Yazar..
Elly ve Georg sahilde yürüyordu
Georg: Bilmem, bi bak istersen.
Elly: Evet ben bi arayayım.
...
Jane: Haydaa.
Ted: Noldu?
Jane: Elly arıyor.
Ted: Açma benc-
Jane: Alo?
Jane eliyle ted'e sus işareti yaptı.
Elly: Nerdesiin?
Jane: Evdeyim.
Elly: Lia evde olmadığını söyledi, benimle taşşak mı geçiyor o?
Jane: Ha yo yok, yani ben bizim evde değilim.
Elly: E hangi evdesin?
Jane: Bir arkadaşın evindeyim.
Elly: Uuuuu anladıımm, bende hâlâ sahildeysen gelelim yanına dicektim, kafa dinlemişsindir diye.
Jane: Ha yok, siz takılın ya, ben bu akşam geçmicem bizim eve.
Elly: UUUUUUUU???
Jane: Öyle işte, neyse hadi görüşürüz.
Elly: Baii.
Jane: Ehh.
..
Georg: Ne demek o?
Elly: Sikiş sokuş.
Georg: Jane?
Elly: Evet.
Georg: Vay amk.
..
Dr: Jeneralize ve psişik nöbet.
Ted: Anlamadım?
..
Bill: Tom! Siyah tişörtüm nerde?
Tom: Ne bileyim ben.
Bill: Bu evde sen ve ben yaşıyoruz ya hani?
Tom: Kendi evi yokmuş gibi bizde kalan birisi daha yok mu sence?
Bill: ... Ayıp oluyor tom! seni duyabiliyor!!
Tom: Duysun diye söylüyorum zaten! gitsene sen artık evine.
Bill: Hey!! yetti! git buradan to-
Lia: Yok yok, haklı ben gitmeliyim sonuçta sizin evini-
Bill: Hayır lia! hiç bir yere gitmiyorsun, o terbiyesizleştiği için gidecek!
Tom: Aman sikerler!!
Telefonunu aldı ve kapıyı çarpıp çıktı. Nereye gidiyorsun?
...
Gustav: UNOOO!!!
Mina: Götüne attığın kartları saymazsak evet uno.
Gustav: NASI GÖRDÜN AMK?
Mina: Tatlım mina bir markadır.
Gustav: Ay sikerler.
Mina: Veee.. uno!!!
Gustav: Off al ya!
Mina: HAH! kazandım.
Gustav: Aman.
Mina: Bizimkiler napıyor acaba, grupta hiç konuşulmamış.
Gustav: Aa harbi.
...
Taburcu edilmiştim sonunda, ted beni eve bıraktı ve gitti. Lia yoktu, kesin yine Billde kalmıştı. Bende odama çıktım ve üzerimdekileri kirliye atıp duşa girdim. Başım hafiften dönüyordu, aklımda o vardı, gerçi ne zaman o olmadı ki, duş başlığını uzattım ve yerine koydum, suyu açtım.
Fazla soğuk olan bu suyun içinde anlık bir ürperti geldi, ellerimi yumruk yaptım ve kendime çektim gözlerimi kapadım ve yüzümü buruşturdum.
Suyu kapatmam lazım, yoksa soğuktan donacağım, ama yapmıyorum, olmuyor. Sanki uzuvlarıma kadar donmuşum, sanki birisi her bir zerremi sıkıca tutuyor ve ben kıpırdayamıyorum.
Nefes almak zorlaşıyor..
...
Ted: Anlamadım?
Dr: Psişik nöbet, ani korku, öfke duygularında ortaya çıkar. Görsel ya da işitsel halüsinasyonlar görülebilir.
Ted: ...
...
Dr: Kişi ani duygu değişimlerinde anlık bir donma yaşar, kasılır ve kasılırken ne yaparsa o şekil bir süre kalır, bilinci açık kalmaya çalışması gerekir,
...
Gözlerim açılmıyor, uzuvlarım donakalmış gibi, nefes almakta zorlanıyorum.
...
Dr: Ve kişi bir süre sonra görsel ya da işitsel halüsinasyonlar görmeye başlar.
...
Tom: Jane?
Kıpırdayamıyorum. Nerdesin?
Tom: Napıyorsun burada? Kalk!
Tom...
Gözlerimi açamıyorum, nolur beni kurtar.
Tom: Burdayım, korkma.
Konuşamıyorum, bağıramıyorum ama sen beni anlıyorsun, biliyorum.
...
Dr: Eğer durumu fark eder ve bilinci açık kalmayı başarırsa ne hoş.
...
Soğuk suya öyle alışmıştım ki, ılık gibi geliyordu. Gözlerimi açabildim, sanki, sanki beni tutan şey beni bir anda tutmayı bırakmış ve özgür olmuştum.
Jane: TOM?
Etrafa bakındım, ama yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
demolition lovers
عاطفيةnasıl bir his biliyor musun? oda çok geniş ama sığamıyorsun, kapı orada ama çıkamıyorsun, pencere açık ama nefes alamıyorsun.
