demolition lovers

I Love You

Mina: Peki... Tom'un sana neden baktığını anladım, yakından çok daha güzelsin.

Jane: Neden? senin için her şey güzellik mi?

Mina: Ha-hayır ben..

Jane: Öyle bir konuşuyorsun ki sanki Tom beni güzel buluyor diye sevgiliyiz.

Mina: Yani..ben.. kötü bir şey demek istememiştim..

Sadece gözlerine gözlerine baktım, kapı açıldı.

Gustav: Jane, Tom seni istiyor.

Jane: Noluyo olum?

Gustav: Stüdyoda.

Jane: Aptal öyle denir mi.

Gustav: JABSKANZLSKSLSKSA

Ayağa kalktım, Mina arkamdan seslendi ama bir şey demedim.

Mina: Görüşürüz Jane.

Gustav arkamdan sınıfın kapısını kapadı, birlikte yukarıya çıkıyorduk.. Will'i görünce sustum ve önüme baktım, yanından geçerken kolumu sıkıca tuttu ve kendisine hızla çekti.

Will: Gelsene sen bi benimle.

Jane: İyy bırak dokunma bana.

Gustav: Oğlum saçmalama sal kızı.

Will: İşim var seninle gel.

Gustav koşarak gitti, stüdyoya girdi. Ben elimi kurtarmaya çalışırken bir ses geldi:

Tom: NOLUYORUZ?

Hızla buraya doğru geldi, şaşkınlıktan ona bakakaldım. Yakınımıza geldiği anda Will'e hiç düşünmeden yumruğu yapıştırdı.
Şaşkınlıktan ellerim ağızıma gitti.

Gustav omuzumdan tuttu ve geriye çekti, yerde bildiğin çocuğa yumruk atıyordu, dayanamadım ve ayırmaya çalışmak için gitmeye çalıştım, Gustav yine tuttu.

Tom Will'in elini sıkıca tuttu ve ters çevirip ayağa kaldırdı, duvara sertçe itti ve bastırdı.

Tom: Senin o elini var ya, şakasız kırarım, anlıyor musun beni?

Will acıdan inliyordu.

Tom: O elin jane'in yakınından dahi geçerse çok ciddi kırarım, şaka yapmıyorun yaparım. Tamam mı?

Yine öne çıktım ve ayırmaya çalıştım.

Jane: Yeter yeter napıyorsun ya?

Tom kıpırdamadı bile, hâlâ aynı sinirle çocuğun gözlerine bakıyordu

Tom: Soru sorduk!

Will yüzünü ekşitti, yine de cevap vermedi. Tom daha da büktü, Will'in acı dolu inlemesi tüm koridoru sarınca tom'u ittirdim.

Jane: Yeter!

Ayrılır ayrılmaz Will erkekler tuvaletine koştu.

Jane: Napıyosun sen?!

Göğüsünü ittim.

Tom: Napayım jane? bıraksaydımda seni rahatsız mı etseydi?

Jane: Seni şikayet ederse uzaklaştırma alırsın.

Tom: Alırım.

Jane: Okuldan.

Tom: ...

Jane: Dua et seni şikayet etmesin.

Tom: Ben okula seni görmek için geliyorum zaten, çokta sikimdeydi.

Jane: Öyle mi?

Tom: Öyle.