★6★

342 29 20
                                        

Kafamı yastığa iyice bastırdım. Uyanmak istemiyordum. Okulun ilk günü ilk Karanlık Sanatlar'ı. Üstelik bugün içerisinde Sirius ile sahanın doluluk durumunu konuşmam gerekiyor. İkisr dersi- sıradan olur sanırım.

Kendimi zorla kaldırdım. Saçlarımı tarayıp açık bıraktım. Gömleğimi, kravatımı ve cüppemi giydim. Ağır adımlarla aşağı indim. Kahvaltıyı çoktan kaçırmıştım. Acele etmeden sınıfa ilerledim. Sınıf neredeyse boştu. En arka sıraya oturdum ve kitabımı da çıkartıp kafamı sıraya koydum.

"Capella?" Kafamı tekrar kaldırdım. "Efendim Regulus?" Regulus yanıma oturdu. "Kahvaltıda yoktun?" Başımla onayladım. "Aç değildim." Kafamı tekrar sıraya yasladım. "Bu aralar hiç yemek yemiyorsun Ella. Korkuyorum." Omuz silktim. Bunun bir önemi yoktu. Sağlıklı olup olmamamın, mutlu olup olmamamın, bir şeyi sevip sevmediğimin hiçbir önemi yoktu. Sadece oluyorlardı ve bu benim kontrolüm dışıydı. Eskisi kadar sağlam basmıyordum yere. Tehtid ediliyordum. Eğer tehtid ettiği kişi Sirius ya da Regulus yerine ben olsaydım, işte o zaman asla durmazdım. Fakat kendi çıkarlarım için onları riske atamazdım. Bu bencilliğin en koyu haliydi.

'SEN BENCİLİN TEKİSİN! SEN! ÇOK! BENCİLSİN CAPELLA LYRA BLACK!'

Yutkundum. Yine Sirius'un sesi yankılandı kulaklarımda.

'O senin abin değil Capella! O bir kan haini. O bir utanç kaynağı. O seni, sizi terk etti! Abiler kardeşlerini terk etmez.'

Ve sonra da annem. O zaman Sirius'u her şeye rağmen nasıl koruduğumu hatırlıyorum. Ceza almıştım. Ağır, bir ceza. Şimdi bakınca, o aynısını benim için yapmadı. Gerçi... Bunu ondan bekleyemem. Buna hakkım yok.

Lupin içeri girince Regulus beni dürttü. Doğruldum. "Kitapları kaldırın onlara gerek olmayacak." Ağır hareketlerle kitabı kaldırdım. "Tamam. Harika! Ben Profesör Lupin. Karanlık Sanatlar dersine ben gireceğim. Ve ilk dersimizde farklı bir şey yapmak istiyorum. Öğretmenler odasında bir Böcürt var. Bu yüzden beni takip edin." Sıradan kalktım. Uyguluamalı bir ders. Lupin ile. Aman ne harika!

Koridordan geçerken 1. Sınıflara ders vermeye çalışan Sirius'u gördüm. İlerlemeye devam ettim. Öğretmenler odasının önünde durduk. Severus'da oradaydı. Beni başıyla selamladı. Aynı şekilde karşılık verdim. Karşımızdaki dolap sallanınca o yine döndüm. Böcürt buradaydı. "Evet. Böcürt nedir bilen var mı?" Biliyordum. Yinede el kaldırmadım. Benim gibi kimse kaldırmamıştı. "Hmm. Bayan Black?" Elbette ben!

"Böcürtler bizim en çok korktuğumuz şeye dönüşen canlılardır. Kimse nasıl gözüktüklerini bilmez. Korkularımızdan hoşlanır, neşemizden korkarlar." Yani annem. "Doğru." Ve buna puan vermedi. Zaten beklemiyordum. Dinlemiyordum bile. Herkes sıraya girmeye başladığında ben de rast gele bir yere geçtim. Regulus hemen arkamdaydı. Önümdekiler sırayla Böcürt ile karşı karşıya geldi. Sıra yavaş yavaş bana geliyordu. Bana geldiğinde ne yapacağımı hiç bilmiyordum.

Ve sıra bana gelmişti. Morgan Davis'in Böcürt'ü olan palyaçoya baktım. Neyden korkmam gerekiyordu? Böcürt dönmeye başladı. Karşımda Sirius'un belirmesiyle durdum. Gülüyordu. Az önce kahkaha atan sınıf sessizleşmişti. Ben de duraksadım. Büyülü sözleri biliyordum. Asam elimdeydi. Fakat konuşamıyordum.

Işın tam göğüsüne isabet etti. Yüzündeki gülüş henüz silinmemişti, ama gözleri hayretle açıldı. Yere düşmeden önce ölmüştü. Gözleri açıktı. Donuktu suratı. Yutkunamadım.

Sonra bir çığlık duyuldu. Sirius'un cansız bedeni bir anda Regulus'un çığlık atarak kıvranan bedenine dönüştü. Gözlerim doldu. Yerde kıvranan Regulus'a doğru hızla hareket ettiğimde biri beni kolumdan kutarak geri çekti. "Capella..." Dedi Regulus bana sarılırken. "Sakin ol. O gerçek değil. Sadece bir Böcürt." Hala yerde kıvranan Regulus'dan gözümü ayıramıyordum.

"Gerçek..." Mırıldandım. Eğer bir hata yaparsam bütün bunlar gerçekten olacaktı. "Hepsi..." Lupin asasını sallayıp Böcürt'ü dolaba geri koydu. "Regulus kardeşini götür buradan." Hala oraya bakıyordum. En ufak bir hatam bunlara mal olabilirdi. Benim bencilliğim onlara zarar verebilirdi. Regulus beni kolumdan tutmuş dışarı çıkartırken aklım durmuyordu. Ya ikisi de benim yüzümden zarar görürdü, ya da ben buna devam ederdim.

Regulus bana sarıldı. "Ell, seni bununla mı tehtid ettiler?" Kafamı kaldırdım. "Hm?" Tekrar etti kendini. Birkaç saniye ona baktım. "Ettiler değil mi?" Düşüncesi bile berbattı. Gözlerimi kapattım. "Bu çok berbat!"

"Neymiş berbat olan. Ve siz neden derste değilsiniz?" Ve abime baktım. Az önce öldüğünü gördüğüm abime. "Profesör kardeşimi çıkartmamı söyledi." Regulus benim yerime cevap verdi. Ben göz teması bile kurmak istemiyordum. "Neden?" Elbette ki abim bunu sorgulayacak! "Aslında bunu onunla konuşsanız daha iyi olur Profesör. Bizim gitmemiz gerekiyor." Regulus koluma girip beni oradan uzaklaştırdı.

Ortak Salon'a kadar hiç konuşmadık. Ortak Salon boştu. "Regulus?" Bana baktı. "Özür dilerim." Elini omzuma koydu. "Özür dileme Ell. Senin hiçbir suçun yok." Kafamı onun boynuna gömdüm. "Öyleydi. Sen benim yüzüm Ölü-"

"Hayır! Bunun suçluları ailemiz." Derin nefesler aldım. Bir süre durdum. "Hortkulukları bulucam." Regulus dediğime kaşlarını çattı. "Saçmalama Capella! Bu çok tehlikeli!" Sol koluma baktım kısa bir an. "Bunu yapmak sorundayım. Benden başka yapabilecek kimse yok. Ona benden daha yakın biri yok. Hortkulukları bilen de benim. Hortkulukları yok etmeden onu yok etmenin bir yolu yok." Bana bakmayı sürdürdü.

"Gidersen seninle gelirim." Kaşlarımı çattım. "Olmaz! Regulus benimle gelemezsin ben tek gideceğim." Ciddiydim. O da çok ciddi duruyordu. "Rica etmedim. Geliyorum dedim. Seninle geleceğim. Tek gitmeyeceksin. Buna izin vermiyorum." Regulus inatçı biriydi. Yapacağım derse yapardı. "Peki..." Zaferle gülümsedi. "Mevzuniyete kadar yeri bulmuş olurum. Hemen sonrasında gideriz." En azından mevzuniyete katılmak istiyordum. 7 yıl okuduğum okulun mevzuniyetine gitmek istiyordum.

Evet ben 3 yıl okuduğum okulun mevzuniyetine gidemediğim için son kısmı yazdım.

Sizden önemli bir ricam var bu kitabı beraber yazdığım arkadaşım MrsRiddl3 bu onun yeni hesabı eskisi kapandı. Her şeyi baştan yazması gerekecek lütfen ona destek olur musunuz?

Şimdiden teşekkürler

Star & MoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin