"Eda! Benim lacivert ojelerim nerede?"
"Ne bileyim Sıla ben de değil emin olabilirsin!"
"Bir yerine bak belki sokmuşsunudur!"
"Gel kendin bak! Terbiyesiz seni!"
Bir yandan üstümü giyerken bir yandan Sıla ile uğraşıyorum. Bir hafta boyunca işe gitmemiştim. Dinlenmek istedim. Hastane de direkt kabul etmişti zaten
Bu bir haftada Belemirle hiç konuşmadım. Kötü hissettim evet ama o hiç umursamadı herhalde yazmadığına göre.. tamam ben de yazmadım ama ben kız evi naz evi tarafıyım.
"Ben çıktım!" Ayakkabılarımı giyerken bağırdım. Babam evde değildi. Ohoo kimse bir taraflarına takmadığına göre çıkabilirim.
Şu bir haftada Ceylinle çok daha yakınlaşmıştık. Kızı daha iyi tanıyorum artık. Saf ama bir o kadar da bilgili biriydi.
Hastaneye vardığımda her zamanki rutinime döndüğüm için yorgun hissediyordum. Acil kısmına girip Ceyline baktım.
"Günaydın!" El sallayıp bağırdığımda bakışlar bana döndü. Acil kısmı boştu maşallah şu aralar kimse yok pu pu pu
"Günaydın!" Ceylin hızlıca yanıma gelince sarıldım. Yarabbim bütün arkadaşlarım çok güzel.. neden erkek değilim ki?
"Naptınız?" Konuşmamla Hikmet kendini bir sedyeye atıp "Yatanları kontrol ettik. Serum kutularını yeniledik. İğneleri depodan çıkardık. Ve hasta bekliyoruz" diyince "vay erkencisiniz" dedim.
"Umarım kimse gelmez. Rabbim sen şu memleketi sağlığa sıhata kavuştur yarabbim. Gelmesinler artık!"
Hikmete gülerken tekrar bize dönüp "ben çok yoruldum azıcık benim yerime baksanız ha? Nolur Eda hocam" diyince gülüp "ölüden göt istiyorsun Hikmet zor o" dedim.
"Of ya! Bir de şey var şimdi... la bu yine niye burada?" Hikmet kapıya doğru konuşunca Ceylinle oraya döndük.
Aklıma Barış gelmişti ama Devrim vardı.
"Selam" içeri geçince "selam" dedim ben de
"Sana da selam Barışın sevdiceği" Ceyline dönüp konuşunca Ceylin anında kızardı. Kendini sedyeye bırakıp "Barışın selamını getirdim" dedi
"Barışın selamı mı? Kendisi niye gelmedi ki? Attığım mesajlara bile bakmadı. Sadece selam mı yolladı"
Ceylin de içerlemiş ha. Vay seni seni hem çocuğa yok mok ayağı hem de düşünüyo.. biz kızlar da az değiliz.
"Valla Ceylincim istediğini söyle. Barışı ilk defa böyle gördüm ben" Devrim sedyeye uzanınca biz de yanına gittik.
"Ne demek bu?"
"Farkındaysan seni seviyor"
Ceylin gözlerini kaçırdı. Bir anlık Devrimin sinirlendiğini gördüm. Ceylinin karar verememiş olması sinirini bozdu herhalde. Hızlıca doğrulup "işte bu yüzden Barışa üzülüyorum" dedi.
Bir anda parlamıştı. Beklemiyordum böyle bir şey.. "Barışın senden hoşlandığını biliyorsun. Ama hem umut verip hem de umursamıyorsun"
"Devrim. Bilip bilmeden konuşuyorsun! Benim de aklımda bir şeyler var demek ki!"
"Ne var Ceylin? Ben sana söyleyeyim. Barış bir haftadır hücrede. Mesajıma bakmadı diyorsun ya.. Aç sadece yastık verilmiş bir şekilde o soğukta hücrede! Ölmesin diye sabahları kurumuş ekmek, peynir zeytin veriyorlar! Çocuk bir haftada iki kilo verdi. İlk defa bugün gördüm. Onda da Ceylinin yanına git nasıl olduğuna bak dedi. Arkadaşım diye kıramadım. Değer mi diye geldim. Aklını başına al! İstemiyorsan dalga geçme çocukla!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELEDA
General FictionSeni herkesten, her seyden koruyabilirim ama kendimden nasil koruyabilirim bilmiyorum.