"Eda gızım, şu goluma da bakıver. Nasıl ağrıyo aman"
Bana uzatılan kaçıncı kol bilmiyorum. Teyzemin saçma sapan altın gününe teyzemin zoruyla gelmemişim gibi şimdi kaç yaşındaki teyzeler tedavi et ayağına masaj yaptırıyordu.
"Teyzem ben kalkayım artık. Biliyosun mesaiye kalıcam"
Ayağa kalkmamla teyzem hızlıca kafasını sallayıp "sana yolluk yapayım dur bakam" dedi. "Teyze gerek yok valla orada her türlü yemek var" dinlememişti bile
Oflayıp beklerken teyzelere samimiyetsiz bir şekilde gülümsüyordum.
"Var mı konuştuğun biri kız?"
"Yok Efsun abla düşünmüyorum"
"Kız siz Palalılar olduğunuz için yanınıza yaklaşamıyorlardır."
Ben Eda
Eda Pala
Soy adım önüne gelene pala sallayan dedelerimden ve nenelerimden ötürü böyleydi.
Benim de yapmadığım bir şey değildi. Genetik bizde
"Kız evde kalmış mı dedirttircen gendine. Bul bi aynı meslekten golların altınla dolar işte"
Zamanında iki keçi fiyatına satılan Fatma teyze çok konuşuyordu ama neyse
"Yok Fatma teyzem sen önce kızın Rabiayı evlendir. Malum benden dört yaş büyük ya"
Bir anda herkes aylayıp uylayınca teyzemden poşeti aldım. Yanağına da bir öpücük bırakıp dışarı çıktım.
"Kız! Kız Eda nereye ne bu acele!"
"İşim var teyze! Öptüm"
Aşağı kaçıp arabamın önğne geldiğimde yemekleri yan koltuğa bıraktım. Derin bşr nefes alıp şu ortamdan kurtuluşumu kutlamam gerekiyordu.
Tam arabayı çalıştırmıştım ki çalan telefonumla durdurdum.
"Efendim Ceylin"
"Hocam Barış isimli hastanın bilinci açılıp açılıp kapanıyor."
"Geliyorum Ceylin geliyorum"
Telefonu kapatıp yan koltuğa fırlattım. Arabayı çalıştırmadan önce ön taraftaki aynaya baktım. Yeşil gözlerim morluklar arasında kalmıştı. Şu kahverengi saçlarıma da bir bak! Her an beyazlayacak gibi
"Güzelsin kızım güzelsin. Taş gibisin maşallah!"
Arabayı çalıştırıp radyodan bi halay havası açtım. Dışarıdan deli gibi gözükebilirdim. Ama beni tanıyan bilir. Ben böyleyim.
Kendinden başka herkese üzülüp, acıyan ağlama özelliğini kaybetmiş, hayat felsefesi oluyorsa nasiptir olmuyorsa hassiktir olan biriyim. Madem geldik dünyaya tadını çıkaralım.
Eda Pala bir tane erkek kardeşi olan ve babasıyla yaşayan, annesinin yıllar önce terk ettiği bir kaç tane de üvey kardeşim olduğunu bilen biriyim. Terk edilme duygusuna çok da yabancı değilim
Ama sorun bakalım umrumda mı? Yok!
Hastanenin önüne gelince sesi kıstım. Aman tamam kimse umrumuzda değil de o kadar da değil. Bi karizmamız var sonuçta imajı çizmeyeylim şimdi
Arabayı park edip tanıdıklarıma selam vere vere Barışın odasına gelmiştim. İçeri girmemle Ceylin ve yanındaki asistan ayağa kalkmıştı.
"Durumu nasıl?"
"Hocam çok sık kalkıyo arada su itiyo su veriyoruz. Ama anında geri düşüyor kafası" kafamı sallayıp odadan çıktım. Kıyafetlerimi değiştirip ellerimi yıkadım. Zaten bugün mesaim vardı. Çok bi saatte kalmadı. Artık geldim. Geri dönemem
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELEDA
General FictionSeni herkesten, her seyden koruyabilirim ama kendimden nasil koruyabilirim bilmiyorum.