Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
2.Bölüm:Kaçan Kovalanır
CESUR ATEŞ KORUHAN
Ömür dediğin üç gündür Dün geldi geçti,yarın meçhuldür O hâlde ömür dediğin Bir gündür,o da bugündür Özdemir Asaf
Ne geçmişi düşünürdüm ne de geleceği... Tek düşündüğüm bugündü. Bugün benim için bir karar alınmıştı. Hapiste yatmayacaktım,cezam para cezasına çevrilmişti.Kendimi bildim bileli hep lider ruhlu biri olmuştum. Hiçbir zaman kendimi ezdirmemiştim,hiçbir zaman dışlanan,ezilen çocuk olmamıştım. Hani olur ya her mahallenin bir abisi... Ben o abiydim. Herkes beni tanır,bilirdi. Bir sıkıntı varsa ilk aranan kişi ben olurdum. O günde öyle olmuştu. En yakınım,kardeşim dediğim insanın o gün bana ihtiyacı vardı. Ben olmasam o hapis yatacaktı,durumu yoktu. Belki de yıllarca orada tıkılı kalacaktı. Akın. Tek dostum,tek kardeşimdi ve onun için ne gerekiyorsa yapardım. Yaptım da... Suçu kendi üzerime alarak onu kurtarmıştım. "Ulan evlat dedik bağrımıza bastık. Senin bize garezin mi var lan! Bırak kendi cezasını çeksin sanane elalemin oğlundan? Ne bok var da her şeye burnunu sokuyorsun? Sen bir gün rahat durmayacak mısın lan!" Kaç saattir babamı dinliyordum. Pardon dinlemiyordum. Onun dediklerini siklemiyordum "Bu böyle olmayacak"dedi "Savaş yeter artık! Çocuk yapmış bir hata"diye beni savundu annem "Çocuk mocuk değil o! Allah'ın cezası" "Oğlum hadi sen odana geç artık" "Geçmeyecek! Bitti artık. Bütün paran bende,sen doğru düzgün birini bulup evlenene kadar para mara yok sana!" Bu boş bir tehdit değildi. Sikerim böyle işi! "Ne?"dedim "Duydun işte... Bul birini evlen,sende kurtul bizde kurtulalım"dedi Ne saçmalıyordu? "Savaş...Bir sakin ol"dedi annem "Şu Figen'in kızı hâlâ bekar mıymış?"diye sorunca önümdeki masaya yumruğumu geçirmemek için sıkmaya başladım Figen'in kızı dediği neredeyse annemle aynı yaştaydı! "Yok artık Savaş! Asiye 45 yaşında"dedi annem "Parana kavuşmak istiyorsan eli yüzü düzgün birini bulur getirirsin. Ha oldu da ben evlenmem triplerine girdin gör bak o zaman o dedenden aldığın paraları nasıl cayır cayır yakıyorum"dedi ve evden çıkıp gitti
Ve yumruğumu masaya geçirdim. Plastik masa anında ortadan ikiye ayrılarak yere düşmüştü
"Oğlum dur! Ne yaptın? Bakma sen ona eve gelince fikri değişir"dedi annem panik olmuş bir hâlde "5 yaşında çocuk muyum ben anne? Paramı almak ne demek? Birde biriyle evlen diyor kafayı yiyeceğim! Kimi bulayım da evleneyim?" "Bizim Vildan'ın kızı var,Oya... Çok hanım hanımcık,güzelim kız. Yaşınız da aynı" Anlamıyor... Annen bile seni anlamıyor "Anne kalbini kırmak istemiyorum. Ben dışarı çıkıyorum"dedim ve oturduğum yerden kalkıp askıdan ceketimi aldım ve evden çıktım. "Bir günüm... Bir günüm de güzel geçsin ya!" "Abi? Bir sıkıntı mı var?" Sesin geldiği yöne doğru döndüm. Yiğit... 11 yaşındaydı. Gözleri doğuştan görmüyordu... Yandaki evde,ablası İnci ile birlikte oturuyorlardı. "Abim? Yok sıkıntı falan"dedim onu rahatlatmak için "Bir sıkıntı varsa söyle abi,elimden geldiğince yardım ederim" "Söylerim abim"dedim ve alnından öptüm "Kendine dikkat et"dedi "Sende"dedim ve saçlarını karıştırdım