Üzgünüm! |18.Bölüm

10 3 5
                                    


                         Özgür
——————————————————
Aaah o güzel gözlerin döndürüyor başımı,
lütfen seni izlerken hoş gör bu telaşımı ,
Tut elimden gidelim bu şehirde huzur yok ,
Sıcak şarap içelim ne de olsa vakit çok ...

Diye düşünen aklımı başıma geri gelmesini sağladım . Gerçekten Yağmura bakınca aklımda çalan melodi buydu . Ona her bakışta aşık oluyordum , ama olmam gerekiyordu . Aşk suçsa beni tıkın en derin hapiste çünkü ben bu kıza çok pis aşık oldum .

Ve bunda çok hatalıydım hemde çok . Aşık olmam gerek birine aşık oldum , kahretsin ki öyle . Onu sevmekte , onunla konuşmakta , ona ümit verip , onu yarı yolda bırakmakta çok hatalıydım kahretsin ki ben iğrenç bir adamım . Kendimden , küçüklüğümden ailemden nefret eden bir adamım ben . Ve gelmişim dünyanın en iyi kalpli kıza en masumuna aşık oldum . Bu yüzdende ben kötü bir adamdım . Neden mi ?

Küçükken istenmeyen bir çocuktum , babamlar daha ben 5 yaşındayken beni alıp bir yetimhaneye götürüp bırakıp gittiler . Nasıl kandım onlara biliyor musunuz ? Geçmişe dönelim .

"Oğlum hazırlan seni bir sürü arkadaşın olabiliceği bir yere götürüceğiz"

"Aaa GERÇEKTEN Mi baba ?" heyecan ve tebessümle

Annem cevap verir " Evet oğlum gerçekten senin mutlu olucağın bir yere götürüceğiz" .

Dediğinde ben çok mutlu olmuştum çünkü o zamanlar kimse ile doğru düzgün arkadaş değildim ve çok yalnızdım , bir arkadaşa ihtiyacım vardı . Ve bunu onlar çok iyi biliyorlardı .

Beni çekiştire çekiştire arabaya bindirip beni ve kardeşimi götürdüler . Ali'yi yani , aslında aliyi çok seviyorlardı ama beni hiç sevmediler , onu bırakmak için getirmediler onu. Sadece beni mutlu bıraktıklarını göstermek istediler Ali'ye , tabi Ali rahatlamadı ve her gün ziyaretime gelmişti .

Neyse nerde kalmıştık ha evet , arabadan indiğimizde karşımda renkli renkli müthiş bir bina vardı . Dikkatimi çok çekmişti . Güvenli bir yere benziyordu . Kocaman kapıdan girdiğimizde çocuklar her yerdeydi resmen çocuklardan önümü göremiyordum . Bir anda annemler ordaki çalışana ablaya beni işaret ederek bir şeyler anlatı . Ardından ordaki abla onlara bir saadet verdi ve o saadetleri imzalamaya başladı . Ben tabi o zaman küçüktüm ne yaptıklarını bilmiyordum . Meğer evlatlıktan reddetmiş ve üstülüğü onlara veriyordu . Ben ise anlamadığımdan sadece renkli , oyuncak dolu , ilginç olan çocuklara bakıyordum . Annem bana yaklaşıp .

"Evet , Nasıl buldun burayı güzel mi ?" Dedi acımasız kadın

"Çook güzel anneciğim Çok " dedim salak kafam .

"Burada sadece eğlence var çocuklar için ,yani çocuk oteli gibi düşün burda bir kaç gün kalmak ister misin ?"

Diye sorduğunda tabiki "evet" dedim çünkü bu fikir çok eğlenceli geliyordu o zamanlar .

" tamam o zaman bir kaç gün kal seni almaya geliceğiz oğlum ..... Görüşürüz"

Diyip arkasına bakmadan gitti , ben ise hem annemin son söylediğini düşünerek etrafa bakınıyordum . Hemde eğlencemin hayalini kuruyordum , ama durum aslında hiçte eğlenceli değilmiş . Bir gün geçti iki gün geçti , günler günleri kovaladı ama kimse beni gelip almadı artık durum sıkıcı olmaya başladığında ordaki çalışan bakıcı Meryem ablaya (hala adını hatırlıyorum ) ona bunu sordum .

"Meryem abla , Annemler ne zaman beni almaya gelicek ?"

Diye diye kadına resmen her gün sormuşluğum var . Oda her seferinde aynı cevabı verirdi .

LibertadHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin