Star & Moon

★8★

Regulus ile Severus konusunu konuşmuştuk. Şimdi seçmelere gidiyordum. Takımdan memnundum fakat geçen sene mevzun olanların yerine birinin gelmesi gerekiyor.

Saha fazla kalabalık. Neden bu kadar çok insan Quidditch oynamak istiyor ki? Ve Sirius neden Lupin ile beraber tirübinlerde oturuyor? Bu düşündüğümden daha zor olacak. "Tamam. Herkes buraya baksın! Tutucu olmak isteyenler şuraya. Kovalayıcı olmak isteyenler şuraya. Vurucu olmak isteyenler de şuraya geçsin." Arayıcıya ihtiyacımız yoktu. "İlk önce Tutucular. Sıraya girin." Yaklaşık 10 kişi vardı ve sadece biri tutucu olacaktı. "Fuller, yapabildiğin en iyi atışları yap. Sizleri sınamak için buradayım."

Tutucu seçmeleri bitti. Takım ile beraber karar vermek istiyordum. Deftere notlar aldım. "Sonucu Ortak Salon'a asacağım. Geldiğiniz için teşekkürler. Şimdi! Kovalayıcılar sıraya girsin." Ve Kovalayıcıların arasında Crouch da vardı. Yumruklarımı sıktım. "Kovalayıcı olarak seçilecek kişi bizzat benimle ve Fuller ile oynayacağı için seçmeleri bizimle yapacaksınız. Uyumunuzu da görmemiz gerek." Ordan bana sırıtıyordu salak herif. Süpürgemi aldım ve Fuller ile ilerledik. Ayağımı sertçe yere vurmadan önce at kuyruğumu sıktım.

Biraz havalandıktan sonra sıranın en önündeki kıza seslendim. 4. sınıf. "Gilroy, sen de şimdilik Tutucu olur musun?" Beni başıyla onaylayıp havalandı. "Banderas, fazla sert oylama ama zorla." O da beni onaylayıp havalandı.

Sıra Crouch'a gelmişti. Deneme oyununa başladık. Cidden iyi oynuyordu ve bu beni sinir etmişti. Fuller ile bakıştık. Ona pas attım. Biraz sonra bana geri pas attı. Ben de Crouch'a pas attım. Topu neredeyse düşürüyordu. Dengesini kaybetti fakat toparlandı. Elimle sayı yapması gerektiğini söyledim. Çembere doğru uçtu. Topu fırlattı. Bu top diğerlerinin aksine çemberin 3 metre kadar dışından geçti. Gülümsedim. Bu, Foster onu geçti demekti.
Yere indim.

"Hepinize-" Crouch hariç "-geldiğiniz için teşekkür ederim. Sonuçları Ortak Salon'a asacağım. İyi günler."

Seçmeler sonunda bitmişti. Kemik oyuncular ile soyunma odasındaydık. "Biliyorsunuz, kararı sizinle vermek istiyorum ve bazı notlar tuttum." Hepsi oturmuş beni dinliyordu. "Öncelikle, Tutucu için Carter ya da Kelly olsun diyorum. Sizce?" Herkes görüşünü belirtti ve Carter'a karar verdik. Deftere not aldım. "Kovalayıcı. Foster olsun diyorum. Bizimle gayet uyumlu çalıştı. Bütün sayıları çemberden geçti. Gayet iyi." Banderas lafa girdi. "Crouch olmaz mı?" Asla. "Uyumlu değil. Dengesini kaybediyor, sayıları kaçırıyor. Olmaz. Sence Fuller." O da bana katıldı. Foster'ı not aldım. "Vurucu olarak olarak özellikle sana sormak istiyorum Banderas."

Bir süre daha konuşup tartıştıklan sonra kararlaştırılmıştık her şeyi. Ortak Salon'a geri döndük. Çok yorgundum ama şu sonuçları asmalıydım.

Slytherin Quidditch Takımı Oyuncuları

Kovalayıcılar: Capella Black, William Fuller, Natalia Foster

Vurucular: Ethan Banderes, Jhon Fisher

Tutucu: Wilson Carter

Arayıcı: Regulus Black

Hazırdı. Panoya astım. Regulus geldi. "Aaaa Arayıcı olmuşum. Ne kadar ilginç." Parmağı ile kendi adını gösteriyordu. "Değil mi? Takım Kaptanı kimse git teşekkür et istersen." Dedim alayla. Elini omzuma attı. Normalde temastan nefret ederdim ama Regulus veya Sirius bunun dışındaydı. Onların- yani artık sadece onun yerinde başkası olduğunu düşünmek içimi ürpertiyordu.

Sabah kahvaltısı. Gereksiz. Genelde Regulus'un zoruyla bir şeyler yer kalkardım. Gerek yoktu. Dumbledore kürsüye çıktı. "Günaydınlar." Her zamanki gibi gülümsüyordu. "Malum, yılın sonuna geldik. Yeni yılı kutlamak için bir parti düzenlemeye karar verdik." Salonda fısıltılar yükselmişti. "Yule Balosu. Tatilden önceki akşam. Şimdiden iyi eğlenceler." Dumbledore kürsüden indi.

"Buna katılmalıyız!" Regulus'un dediğine kaşlarımı çattım. "Ne? Neden?" Göz devirdi. "Neden acaba ya! Biraz eğlenmeye ihtiyacın var kardeşim. Seni zorunlu olarak götürüyorum."

"Bunu yapamazsın!"

"Yaptım bile!"

"Regulus!"

"Capella!"

Daha fazla diretmemin bir anlamı yok gibi duruyordu ve masada birkaç kişi bize bakıyordu. Biraz lavanta yağı sürdüm ve oturmaya devam ettim.

Regulus gün boyu Yule Balosu hakkına konuşmaya devam etti. "Hadi gittim diyelim. Kiminle gidicem?" Kollarımı göğüsümde bağladım ve cevap bekledim. "Aşk olsun. Tabii ki benimle." Kafam ile arkasındaki kıkırdayan kızları gösterdim. "Kısmetini mi kapatayım?" Alayla güldüm. Arkasına baktı. Kızlar onu görünce daha yüksek sesle kıkırdadılar. "Kiminle gideceksin ki?" Ben daha cevap vermeden Crouch yanımıza geldi.

"Baloya benimle gelsene." Ayı. Dümdüz ayı. "Git başımdan." Umursamazca cevap verdim. Bileğimi tutmasıyla bir anlık irkilsemde hilica kolumu geri çektim. Regulus beni arkasına aldı. "Kardeşimden uzak dur!" Crouch bir adimygeri çekildi. "Sakin ol Regulus." Hala alaylı konuşuyordu. Regulus'un önüne geçtim. "Bana bak Crouch! Bir daha bana dokunursan o elini kırarım! Duydun mu beni?!" Sırıtması yüzünden neredeyse hiç kesilmemişti. "Öyle mi dersin?" Benden uzun olduğu için tepeden bakıyordu. Regulus yumruğunu sıkıyordu.

"Öyle derim! Kaşınma, kaşırım. Pişman olursun!" Göz devirdi ve uzaklaştı. "Salak herif!" Regulus arkasından sinirle bakıyordu. Dikkatini dağıtmak için eski konuya geri döndüm. "William ile gidebilirim. Arkadaş olarak tabii." Kısa bir süre düşündü. "Olabilir. Belki. Bilmiyorum." 'Hah'ladım. "Sormadım ki." Kaşlarını çattı. "Kıskandın mı Reg?" Kollarını göğsünde bağladı. "Hiçte bile!" Saçlarını karıştırdım. "Bana bakacağına kendine bak. Arkadaki kızların bir teklif beklediğine eminim." Tekrar arkasına baktı. "Peki..." Diye mırıldanıp o yöne doğru ilerledi.

Selaaaaam

Bu kitabı MrsRiddl3 ile beraber yazıyoruz onun profiline de bakarsanız sevinirim kitabı oraya kopyaladı

Teşekkürlerrr