We Were Friends

95 15 4
                                    

Ne kadar okudugunuzu gorup oylamadiginizi fark ettikce bolum atma hizim yavasliyacak gerekirse ayda 1ede dusururum, oylarsaniz gunde 3e de cikartirim arkadaslar her sey sizin elinizde.

Jane: Seninle konuşacak hiç bir şeyim yok benim.

Will: Ya sadece konuşalım, nolursun yalvarıyorum.

Kolumu aşşağıya çekti,

Will: Otur lütfen.

Jane: 5 dakika.

Will: Tamam 5 dakika. Ama nolur sorularıma düz cevap ver, sana bir şey söyleyeceğim.

Jane: ...

Will: Öncelikle Toml-

Jane: Ya senin tomla derdin ne?

Will: Jane, daha sözümü bile bitirmedim.

Jane: İyi. Konuş.

Will: Tomla sevgili misiniz?

Jane: Ya bu seni ilgilendirmez.

Will: Jane, lütfen.

Jane: Bak yine ne yapmay-

Will: Of! söylemiyor musun?

Jane: Söylemiyorum.

Will: Ya senin için diyorum seni düşündüğüm için diyorum!

Jane: Düşünme beni!

Will: Belli, siz çıkıyorsunuz. Jane ayrılman lazım.

Jane: Ya sen dalga mı geçiyorsun

Will: Jane tom'un şuanda zaten bir sevgilisi var!

Jane: Ya siktir amk.

Will: Var! sana yemin ederim.

Jane: kanıt?

Will: Bekle lan.

Telefonunu açtı... Bir fotoğraf çıkarttı...

...

Gözlerimden bir kaç damla yaş akmıştı.

Will: Jane bilmesen daha kötü olacaktı. Ama bak nolur, nolur bir şey belli etme, sadece çıkamayacağınızı söyle, bir şey yap ne bileyim ama belli etme. Eğer seninle canlı canlı yakalarsak o zaman istediğini söylersin.... Anlaştık mı?...

Bağırıp çağırmak istedim.
Tek yapabildiğim şey kafamı sallamaktı.

Will: Güzel, teşekkür ederim, benim artık gitmem gerek.

Omuzuma dokundu, ve gitti..

...

Bir kaç dakika sonra bende kalktım, zor olmuştu. Kendime hakim olabilecek miydim? şuanda üzgünüm evet, ama eğer üzgünlüğüm zamanla sinir ve kin'e dönüşürse tom'un çekeceği vardı.
Hem nasıl açıklayacağım ki? biz sadece arkadaşız, olamayız, yapamam... onu kısa sürede tanımama rağmen yapardım oysaki.. tom nolur şu şey yalan olsun, nolur.

...

Eve girdiğimde beni karşıladı.

Tom: Sevgilim? uzun sürdü.

Bunu bana nasıl söylemezsin?

Zorla gülümsedim. Kolunu tuttum ve salona çekip oturttum.

Jane: Bir şey konuşmamız lazım.

Tom: Konuşalıım.

Gülümseyerek konuşmaya çalıştım.

Jane: Sevgili olduğumuzu bizimkiler bilmiyor zaten.

demolition loversHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin