Saat beş işte o saat , yelkovan on ikiye akrep ise beşe geldiği o vakit her şeyin başladığı o vakit, bizi kim yapıcaktı , asıl bize ne olucaktı?
_____________________________17.Bölüm
Biz kızlar mutfağa erkekler ise oturma odasına geçti, birisi hariç o kişide Burak tuturdu yardım edicem diye.
Zehra sinirle ona "Sarı Fırtına olmaz ama bu kızların işi "dediğinde Burak israrla
" Ya of ben mutfak aşığıyım işim gücüm bu ben çalışmayı seviyorum bir kere " dediğinde
Uç kız beraber ofladık, söze girdim "tamam Burakcım, o zaman sen sofrayı azırla" ofladı onun istediği şey yemekte yardım etmekti fakat zaten biz hazırlıyorduk yardıma gerek yoktu,
Beyza " Hadi ama burak işimiz var gittite devam edelim, oda bir iş sonuşta "dediğinde Zehra söz girdi " doğru o da bir iş masa olmadan biz nasıl yemek yiceğiz canım Sarı fırtınam, hadi lütfen" dediğinde Burak ikna oldu.
"Tamam be allah allah, gidiyorum ama Fındığımın hatrına " dediğinde mutfaktan çıkarak sofraya ilerledi arkasından " Allah aşkına Fındığın hatrına git ya sanki çok sevinicektik bizim hatırımıza gitseydin " dedim sinirle ve alayla.
Sonunda artık yemek hazırlama devam etirebilirdik. Buz dolabından mazemeleri çıkartı Beyza zehra ise omlet yapıyordu . Ben ise Beyza'nın çıkartıklarını tapaklara yerleştiriyordum. Çikolatayı bir kaseye koyarken bir kaşık ağzıma koyduğumda,
Kızlar bana bakıp " ya bende" dediler aynanda , iki kaşık çıkardım ve çikolata bandırıp ikisinin ağzına soktum. Beyza ağzından bir laf kaçırdı " lisedede çikolata istediğimde aynı şeyi yapardın, iğrenip çikolatanın altından verirdin " dediğinde neyseki erkek yoktu Zehra ona bakarak,
"Beyzacım istersen bu konuları sonra konuşalım " diyerek gözlerini oturma odasına dikti, Beyza neyseki sustu ve bana yardım etmek için geldi .
Çaydan buhar çıkmaya başlayınca altını kıstım. Ve elime aşarak tepsideki bardakları doldurmaya götürdüm.
Bardakları doldurduğumda her çey bitmişti, Burak arada bir mutfağa geliyordu tapak, çatal ,bıçak falan almak için onun da işi bittiğinde sadece yemekleri masaya götürmek kalmıştı.
Fazla oldukları için erkekleri çağırdık "Özgür Ali gelinde yardım edin şunları masaya götürelim, bakın Burapa azıcık onun gibi olun" dediğimde Özgür zaten uça uça geldi
" allah allah istesem ondan daha iyi yaparım biliyorsun"dedi ve sırıtarak baktı. Doğru o yemekte ve her şeyde süperdi.Yemekleri masaya taşıdıktan sonra sofraya herkes oturdu. Ali'nin yemeğe bir girişi var anlatmam maşşallah hayvan gibi daldı. Tabi hepiöiz bunun sonucuda anırarak güldük Ali ise umurunda bile değildi.
Beyza Aliye bakarak " Aşkım yavaş boğazında kalıcak azıcak Özgür gibi ye" dediğinde kafamdan aşağa kaynar sullar döküldü ve kendimi tutamadım ona doğru dönerek " N-ne Özgür gibi mi? Başka diyicek isimi bulamadın?" asılında beliki gözü Özgürde hep ona bakıyor hep bir tavırlar bir hareketler noluyordu ona , gerçekten anlamaz oldum tanıyamaz oldum bu kızı.
Beyza kafasına vurup " ay tatlım üzgünüm yalnışıkla Özgür dedim ya kusura bakma " dediğinde Zehra dili ile dudaklarını sildi çok sinirlendiği beliyidi elinş yumruk yaptığında anladımki dalıcaktı hemen onu sakinleştirmek için yumuruk tutuğu elini tutup sessiz bir tonla " aşkım sakin"dediğimde,
Yüzünü bana çevirip gülümsedi sonra kafasını yan sandalyedeki Beyzaya çevirip " Beyzacım sen ne meraklısın Yağmura TATLIM deme ye ayrıca-" dediğinde onu kendime çekip "şimdi tartışmasak mı? He Zehracım " dedim ve ağzına ekmeğe bandırılmış çilek reçeli soktum.
Evet onu sakin tutmam için tek yol buydu. Yemeğe devam ederken Özgüre baktım oda bana bakıyordu bana göz işaretleri ile gel gibi bir şey demeye çalışıyordu. Biranda kalktı ve gitti sanırım arkasından gelmemi istiyordum.
Anladığımda kalktım Beyza kıskançlıkla beraber bir bakış attıp " nereye?" dedi içimde sananeeee deyesim vardı ama ağzım almıyordu " mutfakta telefonumu unutum onu alıcam " diyip gülümseyerek oradan ayrıldım.
Sofradan uzaklaşıp Özgürü aramaya başladım "Özgür ....Özgür nerdesin geldim " diyerem arıyordum mutfağa girdim yok tuvalete giden koridordan giderken bir daha "Özgürüm ben Geld-" diycektim ki arkadan ağzımı kapatan bir el belirdi.
Çok sert kapatmıyordu"mmmmm" d
diye kapanmış ağzımı açmaya çalışıyordum bağararak. Elimi o kişinim eline koyduğumda kimin el olduğunu anlamıştım , o Libertadimdi. Elini ısrabilirdim ama kıyamadım oda ağzımı sert kapatamıyordu acıtmamak için.Beni duvara yaslayarak "şşşş güzelik olmaz öyle bağararak benden kurtulamasın " dediğinde elini ağzımdan çekti ben ise elerimi göğüsüne vurnaya başladım " salak korktum " dediğimde kaşlarını kaldırarak " seni korkutmak istemedim özür dilerim isticeğim son şey bu olur Sakar kız" dediğinde gülümsedim ve dudaklarına yaklaşarak,
"Öyle mi bende beni üzmek son isticeğin şey sanıyordum" dedim ve belimde tutrak öpmeye başladı dudağını çekip " seni kırıcak ,üzücek, acıtıcak her şey isticeğim son şey güzelim " diyerek yüzüme gelen saçımk kullağımın arkasına aldı.
Kendime gelince onu iterek " hışt yeter gidelim bizi merak etmesinler sonra geç kaldın diye Beyza ağlar falan çekemem " diyip duvara yasladığı elinin altından geçip ona göz kırpıp kaçtım o ise beyza dediğimde yüzün püzştürdü ve arkamdan " Lan ne Beyzası? O ne alaka " dedi bağarak
Ve " ne kadar şapşal" diyip oda arkamadan geldi.Sofra tekrar oturduk, Beyza ise hala gözleri Özgürümdeydi gözlerini çıkartasım vardı ven kıskanmam kimseye öyle kolay kolay ama benim olan benimdir kardeşim.
Beyza Zehraya bakıp " Yağmurun yanındaki zeytin kasesini buraya yaklaştırsana "dediğinde Zehra yanımdaki kaseye uzandı ve alırken yanımda geçiriken Beyza onu sanki yalnışıklacısına itti ve zeytin kasesi üstüme döküldü " AAAA" diyerek lekeye baktım Zehra bilerek yapmadığına rağmen
"Aşkım çok özür diliyorum bilerek olmadı şu Beyza itti beni " itti beni dediğinde beyzaya bakıp sert bir bakış attı. O sırada erkekler bizi dikkatli bakıyorlardı.
Kalkıp " Neyse odama çıkıp üstümü değiştirip geliyorum hemen " diyerek sofradan ayrılarak odama çıktım.
Odamın kapısını açtığımda dolabıma yöneldim biraz dolabımı karıştırırken kapı açılma sesi geldi Özgür olduğunu düşünüp "ya Özgür beni yalnız gördüğün her an gelme be anladım çok seviyorsun" dediğimde kapı kitleme sesi duydum. "Özgür-Özgür" diyip dolabımı kalatığımda dolabın arkasında duran kişiyi görünce geriye doğru adım attım ve bağırmaha başladım "aağağağ--" o kişi ağzımı kapatıp.
"Şşş sakin ol Güzelik zarar vermemi istiyorsan sana ve aşağıdakilere sessiz ol" dedi acımasız bakışlarla. Ben ise titriyordum çünkü karşımda duran kişi babamın en ama en yakını olan koruması asistanı her şeyi olan yardımcısı Dorku vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Libertad
RomanceLibertad, size anlamsız gelen bu söz benim için özgürlüğü simgeliyor. Uğlaşmak istediğim o özgürlük o almak istediğim serin rüzgarı size anlamsız geliyor değil mi çünkü siz o havayı çoktan soldunuz . Bende bunu yaşamak için kaçtım... hemde çok uzakl...