18.Bölüm:Aile Yemeği

71 3 1
                                    

Dudakları dudaklarımdaydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dudakları dudaklarımdaydı. İlk öpüşmemiz kadar yabancı gelmiyordu artık bana. Fakat öpüşürken düşündüğüm bir şey vardı,biz neydik? Bu yaşadıklarımız numara olamazdı. Tam olarak ne oluyorduk biz?
Flört desen... Biz doğru düzgün birbirimize laf atmadan konuşmuyorduk ki... NEYİZ BİZ?
En iyisi ne olduğunuz belli olana kadar ona yüz vermemen Rüya. Belirsiz erkeklerden nefret!
İç sesime uyarak dudaklarımı dudaklarından ayırdım. "Bu ne içindi?"dedim.
Biraz da toksik olmak lazımdı...
"Ne mi içindi? İçimden geldi,canım istedi. Sen beni öptüğünde ben sordum mu bu ne içindi? Diye"
Sinirlenmişti. Ne zaman sakinlemişti ki?
"Bir kadını öyle durduk yere öpemezsin yalnız?"
"Allah Allah? Sen beni öperken iyiydi"
"Evet iyiydi"
Dur! Yine başlamıştım! Toksik davran,saçma sapan davran Rüya!
"Artık öyle çat pat öpüp durmak yok. Tamam bende öptüm seni ama... Bir daha öpmeyeceğim. Sonuçta sevgili değiliz bir şey değiliz. Öyle değil mi?"
Suratında herhangi bir duygu emaresi yoktu.
"Öyle..."dedi ve evinin kapısını açtı.
Ben böyle afra tafra yaptım da... Ya cidden öpmezse?
Ne yapalım canım? Annenin karnından onunla öpüşerek çıkmadın ya?

Evine girdiğimizde hızlı adımlarla merdivenlere doğru adımladı. Merdivenleri çıkarken basamakları kıracak kadar sert basıyordu.
O merdivenin son basamaklarındayken ben daha evin kapısının oradaydım.
Adımlarımı hızlandırıp ona yetiştim.
Onun peşinden giyinme odasına girdim. Her yer her yerdeydi. Darmandağınık bir giyinme odası vardı.
"Bu odanın hâli ne?"
"Ne var hâlinde?"
"Ne yok?"
"Abartma"
"Ne abartması ya? İğne atsan yere düşmez!"

Tam gömleklerinin asılı olduğu dolaptan siyah bir gömlek alacakken,kolundan tutarak onu durdurdum.
"Ben seçeceğimi diyorum giyeceklerini"
"İyi hadi seç bakalım,ne seçeceksin? Allah'tan pembe gömleğim falan yok da..."
"Hahahaha çok komik"
Kıyafetlerine göz gezdirirken kafamda bir kombin düşünüp onu oluşturmuştum. Krem rengi polo yaka bir tişört ve beyaz keten pantolon...

 Krem rengi polo yaka bir tişört ve beyaz keten pantolon

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Eee hep Rüya'nın kombinleri koyacak değiliz)

Cesur seçtiğim kıyafetleri gördüğü an elimden almak için bir hamle yapmıştı. "Asla giyinmem Rüya,ver şunları bana"
"Ya Cesur! Allah aşkına siyah siyah nereye kadar? Yazın ortasında ne siyahı ya? Giyin mis gibi yaz renklerini! Valla siyah kusacağım artık!"
Böyle dediğime bakmayın,siyah gömlek çok yakışıyordu... Ama onun bunu bilmesine gerek yoktu.
"Asla giyinmem"
"Giyineceksin"
"Giyinmeyeceğim"
"Ölür müsün giyinsen? Bari bir dene"
"Tamam deneyeceğim,ama sadece deneyeceğim"
"Tamam hadi bekliyorum"dedim ve kollarımı birbirine bağladım.
Tabiki de onu giyinirken seyredecektim.
Cesur benim odada olduğumu önemsemeden üzerindeki tişörtü çıkarıp yere atmıştı.
Üstü şuan çıplaktı. Kasları ve dövmeleri... Özellikle de sol kolunu ful kaplayan dövmeleri... Göğsündeki dövmeler...
Ağzımın suyu akmak üzereydi!
"Nasıl manzara?"dedi ona seçtiğim üstü giyinirken.
"İyi..."
Dudakları hafif kıvrıldı. Pantolonunu çıkartırken gözüm bir saniye bile oradan ayrılmadı.
Baksırı Calvin Klein'di.
Ve baksırın üzerinden görünen...
AZGIN RÜYA STOP ARTIK!
Sapık gibi adamı dikizliyordum resmen!
Sanki birkaç saat önce görmedin. Sen bak diye önünde soyunuyor zaten!
Yutkundum ve bakışlarımı başka bir yöne doğru çevirdim.
Tablo.
Ne kadar da güzel bir tablo... Desenleri falan...
Duvarının rengi gri miymiş?
"Al. Oldu mu istediğin?"
Tekrardan ona dönmek durumunda kalmıştım lakin ona döner dönmez azgın Rüya tekrar ortaya çıkmıştı.
Üzerindeki polo yaka tişörtten taşan kol kasları mı desem... Yoksa pantolondan dahi kendini belli eden erkekliği mi desem?
Yoksa...
"Gerçi o kadar da fena olmadı sanki ya?"dedi aynaya bakarak
"Bir şey biliyoruz da söylüyoruz değil mi? Bak ne güzel oldu işte! Yüzün gözün açıldı"
O esnada telefonum çalmaya başlamıştı. Arayan babamdı.
Artık sanırım her babam aradığında aklıma malum sahneler gelecekti...
"Babam arıyor"dedim ve aramayı açtım. "Efendim baba?"
"Babacığım nerede kaldınız?"
"Geliyoruz 15-20 dakikaya"
"Tamam,bekliyoruz"
"Cesur'un ailesi daha gelmedi değil mi?"
"Yok,gelmediler daha"
"Tamam hadi görüşürüz"
"Görüşürüz"
Aramayı kapattım. "Hadi çıkalım artık"
"Tamam"dedi aynada saçlarını düzeltmeyi bırakıp.
Birlikte odadan çıkmıştık. Yan yana bir şekilde merdivenlerden inerken de yeni sıktığı parfüm kokusu burnuma dolmuştu.
Ayrıca ayağımdaki topuklulara rağmen hâlâ daha benden uzundu.
"İstersen Mustafa götürsün bizi"dedim.
"Gerek yok"
Cesur merdivenleri benden önce bitirmişti ve kapıyı benim geçmem için açık tutmuştu.
Ben geçtikten sonra evin kapısını kapatıp arabalarına doğru yürümeye devam etmişti.
Hâlâ daha 1 tane şirketle nasıl bu kadar arabası olduğunu anlayamamıştım.
Ayrıca arabalarından birini satsa bile onun parası Cesur'u 1 yıl geçindirirdi. Neden bunu yapmak yerine benimle evlenmeyi seçmişti ki?

ATEŞLE OYUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin