Bölüm-18

50 3 0
                                    

Dünya, kadınların acısı üzerine kurulmuş, yükü de kadınların üzerine koymuştu.

Peki kadınlar ne yapıyordu? Acısının geçmesini mi bekliyordu?

Hayır, kadınlar bir ordudur! Beni, seni doğura bilecek bir ordu! Bunun ne demek olduğunu biliyor musun?

Hayır, hayır bilmiyorum. Kadınlar bu kadar güçlü mü?

Kadınlar, güçlü demek bile yetmez, kadınlar gücün ta kendisi....

Okuduğu kitap sıra dışı bir kitaptı. Her okudukça, biz kadınların gücünü kudretini bir kez daha gösteriyordu.

Odasının kapısı çalınması ile yerinden doğruldu. Ayağı yere basıp kafasını kapı tarafına çevirdi.

" Gel." Tok bir ses ile cevapladı.

Kapı yavaş yavaş açıldı. Elinde tepsi gorumcesin yanına geldi.

" Az önce kurabiye yaptı. Yer misin?" Novia güldü. Sımsıcak bir kurabiye kokusu varsa kim itiraz edebilirdi.

Ayağa kalkıp yan tarafına da duran masaya doğru ilerledi. İki tane krem rengi koltuk vardı. Birine kendisi oturdu.

" Buyur yenge gel."

Farah tepsiyi alıp masaya geldi. Kendisi de koltuğa oturmuş, yapmış olduğu enfes kurabiyden bir tane hızla ağzına attı.

" Hmmm, leziz."

" Bende yiyip puanlama yapicam!"

" Ne puanlaması?" Gorumcesine baktı.

" Güzel olmuş mu, olamamış mı diye puanlama yapicam yenge." Tatlı tabağın içinde duran yuvarlak kurabiyden bir tane alıp ağzına attı.

Aman Allah'ım, bu neydi böyle, ağzıda dağıliyordu resmen. Tadıda... Hmm... Efsaneydi. Yengesi baya baya maharetliydi.

" Hmm, puan kiriyorum yengecigim?" Dudağını büzerek söyledi.

" Aa, ama niye? Çok güzel tadı!" Bir kurabiyeye birde Novia ya baktı. İyiyde tadı güzeldi ki!

" Yok, ımmm, pek olmamış!"

" Neyi olamamış? Nesi olmamış?"

Novia daha fazla dayanamadı. Eli ile ağzını kapatıp güldü. Yengesi şaşkın bir hâle bürünürken çok tatlı oluyordu. Ona garip garip bakışı, bir yaptığı kurabiyeye birde kendisine bakışı...

" Şaka yaptın değil mi?" Alınarak baktı kıza... Alacağın olsun Novia!

" Ayy, yenge elbette ki şaka yaptım." Almış olduğu kurabiyden bir tane daha alacaktı ki, Farah eline hızla vurdu.

" Sen yeme o zaman! Ağabeyin yer."

Novia kaşı çatık bir şekilde Faraha baktı. Hayır bunu kabul edemezdi. Eğer ağabeyi böyle bir kurabiye yerse daha tadına bakmadan, kendisine kalmazdı.

" Olamaz yenge!"

" Niye olmazmış?" Şüpheci gözler ile baktı kıza. Novia yemez ise kocası yerdi.

" Şey, ağabeyim böyle şeyleri sevmiyor da ondan."

Farah anlamadı. " Nasıl yani?"

" Yani demek istediğim, ağabeyim böyle şeyleri pek sevmez! Şekerli tatlılardan uzak durur."

Farah biraz üzülmüştü. Kurabiyeyi çok fazla yapmıştı. Kocasının yerken ki yüz ifadesini görmek istiyordu.

" Hmm, ne yapalım, biz yeriz öyleyse!"

Savaşın İzi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin