bölüm|14

2.5K 118 28
                                    

Saatlerdir kapalı olduğum odada her yeri darmadağın etmiş, kırılmadık bir şey bırakmamıştım. Nereye geldiğimi bile bilmezken bir de hiç bir şey söylemeden beni bu odaya kapatıp kapıyı kilitlemişti. Sürekli bağırmaktan sesim kısılmış boğazım acımaya başlamıştı, ellerimi kapıyı yumruklamaktan hissedemez hale gelmiştim.

"Kapıyı aç! Aybars kapıyı aç!"

"Kapıyı aç diyorum, buradan bir çıkayım yıkacağım bu evi başına!"

Bir süre daha bağırıp cevap alamadığım için bedenimi kapının dibine bıraktım. Olanlara hala inanamıyordum, ne için gitmiş neyle karşılaşmıştım. Gözlerimin önünde o kadına evlenme teklifi etmişti, parmağına yüzüğü takarken izlemiştim. Nasıl acıtmıştı canımı, neden yapmıştı? Hepsinin cevabını almak istiyordum.

"Aybars" diye bağırdım tekrar, bu sefer sesim yumuşak çıkmıştı. Belki sakinleştiğimi düşünürse açardı kapıyı. "Çok susadım, burada su yok"

Saniyeler sonra kapı açıldığında ayağa kalkıp geriye doğru gittim. Aybars elinde bir bardak suyla gelmişti. Yüzüne baktığımda elmacık kemiğindeki kızarıklık dikkatimi çekti, ben vurmuştum. Nasıl yapmıştım, canını yaktığım için kendimden nefret ediyordum.

Elindeki suyu uzattığında, alarak bir kaç yudum içtim. Yine yüzüme bakmıyordu. Şu an herşeyi siktir edip kollarının arasına girmek istiyordum, kalbimi ve bedenimi esir alan acılar onun sıcaklığıyla son bulacak gibiydi ama yediremiyordum kendime. Evleniyordu o kadınla, artık geri dönüşü oluru var mıydı?

Bardağı ona geri uzattığımda alıp elimi tuttu. Ne yaptığına bakarken kapıya vurmaktan soyulan parmaklarımı incelediğini gördüm. Hala ne diye böyle davranıyordu bana, sinirden kendimi sikecektim artık. Elimi bırakmadan kapıya ilerlediğinde sesli bir inleme bıraktım. Dönüp bana baktı. "ne oldu?"

"Ayağım acıyor"

Ayaklarım birden yerden kesildiğinde kendimi onun kucağında buldum. Kapıya yönelerek odadan çıktı. Yabancı gibi, fazlalık gibi hissediyordum kendimi. Bunlara tek sebep kollarında olduğum adamdı.

Bedenimi koltuğa yavaşça bırakıp, önümde diz çöktü. Çorabımı çıkartırken ayağımdaki yarayı kontrol edeceğini anlamıştım. Yaranın üzerindeki bandajı çıkarttığında derin bir nefes verdi.

"Eric pansuman malzemelerini getir"

Eric'in getirdiği malzemeleri alarak ayağıma tekrardan pansuman yapıp sardı. "Tepinmeden dur, yoksa tekrardan açılır"

"Sana ne, ayak benim ayağım"

"Meriç... Sabrımı sınama"

"Asıl sen benim sabrımı sınama, eve gitmek istiyorum. Hem burası neresi, nereye getirdin beni"

"Dağ evi"

"Burada kalmak istemiyorum" diyerek ayağa kalktım. Günler önce o kadınla da buraya gelmiş, kim bilir neler yapmışlardı burada. Aklıma geldikçe sinirlerim tepeme çıkıyordu.

"Otur"

"Orurmayacağım, bana emir verip durma. Hem sen gitsene karının yanına"

"Karım değil"

"Olacak, bir tek imza kaldı atmadığınız"

"Olmayacak öyle bir şey"

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun? Gözlerimin önünde yüzük taktın kadına"

"Evet taktım"

"İyi! Eric beni eve götür"

"Üzgünüm efendim yapamam"

GÜNAH || BXB || DADDYKİNKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin