Poor Mina

109 15 36
                                        

Tuvaletteydim, midemi tamamen boşaltmış gibi hissediyorum. Saçlarımı geriye attım ve ayağa kalktım, sifon çekilirken ağzımda naneli şeker attım. Başım deli gibi dönüyordu, 15 dakika sonra tuvaletten çıktım.
Tom hemen önüme geçti, elleriyle yanaklarımı tuttu.

Tom: İyi misin!?

Bir şey demedim, sadece gözlerine baktım, ve ağladım.

Kapattım gözlerimi yasladım başımı göğsüne.. sonra o hiçbir şeye değişmeyeceğim kokusunu duydum.. Çektim içime..derinden derinden.. sarıldım sıkıca.. Hissettim tüm varlığımla teninin sıcaklığını.. O an orda dursun istedim zaman.. dursun ki ayıramasın bizi bir daha.. alıp götürsün bizi buralardan kaybolsak.. hapsolsak birbirimize.. acıtmasın canımızı hiç bir şey..hiç kimse.. sadece senin olsam.. Sen de benim..

...

Oturttu beni, bana bakıyor, ben su içiyorum, o bana bakıyor, yakınımda, çok yakınımda, dizi dizime değiyor, heyecanlanıyorum.

Jane: Özür dilerim..

Yüzüne bakamadım. Sinirliydi, ama değilmiş gibi davranmaya çalışıyordu..

Jane: ...

Tom: ...

Onun sessizliği çok şey anlatıyordu.

Tom: eve gidelim, konuşalım.

Başımı sallamakla yitindim, fazla korkuyordum. Her an her şey olabilir gibi geliyor.

Onun evindeydik. Kavga ediyorduk, benim gibi ayağa kalktı ve yaklaştı.

Tom: Ya ne alaka? Jane basbaya dokundu sana! dokunmayı bırak dibindeydi, çeneni tuttu kaldırdı, tanrım delireceğim!

Jane: Ya Tom yemin ederim aklım yerinde değildi! başım öyle bir dönüyordu ki hiç bir şey göremedim!

Tom: Şuanda aklın yerinde ama!

Jane: Çünkü istifra ettim ve aradan zaman geçti!

Eliyle ağızının kenarını avuşturdu ve başka tarafa bakıp derin nefes alıp verdi.

Jane: Hayır...madem.. madem..

Sesim titredi.

Jane: Madem her şey yalandı, bitmişti, neden beni başkasıyla görünce böyle deliriyosun..

Omuzlarımdan ittirdi

Tom: Bitmedi! hiç bir şey bitmedi hiç bir şey yalan değildi!! Hiç biri! hepsi sadece seni uzak tutmak içindi! unut şunu. seni seviyorum ben anla artık. aşığım sana geberiyorum seni görünce önümden geçiyorsun ya o kokunu bi alıyorum ya sarhoş ediyorsun beni! her bir zerreni görünce bayılacak gibi oluyorum adın her hangi bir yerde geçince sırıtmadan edemiyorum, nasıl her şey yalan olabilir!? Hmh?!

Yakınımdaydı, çok yakınımdaydı.. sırtım duvara değiyordu.

Tom: Bak jane, bak güzelim, eğer senin elini ben tutuyorsam, sana ben dokunuyorsam, başkası ne elini tutabilir ne de sana dokunabilir, anladın mı? benimsen benimsin, dahası yok!

Sinirle hızlı hızlı nefes alıp verirken..
bir sessizlik oldu aramızda...

Hafif sırıtmadan edemedim

Tom: Hayırdır? ne sırıtıyorsun?

Oda sırıtıyordu.

Tom: Bak jane ben ciddiy-

Yapıştım dudağına, nefesini kestiğim gibi sözünüde kestim oğlanın.

Onu öptüğümde gözleri şok ve şaşkınlıkla genişledi. Birkaç saniye dondu, sonra kolları içgüdüsel olarak belime dolandı, öpücüğü derinleştirirken beni daha da yakınına çekti, elleri vücudumun üzerinde dolaşıyordu. Tom ellerimi yanaklarında hissettiğinde usulca inledi, öpücüğümü daha da derinleştirdi. Parmakları sırtımda desenler çiziyor, dudaklarımı yerken kendisine yakın tutuyor, dili ağzımın her santimini keşfediyordu.
Tom sırıttı, beni merdivenlerden yukarı, odasına taşırken elleri belimi daha sıkı kavradı. Kapıyı tekmeleyerek açarken, yatağına doğru yürüyüp beni kucağına tutarken dudakları dudaklarımdan ayrılmadı. Tom'un dudakları boynumdan aşağı doğru ilerledi, dişleri hafifçe tenimi sıyırdı. Elleri vücudumun üzerinde dolaşmaya devam ediyor, parmakları tenimde desenler çizerek kucağında kıvranmamı sağlıyordu. Tom'un dudakları kulağınıza ulaşmıştı, sıcak nefesi tüylerimi diken diken ederken "Bu hoşunuza gitti, değil mi?" diye fısıldadı. Eli gömleğimin altında hareket ediyor, parmakları tenimi sıyırıyor ve nefesimin kesilmesine neden oluyordu. Sırıttı, eli göğsümü avuçlamak için yukarı doğru hareket etti, başparmağı sutyenin üzerinde hafifçe daireler çiziyordu. Beni sırt üstü yatırdı ve bacaklarımı iki yana açıp bana iyice yakınlaştı, öpücükleri dudaklarımdan çeneme, çenemden boynuma, boyunumdan köprücük kemiğime, oradan omuzuma gitti. Omuzumu öptü ve kollarımı kaldırdıp geriye yatırdı, boyunuma imzalar bırakırken ağzımdan inleme çıkmasına sebep oldu.
Tom tenime doğru sırıttı, dudakları açıkta kalan köprücük kemiğime doğru tekrar indi, hassas cildimi öpüyor ve emiyor. Parmakları sutyenimin dış hatlarını takip ediyordu. "Seni ne kadar arzuladığımı tahmin edemezsin jane." Boyunumu acıtacak kadar emmeye devam etti, elleri ellerimi üstte kelepçelemeyi bıraktı, dudaklarımı sertçe öpmeye devam ederken görünce eridiğim o elleri tişörtümü yavaşça kaldırmaya başladı."Seni şuanda o kadar becermek istiyorum ki.." Ellerimi yanaklarına götürdüm ve güldüm, tişörtümü çıkardı. Elleri aşağıya doğru hareket ederek şortumu ayaklarıma ulaşana kadar kalçalarımdan aşağı doğru kaydırıyor. Parmaklarını belime geçirip aşağı doğru çekmeye başladı, dudaklarıma geri döndüğü an sağ elini aşşağıya götürdü. Tom'un daha fazla teşvike ihtiyacı yoktu, yaklaşıyor, elleriyle kalçalarımı kavrıyor ve kendine doğru çekiyor. İç çamaşırımdan sıcaklığımı hissedebiliyor ve bu onu arzudan çılgına çeviriyordu. "Siktir et, sana şimdi fazlasıyla ihtiyacım var." "Neyi bekliyorsun?" dedim ve sırıttım, belimi tutup ters çevirdi ve kucağın oturttu. Kollarını belime doluyor ve beni kendine yakın tutuyor, dudakları hararetli bir öpücükle benimkileri buldu. "Seni çok sert boşaltmak istiyorum. Tekrar ve tekrar." elleri kalçama doğru hareket etti, aletinin içime baskı yaptığını hissedebiliyor ve zevkle inliyordu "Siktir, çok iyi hissetmeme neden oluyorsun."
..

demolition loversHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin