"Daha iyi misin?"
"İyiyim, sağol."
Peçeteleri çöpe attı ve yanıma, yatağa oturdu.
"Ben Ted bu arada."
"jane"
Ted: Memnun oldum.
Gülümsedim.
Ted: Anlat bakalım küçük kız.
Jane: Küçük.
Ted: Kaç yaşındasın?
Jane: 16.
Ted: Ben 17
Jane: Çok büyükmüşsün gerçekten abi demeliyim.
Güldü.
Ted: Hadi anlat.
Jane: ...neyi?
Ted: Hadi ama, neyi sorduğumu biliyorsun.
Jane: ... bir sigara yaksak?
Ted: Buyur balkona.
Jane: Tabi abicim.
Ayağa kalktım ve odanın balkonuna geçtim, alt katın müziği buraya hafif ve boğuk bir şekilde geliyordu.
Ted: Kim aldattı sen-
Jane: Hah!! sus!
Kulağımı çekip tahtaya vurdum.
Jane: Tanrı korusun.
Ted: Ne yani?
Sigaramı ağzıma götürdüm.
Ted: Şuanda çıktığın birisi var ve sen bileklerini keserken, burda kan akışından bilincini kaybedecekken kendisi ne yapıyor şuanda?
Bir duman üfledim.
Jane: Aşşağıda ortak arkadaşlarımızla oturuyor.
Ted: Dalga mı geçiyorsun?... evet dalga geçiyorsun.
Etrafa baktım.
Ted: Evet kesinlikle dalga geçiyorsun yoksa böyle sakin sakin söyleme şansın yok bunu.
Jane: Alıştım napayım abi?
Ted: Ne tür bir sevgili bu?
Jane: Noldu anlamadım ki bende, böyle değildi o... değişti..bir anda.
Ted: Şu olayı bi düzgünce anlatsana abicim.
Jane: İyi abi anlatayım hemen.
...
Maria...
Bizimkilerle içmeye devam ettik, öylesine masada oturuyorduk. Gustav Jennie ile bahçeye çıktı, Tom düşünüyor ve içiyor, Geo ve Elly sohbet ediyor, Lia ve Bill ise üst kattaki odaların birinde bir işler karıştırıyorlardı.
Tom: Ay işim gücüm yok şu melike denen veletle uğraşıyorum.
Maria: Tom.
Tom: Ne var?
Maria: Jane nerde? 45 dakikadır yok.
Tom kafasını yaslamayı bıraktı ve bana baktı.
Tek kaşı kalktı.
Maria: En son tuvalete gitmişti.
Br sorun olmadığını(?) öğrendikten sonra gelen rahatlama ile kafasını geri yasladı.
Tom: Yapsın napıyosa.
Bu çocuk kadar.. neyse, ayağa kalktım.
Maria: Ben ömrüm boyunca senin kadar bipolar birisini görmedim amk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
demolition lovers
Romancenasıl bir his biliyor musun? oda çok geniş ama sığamıyorsun, kapı orada ama çıkamıyorsun, pencere açık ama nefes alamıyorsun.