9. Felaket ve Doğrular

54 6 6
                                    

Hepinize merhaba canlarım!
Umarım iyisinizdir!

Yeni bölümle karşınızdayım!
Dilerseniz bölüme geçelim.

Lütfen satır aralıklarına bol bol yorum yapın!

Kırmızı güller bu satıra 🌹

DİKKAT!: BU KİTAPTA GEÇEN KURUMLAR, KARAKTERLER VE OLAYLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR!

Dip not♡: Olabilecek yazım yanlışlarına takılmayın lütfen. Kitap sezon finalinden sonra düzenlemeye alınacaktır.

"Bir ateş yakacaksa beni kalbimden,
Senin aşkının ateşi yaksın,
Senden gayrı başka bir aşkla kül olursa kalbim,
Bu kalbi istemem, ateşi istemem, koru istemem.
Seni göremediğim vahalar bedeviler olsun,
Ben senin çölünü isterim, suyu istemem.
Sana çıkacaksa durmaz yürürüm,
Sonu sen çıkmayan yönü istemem, yolu istemem.
Ben gönüllü bir köleyim, kulağımda küpem.
Kalbini fethedecekse geçerim bin Sina'yı birden.
Yoksa neyime?
Bu fethi istemem, Mısır'ı istemem, cihanı istemem.
Ben Sultan Fatihim, önündeyim İstanbulun.
Yakarım bu şehri yüzünde bir tebessüm için.
Yoksa gül yüzünü güldürmeyen sultan'lığı istemem, İstanbul'u istemem.
Ben bir garip yunusum, yazdığım sensin, yandığım sen.
Senden gayrı bir aşka ben kalemi
istemem, kağıdı istemem.
Ben senin ümmetinim, sensin benim efendim.
Senden gayrı, senden başka efendi istemem, sevgili istemem, istemem..."

~Fatih Sultan Mehmet (Avni) - İstemem~

KEYİFLİ OKUMALAR!

Sara Hesenova'dan

İnsanlar çok garip canlılardı. Öyle gariplerdiki kendininkinden olanlara bile zarardır. İnsanlar kadın ve erkek gibi iki kavrama sahiptir. Her ne kadar sözde kadın ve erkek eşitse bir o kadarda eşit değiller. En iyi izahta şu olmalı; bir aile düşünün erkek egemenliği dediğimiz o en boş kavramın var olduğu bir ev, bir aile. Erkeklerin her anlamda fazla yüceltildiği ve kadınların fazla alçaltığı bir ev. Erkek çocuğu ve baba bireyleri eve isterlerse saat 9 da gelir isterlerse saat sabahın 5 de. Anne ve kız çocuğu bireyleriyse dışarı çıkmak istediklerinde bile evde ki her hangi bir erkek bireyinden izin almalı. Baba dediğimiz birey ilk çocuğunun yada sıralamasına bakmaksızın her hangi bir kız çocuğunun onun ailesinde dünyaya gelmesini istemez. Neden mi? Çünkü onlara göre erkek çocuğu hayırlıyken kız çocuğu sadece namus dediğimiz kavramın içinde yer alıyor. Oysa kızlarının bir kere saçını okşasalar hayatlarında bir kere taktir etseler, çok mu? Bence hiç değil şu anda bile böyle insanların yaşaması bile fazla trajikomik. Sonra kızlar evlerinden kaçıp yanlış evlilik yapınca namus dediğimiz kavramdan istifade edip onların canlarını yakıyorlar her türlü şiddete maruz kalan kadın bir süre sonra yaşama sevincini ondan sonraysa akıl sağlığını kaybediyor.

Bu dediğim şeyler sizede 19 cu yüz yılı anımsattımı? Çünkü kadınlarımız hala bu kavramla boğuşuyorlar.

Kocaya kaçan kadınları desteklemiyorum ama bir kadın diğer kadını anlamalı. Onlar babalarından görmedikleri sevgiyi başka birinde arıyolar. Ama bilmiyolar ki her ikiside bir birinden beter.

Sonra yavaşca susturuluyorlar.

Bir kadın bir erkeğe bir kere boyun eğdikten sonra artık o erkek o kadın üzerinde hakkı olduğunu düşünüp hak talep ediyor. Hatta öyle ki kiyafetlerine, saçlarına, gezmelerine, hatta pişirdikleri yemeğe bile karışıyolar.

FARKLI HİSLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin