bölüm|13

2.4K 109 46
                                    

Arabadan inip hızlı adımlarla yanımıza gelirken, ayağını yere her basışında yer sallanıyordu sanki. Yüzündeki sert ifadeye ek sıktığı yumruğuyla, içime yayılan korkuya engel olamıyordum. Adımları yanımızda son bulurken yumruk yaptığı elini şiddetle geçirmişti Emir'in yüzüne. Bir yumruk daha atıp yakasına yapıştığında Emir'in burnu kırılmış olmalı ki oluk oluk kan akıyordu.

"Ne yaptın lan sen az önce, ne yaptın!!"

"Efendim yanlış anladınız, ben bir şey yapmadım. Meriç bey beni öptü, zorla. Uzak durmaya çalışıyorum fakat, ısrarla reddediyor"

Emir'in söylediği şeyle gözlerim kocaman açılırken, şok geçirip donup kalmıştım. Harbi orospu çocuğu çıkmıştı bu adam, gerçekten onun için harcadığım her saniyeme acıyordum artık. Piç kurusunun söylediği şeyle Aybars'ın yumruğu havada kalmış, bakışları bana dönmüştü. Refleksle ellerimi yüzüme götürüp kendimi korumaya çalıştım, kimden koruyordum? O bana vurmazdı ki.

Elini indirip Emir'in yakasını bıraktığında, Emir koşarak yanımızdan ayrılırken Aybars ta arkasını dönüp arabasına doğru ilerlemeye başlamıştı. Koşarak yanına ilerleyip kolunu tuttum.

"Aybars beni bir dinle ne olur, yalan söylüyor. Yemin ederim ben öpmedim onu, o beni-"

"Kolumu bırak!"

"Aybars konuşalım lütfen, yalan söylüyor"

"Şimdi olmaz Meriç, şimdi olmaz..."

Kolunu elimden kurtarıp arabasına yöneldiğinde, yapacak bir şeyim olmadığı için bir süre arkasından bakıp bende arabama bindim. Ne diye gelmiştim ki buraya, yenilerini isteseydim Aybars her şeyin en iyisini alırdı bana. Arabayı çalıştırıp yola çıkarken ağlamaya başlamıştım. Ya bana inanmazsa, ya beni terkedip o kadınla evlenirse... Aklımdan türlü türlü şeyler geçiyordu.

Öyle hızlı sürmüştümki arabayı dakikalar sonra evdeydim. Aybars'ın arabasını evin bahçesinde görünce rahat bir nefes verip aceleyle arabadan indim. Bir an önce konuşmam gerekiyordu, düşündüğü şeyi yapmadığımı onu aldatmadığımı bilmeliydi.

Eve girip koşar adımlarla üst kata çıktım. Merdivenlerin başına geldiğimde Aybars'ın odasına giren kadınla kaşlarım çatılmıştı. Ya bana kızgın olduğu için o kadınla bir şey yaparsa, ya dokunursa ona... Hızlı adımlarla odanın önüne gelip kapıyı çalma gereği bile duymadan odaya daldım. Onu kaybetmeyi asla göze alamadım.

"Ne yapıyorsun Meriç?"

Azra'nın sesini duymazdan gelip odaya adımladım. Aybars başını kaldırıp bana bakmamıştı bile.

"Aybars baba, biraz konuşabilir miyiz?"

"Şimdi olmaz"

"Önemli" dedim, yüzüme bile bakmazken üzerindeki gömleği çıkarttığında sinirle ne yaptığına baktım. Ne diye soyunuyordu bu kadının önünde.

"Aybars baba! Konuşmamız gerekiyor"

"Şimdi olmaz dedi Meriç, duymadın mı? Şimdi bizi yalnız bırak"

Azra'nın söylediği şeyle bedenime yayılan sinir dalgasını hissettim, Aybars her şeyi yanlış anlamışken nasıl onları baş başa bırakabilirdim. Hemde Aybars'ın yatak odasında.

"Aybars baba... Çok önemli"

"Dışarı çık Meriç" sert sesiyle ne yapacağımı bilemezken, Azra'nın Aybars'a olan yakınlığı aklımı başımdan alıyordu. Benim sevgilimdi o, ne hakla dokunabilirdi...

Arkamı dönüp kapıya ilerledim, kapıyı açıp son bir umut baktım Aybars'a ama bir kez olsun dönüp bakmamıştı bana. Yanındaki kadına değdi gözlerim, aç kurt gibi odadan çıkmamı bekliyordu. Benim sevgilime dokunacaktı. Aybars izin verir miydi?

GÜNAH || BXB || DADDYKİNKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin