"bunları ne yapacağız ki?"
seungmin elindeki küçük cam şişeye bakarken sevimli ifadesiyle sorduğu soruya gülümsedim.
"hayalini kurduğumuz bir şeyi yazacağız."
sahildeydik, kumların üzerine bir örtü sermiş birlikte olduğumuz her anı değerlendiriyorduk.
"benim hayalim seninle yaşamaktı, başka ne isteyeceğim ki. hiç düşünmemiştim.."
ciddi görünen yüzüne bakıp güldüm. her an nasıl bu kadar güzel göründüğünü anlamıyordum. kurduğu her cümle nasıl bu kadar sevimli olabilirdi.
"benimle tanışmadan önce hayalini kurduğun bir şeyler yok muydu?"
"beni gerçekten sevecek biri olsun istiyordum hep," bana baktı. "kollarında dinlenebileceğim, yorulduğumu anlayan birisi olsun istiyordum. olabilecek en güzel şekilde gerçek oldu dileğim."
ona olan sevgimi hangi kelimeler tarif edebilirdim ki? ne kadar zaman yeterliydi ona olan sevgimi anlatmak için.
yanıma yaklaşıp ellerimi tuttu. elimdeki şişeyi bırakıp sıkıca kavradım güzel elini. eğilip alnına bir öpücük kondurdum.
"ne kadar çok şey değişti değil mi?" dudaklarını hafifçe büzüp gözlerini denize çevirdi. "seninle özgür olabildiğim için tanrıya ne kadar şükretsem az."
"sen bunu hak ettin."
"biz bunu hak ettik."
ona olan sevgim içime sığmıyordu. gözleri bu kadar güzelken, o güzel gözler aşık aşık bana bakıyorken iç çekip ona daha çok aşık olmaktan başka hiç bir şey yapamıyordum.
kollarını boynuma doladı. kalbim olabilirmiş gibi daha çok hızlandı. bacaklarımı iki yana ayırıp seungmini belinden bastırdım ve kendime yaklaştırdım. sıkı sarılışına karşılık verdim.
"güzeller güzeli sevgilim benim.."
tatlı çıkan sesine gülümsedim. saçlarına bir iki öpücük bıraktım.
"bebeğim."
"sanırım dileğimi buldum."
kollarımı ondan ayırıp yüzüne baktım, "neymiş dileğin?"
"söylemem!" diye mızmızlandığında güldüm. "çok merak ettim ama.." diyerek sızlandım ama başını iki yana salladı.
"neden söylemiyorsun ki?" dedim.
"ya gerçek olmazsa!" kaşlarını çattı sevimlice "o riski göze alamam."
"evlenmek istediğini mi yazacaksın yoksa?"
güldü, dudaklarımın üzerine ufak bir buse kondurdu.
"bence sen yazacaksın onu."
"ona benzer bir şey yazacağım, evlenmek gibi bir şey."
"söyleyecek misin?"
onun gibi başımı iki yana salladım, "sen söylemezsen ben de söylemem."
dudaklarını büzüp nerdeyse cilveli bir şekilde "aşkımm.." dediğinde yemin ederim eridiğimi hissettim. tüylerim diken diken oldu. o an bir kez daha aşık oldum seungmine.
"delirteceksin beni.."
güldü, kısacık bir sarılma daha verdi bana. ardından yüzüne bir iki öpücük kondurdum. içim huzurla doluydu. gerçek mutluluk buydu, gerçek mutluluğu seungminden önce hiç hissedememiştim. şimdi mutluluk damarlarımda dolaşıyor gibi hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fast car, seungin ✓
Fanfictionbulur seni sevdam, korur seni sevdam. yorulmaz her düştüğünde tutar seni.