Tom hemen onlara baktı
Tom: Kolay gelsin.
Gözlerim istemsiz devrildi, bir şey demeden ellerimi masadan çektim ve kantinden çıktım.
Tom ve Carl bakıştı, Tom hızla kantinden çıktı ve Jane'i yakaladı, arka bahçeden gidiyordu..
Tom: Jane! Jane!
Arkasına bakmadan, hızını kesmeden ilerledi. Tom anlamıştı, belli ki durmayacaktı, Tom hızlandı, kolunu tuttu ve kendisine çekti.
Jane: Ne var tom ne var?
Tom: Konuşalım.
Jane: Neyi? beni nasıl parmağında oynattığını mı?
Tom: ...jane...ben...
Jane: Seninle aynı sınıfta olmak bana yeterince ağır zaten, hani ben hayatsızın tekiydim ya, tek istediğim kendimi gebertmek, seninle aynı yerde bulunmak benim bünyeme iyi gelmiyor, şimdi sal kolumuda gideyim.
Tom: ...
Düşünmeye ihtiyacı vardı, yavaşça Jane'in kolunu bıraktı,
nasıl halledeceksin bunu Tom?...
Tuvalette saçımı düzeltiyordum, Mina kabinden çıktı ve ellerini yıkadı, işi bitince tuvaletten çıktık.
Mina: Cüzdanımı alayım kantine inelim.
Başımı salladım, sınıfa gitti ve geldi. Kollarımı bağlayıp onu beklemeye başladım.
..
Merdivenlerden inmeye başladık, tom yanımdan çıktı.
Bir iki basamak indikten sonra konuştu.Mina: Ee?
Jane: Ne ee?
Mina: Böyle devam mı siz?
Jane: Hmhm..
Mina: Belkide böylesi daha iyidir.
Omuzumu sıvadı.
Mina: Bu akşam bara gidelim mi? ikimiz, kafan dağılır.
Jane: Olur.
Kantine geldik, bomboştu, şuanda piyano sınavı oluyordu bizim sınıftakiler, arkamızdan Gustav şarkı söylerek girdi.
Gustav: Oo kızlar.
Jane: Oldun mu sınav?
Gustav: Yok justin'den sonra giriyorum.
Mina: Şuan kim içeride?
Gustav: Lia.
Jane: Abo sıra bana gelmiş.
Kantinden uçarak kaçtım, piyano kitabımı aldım ve piyano sınavının yapıldığı odaya çıktım ve kapı önünde beklemeye başladım. Kolidor sessizdi.. yere oturdum ve kafamı duvara yasladım, bir ses geldi sağdan,
Tom: Bugün biraz içtim, afedersin anne, söyle naapsaydım sarmışken 4 tarafımı etimi kemirmek isteyen 2 otobüs yavşak?
Elinde piyano kitabı yere baka baka bu tarafa geliyordu, kafamı çevirdim.
Beni gördüğünü hissettiğim an karnıma bir şeyler oldu, yanıma geldi ve benim gibi yere oturup duvara yaslandı.Tom: Ben sanaa sen bana kızsanda beraber şarkılar söylemiştik yıllarca.
Jane: ...
Tom: ...
Ona bir saniyeliğine falan baktım, bana geri baktı.. hayır, bu ümit vermenin herhangi bir yolu değildi, sadece, sadece ona bakmayı seviyordum.
"Jane Flora!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
demolition lovers
Romansanasıl bir his biliyor musun? oda çok geniş ama sığamıyorsun, kapı orada ama çıkamıyorsun, pencere açık ama nefes alamıyorsun.