiler.

Jane: Dünden razı.

Elimi çeneme götürdüm ve bir o yana bir bu yana çevirip kıtlattım. Durduğumda Tomla bakıştım, çevirdim hemen gözlerimi.
Güldü.
Kalktı.
Yanıma oturdu.

Tom: Naber prenses, konuşamadık bugün.

Jane: Hmh?

Gözleri bacaklarıma gitti.

Tom: Nabersin diyorum.

Jane: Kafama 10 tane shot sıkmak istiyorum
sen nasılsın :D

demek isterdim ama tek diyebildiğim şey,

Jane: İyi, sen?

oldu.

Tom: Ben hiç bu kadar iyi olmamıştım.

Jane: Ne güzel.

Oda etrafı izlemeye başladı.
Dayanamıyorum, söyleyeceğim.

Jane: Tom.

Tom: Hmh?

O nasıl ses, tanrım.
Bardağını ağzına götürürken gözlerini gözlerimden kaçırmadı.