Tom: Aç kız kapıyı.
Jane: Git.
Kapının diğer tarafından seslendi.
Güldüm ve konuştum.Tom: İyi o zaman bu çiçeği çöpe atayım, aldığım bir kutu jelibon ve çikolatalarıda gustav'a vereyim.
Kısa bir sessizlik sonrası kapıyı açtı.
Jane: Zafer sırıtışı yapma kapıyı geri kapatırım.
Tom: Almayacak mısın beni içeriye.
Jane: Almicam.
Çekildi ve içeriye girmem için yer açtı.
İçeriye girdim ve çiçekle kutuyu verdim.Tom: Affettin mi beni?
Jane: ...affettim.
Tom: Ohh
Bir anda kucağıma alıp odasına çıkarmaya başladım.
Jane: Yavas, karnım ağrıyor.
Tom: Karnını yerimla.
Jane: Ohh çok güzel kokuyorsun.
Tom: Sarıl sımsıkı sana geçsin.
Boyununa sarıldım, sımsıkı.
Tom: Beebisim.
Jane: Balkonbalkonbalkon.
Tom: Üşümez misin?
Jane: Battaniye var.
Odamdaki balkonun kapısını açtım, koltuğa oturdum ve onun rahat olduğundan emin oldum, bir bebis gibi ona bakmama ihtiyaç duyuyor, çok aşığım bu kıza.
Kollarını belime sardı, bi garip hissettim, hep boynuma sarıldığındandı sanırım. Başını göğüsüme yasladı, belinden ve kalçasından tutup kendime iyice çektim ve sırtına battaniyeyi örttüm. Ellerim saçlarında gezerken nefes alıp verişini dinliyordum.Jane: Sakin ol çocuk, kalbin çok hızlı atıyor.
Güldüm, nasıl atmasın ki amk.
Jane: Bu arada..
Bunu duymayı çok seviyorum, bundan sonra herkesin dedikodusunu yapıyoruz ve bilmediğim haberler alıyorum.
Başını kaldırdı ve bana baktı.Tom: Hmh?
Hafif tebessüm edip saçını okşadım.
Jane: Justin'in babaannesi Justin'i 3. kattan aşşağıya atmış.
Tom: Ney?
Jane: Banada kardeşi söyledi.
Tom: Amk.
Jane: Üzüldüm çocuğa, bir süre gelemeyecek.
Tom: Niye atmış amk, iyi mi?
Jane: Yatıyo işte hastanede, bacağı ve kolu kırılmış, neden atmış bilmiyorum büyük ihtimalle kavga ettiler.
Tom: Yazık ya.
Jane: Bide ben şey diyorum yarın okula gelmim.
Tom: Nedeen?
Jane: Karnım ağrıyo ya hiç çekesim yok okulu, bide minanın yanına gideyim, oda gitmez yarın kapamıştır kendini.
Tom: Aa doğru, iyi yaparsın aşkım, minayı bırakta senin regl için yapabileceğim bir şey var mı?
Jane: Şuanlık yok sevgilim. Bir şey olursa söylerim.
Tom: Hmhm.
Saçını bıraktım ve yüzünü tutup her yerini mıncırıp ısırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
demolition lovers
Romancenasıl bir his biliyor musun? oda çok geniş ama sığamıyorsun, kapı orada ama çıkamıyorsun, pencere açık ama nefes alamıyorsun.