Bölüm de +18 içerik var işaret bırakacağım ⚠️
Ve rüya bitmişti, sonunda eve dönmüştük. Arabadan inip yanımdaki süper ötesi karizmatik adamla birlikte evin girişine doğru ilerliyorduk. Bakışlarım sürekli düzgün fiziğiyle attığı adımlara kayıyor kalbim tekliyordu. Ben gerçekten bu adamın sevgilisiydim değil mi? Yüzümdeki aptal gülümseme bitmek bilmezken evin içine girip salona geldiğimizde bütün modum kaçmış saniyeler içinde gülüşüm solmuştu.
"Sevgilim, hoşgeldin. Çok özledim seni. Bana neden haber vermedin birlikte giderdik" diyerek Aybars'a sarılan kadına baktım. Yanaklarından öpüşünü ve dudağındaki kırmızı rujun yanaklarına iz bırakışını izledim. Elimdeki poşetleri sıkı sıkı tutuyordum, ah paris'teki özgür hayatta olacaktık ki... Çoktan tutmuştum o çakma sarı her daim yapılı olan saçlarından. Aybars Azra denen kadını kendinden uzaklaştırdığında bu sefer Sanem babasının boynuna atladı. Ne oluyordu ya olmuşu 3-4 gündür yoktu adam.
"Tebrik ederim babacığım, çok sevindim" dediğinde, neyi tebrik ettiğini anlamadım. Paris'ten gelişini mi tebrik ediyordu acaba.
Kızını boş verip Azra'ya döndü Aybars, sinirli bakıyordu. "Azra, senin burada ne işin var. Ayrıca biz sevgili değiliz. Lütfen bana böyle seslenme"
"Bundan sonra sevgiliden daha fazlası olacaksınız babacığım" Sanem konuştuğunda sinirle ona baktım. Ne oluyordu amına koyayım, ne dönüyordu burada.
"Ne diyorsun Sanem, saçmalamayı kes . Yorgunum odama çıkacağım"
"Çıkarsın babacığım ama Azra ablanın sana söylemek istediği birşey var. Önce onu dinle"
Bakışlarımı Azra'ya çevirdim. Yüzündeki salak gülümsemeyle sevgilime yaklaştı. Elinde küçük bir kutu tutuyordu. Şimdi çatlayacaktım, kimse benim varlığımı umursamazken izlemeye devam ediyordum.
"Bu ne Azra?"
"Al kendin bak sevgilim"
Bir kez daha sevgilim derse herşeyi siktir edip bi tane çarpacaktım kadına az kalmıştı. Aybars benim sevgilimdi bir kere. Aybars'ın eline aldığı kutuya dikkatle bakıyordum. Kapağını açar açmaz kaşları çatıldı. Karşısında olduğum için kutunun içinde ne olduğunu göremiyordum fakat tuttuğu şey neyse dişlerini sıkmasına sebep oluyordu.
"Bu ne demek oluyor Azra?"
"Baba oluyorsun demek oluyor sevgilim. Hamileyim"
Duduğum şeyle başımdan aşağı kaynar sular dökülürken, başımın döndüğünü midemin bulandığını hissettim. Kalbimi saniyeler içinde saran tarifi imkansız acı nefes almamı zorlaştırıyordu. Gözlerim anında dolmuş görüşüm bulanıklaşmıştı, doğru mu duymuştum?
"Ne saçmalıyorsun Azra, ne hamileliği!"
"Ne diye bağırıyorsun Aybars, hamileyim işte. Hem de iki aylık"
"Nasıl olur, önlemini aldığını söylemiştin!"
"İki ay önce ki buluşmamızda almamışım demekki"
Aybars gözlerinden çıkan saf öfkeyle Azra'ya bakarken, adımlarımı merdivenlere yönelttim. Duyduklarım gerçek değildi, hayır olamazdı. Merdivenlerden çıkmaya başlarken zorla tuttuğum gözyaşlarımı serbest bıraktım.
"Yaşasın kardeşim olacak, düğünü ne zaman yaparız babacığım"
Sanem'in neşeli sesiyle söyledikleri kulaklarıma dolarken elimdeki poşetleri taşıyacak gücü kendimde bulamayınca elimden bıraktım. Poşetlerin merdivenlerden yuvarlanışını duyuyordum ama umrumda değildi. Odama girip kapıyı kapatır kapatmaz titreyen bacaklarımı yere bıraktım. Daha başındaydık biz, herşey çok yeniydi. Canım neden bu kadar çok yanıyordu ki. Çok mu alışmıştım farkında olmadan, o da gidecekti şimdi. Arkamda duran, beni yargılamayan, herşeyimle kabullenen tek insan da bırakıp gidecekti. Allah kahretsin ki bu kısacık süre de sevmeye başlamıştım onu. Nasıl unutacaktım herşeyi... Unutuluyordu değil mi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNAH || BXB || DADDYKİNK
Novela JuvenilBenliğimden zorla vazgeçirildim ben, bir kızla evlenmeyi hiç istemedim...! Bile isteye yaptığım tek şey GÜNAH olana aşık olmak oldu...