★10★

333 28 32
                                    

Başımın deli gibi ağrımasıyla uyandım. Oda boştu. Herkes gitmiş olmalıydı. Ben hala elbisemleydim. Vay canına Slytherin yatakhanesinde kırmızı bir elbiseyleyim. Sıçtım. Ben çok büyük sıçtım.

Hızla ayağa kalktım. Başım döndü. "Of ben ne yaptım ya!" Aynada kendime baktım. Kesinlikle bir duş almalıyım. Leş gibi kokuyorum. Ben kimin aklına uyup içtim ki zaten!

Duştan sora biraz daha iyi hissetmeye başladım. Havlu ile saçlarımın suyunu aldıktan sonra taradım. Hala başım ağrıyordu tabii. Ona yapabileceğim bir şey yok.

Zümrüt yeşili bir etek ve siyah boğazlı kazak giydim. Tabii donmamak için de külotlu çorap.

Aşağı indiğimde Ortak Salon'da bir tek Regulus vardı. Başını ovuyordu. Yanına oturdum. "Sen de mi sarhoştun?" Bana baktı. "Düşünemeyen bir sarhoştum. Ah... Tanrım! Hala inanamıyorum!" Duraksadım. "Bir dakika yoksa sen-" ellerim ile ağızımı kapattım. Regulus ise yüzünü. "Sen Camila ile yattın mı?!" Elleri yüzüne bastırılmış haldeyken kafasını salladı. Şok olmuştum. "İNANAMIYORUM!" Regulus'un yüzü kızarmaya başladı.

"Sakın! Dalga! Geçme!" Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Regulus birkaç saniye sonra yüzünü kaldırdı. "Sen? Sen ne yaptın?" Kafamı yokladım. O kadar az şey kalmıştı ki aklımda. "Neredeyse hiç bir şey hatırlamıyorum. Ama..." Kesik kesik bir kaç anı. "Abim ile kavga etmiştik sanırım. Ona bağırdığımı hatırlıyorum." Sanırım sarhoşken kendimi tutmayı bilmiyorum. "Başka bir şey hatırlamıyor musun?" Kafamı iki yana salladım. "Hayır." Kafamın içinde dönen bir ses daha vardı fakat çıkaramıyordum. İkinci ismim. Lyra. Kim, neden bana ikinci ismimle seslenmişti ki?

Kahvaltıyı çoktan kaçırdığımız için boşuna aşağı inme zahmetinde bulunmadık. İkimizde kitap okumaya başladık. Rahat ve sessiz geçiyordu. "Ooo kimler buradaymış!" Kafamı kitaptan kaldırıp baktım. Crouch bana sırıtarak bakıyordu. Regulus yerinden kalkmak üzereyken onu omzundan tuttum. "Sana daha fazla dil dökmeyeceğim ya buradan şimdi gidersin ya da seni zorla gönderirim." Bana alaylı bir bakış attı. Regulus ona izin vermemi bekliyordu. "En fazla ne yapabilirsin ki?"

Asamı kaldırdım. 'Blombadela' içimden tekrarladım. Kafasının üzerinde bir bulut belirdi. Buluttan şimşek şeklinde lanetler yağmaya başladığında yere düştü. Bir kalkan büyüsü yaptı fakat ard arda gelen lanetler onu da geçmişti. Sendeleyerek ayağa kalktı ve koşmaya başladı. Ortak Salon'dan Regulus'a döndüm. "Kahve?" Beni onayladı. "Kahve."

Mutfaktan birer fincan kahve aldık. Koridordan geçerken aklıma bir fikir takıldı. "Biraz eğlenmeye ne dersin Reg?" Beni süzdü. "Dün akşamki gibi değilse elbette." Gülümsedim.

Elimdeki sprey şişesini çalkaladım. Siyah boğazlı kazağımın boğazında katlanmış kısmını açtım ve ağızına kapattım. Kapağı açtım. Regulus kollarını bağlamış beni izliyordu. "Biraz rahatla Regulus!" Spreyi ona uzattım. "Bir şey yaz." Sprey boyayı aldı. O yazarken onu izliyordum. İki kelime.

Suck
it

Kısa bir süre düşündüm. Spreyi vermesi için elimi açtım ve ekledim.

Gryffindor

Daha iyi duruyordu. "Normalde bina ayrımcılığı yapmazdın Ell?" Yinede gülümsüyordu. "Slytherin olduğun için aranıza mesafe koyan bir abim olunca bazen istisnalar oluyor." Beşlik çaktık. Karşımızdaki yazıya baktım.

Suck
it
Gryffindor

"Ceza alacağımızı biliyorsun değil mi?" Güldüm. "Kesinlikle. Ama değdi."

Star & MoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin