Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hava,yağmurlu iki günün ardından güneşliydi. Rüya çok severdi güneşli günleri. Hiç boş bırakmak istemez,sürekli bir plan yapardı güneşli günlerde... Ama bugün yapmamıştı. Bugün daha çok kendini sorgulama günüydü... Arada bir olurdu böyle,bazen kendini pek de iyi hissetmezdi. Düşünürdü,çok düşünürdü. Her şeyi kafasına takardı ama sonunda babasının halledeceğini bildiği için de rahatlardı.
Arama motoruna kendi ismini yazmıştı,çıkan paragrafları okuyunca aslında babası sayesinde ünlü olduğunu fark etmişti. Ne kadar da acıydı değil mi?
Rüya Adalı 22 yaşındadır ve İstanbul'da doğmuştur. Babası,Türkiye'nin en zengin iş adamı Ahir Adalı,annesi ise çeşitli derneklerin başkanı olan Devin Hanzade Adalı'dır. Ünlü iş adamı Dağhan Adalı ve ünlü futbolcu Ekin Adalı'nın ablasıdır. Rüya Adalı,Rüya Adalı lisesinden mezun olup,Adalı üniversitesinde eğitim görmüştür.
Bu paragrafların hiçbirinde onun sosyal medya fenomeni olduğu yazmıyordu. Oraya onun fotoğrafını bile koymamışlardı. Aile fotoğrafında arkadan sadece suratı görünen bir fotoğraf koymuşlardı.Sinirle önündeki bilgisayarı kapattı ve sarı uzun saçlarını toparladı,gözlerine taktığı dinlendirici gözlüğü de çıkarıp az önce kapattığı bilgisayarın üzerine koydu. Bu sinirli tavırlarını annesi fark etmiş olacak ki,kızına "İyi misin anneciğim?" diye sormuştu. Rüya,birkaç saniye öylece annesine baktıktan sonra "İyiyim" demişti. Rüya; annesini de,babasını da çok severdi. Bu problemin tabiki de onlarla bir alakası yoktu. Sadece Rüya'nın takipçi sayısı bir anda düşmüştü... Rüya takipçilerini fazla önemserdi. Yediği yemeği bile onlarla paylaşırdı. Ne olmuştu da bu kadar insan bir anda Rüya'yı takipten çıkmıştı?
Rüya,annesinin onu soru yağmuruna tutacağını bildiği için evden çıkmaya karar vermişti. Tam arabasına doğru ilerlerken kişisel koruması olan Uygar ona seslenmişti "Rüya! Tek başına çıkamazsın" Rüya'yı en çok sinirlendiren de buydu işte... "Çıkarım!" diye inatlaştı "Başına bir şey gel..." "Allah aşkına ben İngiltere prensesi miyim? Kim niye bana zarar vermeye kalksın ki?"dedi
Aslında Uygar'ın hiçbir suçu olmadığını biliyordu ama ona patlamıştı
"Başına bir şey gelirse ben sorumlu olacağım biliyorsun değil mi?"
Uygar,bir korumadan öteydi Rüya için... Uygar,Rüya'nın en yakın arkadaşıydı.
"Bıktım senden"diyerek arabasına bindi. Onun peşinden de koruması Uygar şoför koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı
Uygar'dan bıkamazdı ki...
"Problem ne?"diye sordu Uygar. Rüya her daim enerji saçan biriydi. Sürekli konuşur,insanının başını şişirirdi... Bugün modunun düşük olduğu her hâlinden belliydi. "Bir şey yok"diyerek geçiştirmek istemişti Rüya. Herkesi geçiştirebilirdi ama Uygar'ı asla... "Bir şey var Rüya" "Yok" "Peki... Anlatmak istemiyorsan üzerine gitmeyeceğim" Uygar'ın bu kadar çabuk pes etmesi Rüya'yı afallatmıştı "İnsanlar beni babamdan dolayı takip ediyorlar"dedi yeni yaptırdığı tırnaklarıyla oynarken
Uygar,Rüya'nın canını hiçbir şeyin sıkmayacağını bilirdi. Çünkü her şeyini parayla hallederdi ve biterdi. İlk defa onu canı sıkkın bir hâlde görüyordu.
"Hayır yani takipçi sayımın yükselmesi için illa bir şeyler mi yapmalıyım? Ne güzel videolar çekiyorum işte... Niye kimse videolarımı izleyip de beni takip etmiyor?" "Videolarında samimiyetini biraz daha göstermen lazım. İnsanlar seni zengin,şımartılmış,egolu bir kız olarak biliyor" "Kendimi sevemez miyim canım? Ne var yani?"
Uygar,Rüya'nın bu dediğine gülmüştü
"Dediğim gibi,eğer samimiyetini gösterirsen insanlar aslında hiç düşündükleri gibi biri olmadığını anlarlar ve seni sen olduğun için takibe alırlar" "Tamam,deneyeceğim... Ama magazine düşmek için bir şeyler de yapabilirim yani her an"dedi alttan alttan gülerek Rüya'nın gözü kara,hırslı,dediğim dedik biri olduğunu bildiği için Uygar bir şey dememeyi tercih etmişti. En fazla ne yapabilirdi ki?
Araba sahilde durunca Rüya hızlıca arabadan inip sahilin sonuna doğru koşmaya başlamıştı. Uygar ise ileriden onu görebildiği için yavaş adımlarla onu takip ediyordu.
Rüya koştuğu için yorulmuştu. Gördüğü ilk banka oturup soluklanmaya başlamıştı. Birkaç saniye sonra yanına biri oturmuştu. Kim olduğuna bakmaya gerek duymamıştı çünkü Uygar olduğunu biliyordu.
"Sen şey değil misin ya?"
Ahir Adalı'nın kızı?
Bunu diyecekti. Adı gibi emindi Rüya
Yanındaki Uygar değildi. Pek de umrunda değildi Rüya'nın
"Valla sensin"dedi yanındaki şahıs
Rüya bu sefer merak etmişti. Yanındaki kişiye doğru dönünce bir çift yeşil gözle karşılaşmıştı. Erkeksi bir koku burnuna dolmuştu.
"Kimmişim?"diye sordu "Şey işte... Ne derler? Youtube'ci"
Youtube'ci demesi Rüya'yı güldürmüştü
"Videolarımı mı izliyorsun?"diye sordu Rüya
Güneş,tam olarak Rüya'nın masmavi gözlerine vuruyordu. Yanındaki genç adam bir süre gözlerine bakmıştı. Denizi anımsatan gözlerine...
"Ben pek anlamam Youtube falan... Arada bir 'Kuzey Güney' izlemek için falan açıyorum"dedi "Nereden biliyorsun o zaman beni?"diye sordu Rüya
Genç adam kumral saçlarını kaşıdı ve geriye yaslandı
"Benim kuzen izliyordu,oradan..."diye cevap verdi "Hmm...."dedi Rüya
Nedense pek inanmamıştı
"Yoksa nereden tanıyayım yani?" "Bende şaşırdım genelde kızlar izliyor da o yüzden"diye açıkladı kendini "Benim kuzen de kız"
Rüya diyecek bir şey bulamadığı için sadece kafasını sallamıştı
"Resim çekeyim mi ikimizi? Çekmezsem çok kızar çünkü"
Rüya,gün içinde bir sürü insanla fotoğraf çekiliyordu ama hiç kendi yaşlarında bir erkek onunla fotoğraf çekilmek istememişti.
"Peki,çekilelim"
Genç adam telefonunu çıkardı ve birkaç fotoğraf çekti.
"Eyvallah"dedi telefonunu cebine koyarken
Rüya,Uygar'ı görebilmek için etrafa bakınmaya başlamıştı
"Birini mi bekliyorsun?"diye sordu yanındaki kişi "Arkadaşım peşimden geliyordu da..." "Şu izbandut gibi dikilen mi?"
Rüya kaşlarını çatmıştı. Bu kelimeyi daha önce hiç duymadığına emindi
"İzbandut?"dedi "Ne demek olduğunu bilmiyor musun?" "Evet,ne demek?" "Ben ne bileyim kızım? Türk dil kurumu muyum ben" "Kızım?" "Öyle lafın gelişi" "İyi"
Rüya tam banktan kalkıp Uygar'ın yanına gidecekken bankta oturan kişi kolundan tutmuştu.
"Ne yapıyorsun?"
Adam derin bir nefes aldı ve "Benimle evlenir misin?" diye sordu
