5

108 9 3
                                    

Belemir

"Asker! Yarın yaptığınız antremanın iki katını yapacaksınız! Şimdi dağılın!"

Askerler söylenerek dağılırken arkamdaki Ataya döndüm.

"Doktoru kontrol ediyor musunuz?"

"Ediyoruz komutanım."

"İyi o zaman yemeğe geçelim"

"Komutanım o değil de... Bu doktoru çok fazla izliyoruz da değecek mi?"

"Değmeli Ata değmeliler. İçerideki ajanı onlar gösterecek bize."

İleriden gelen Fatih ve Devrim selam verdi. "Gelişme var mı?"

"Yok komutanım. Doktoru revirde bıraktık geldik."

Devrim konuşunca kafamı sallayıp "yine de biriniz gidin durun oralarda" dedim.

"Bu yine ne arıyor ya?" Ata konuşunca etrafa bakınarak gezen doktorun arkadaşını gördüm. Ona doğru ilerleyince diğerleri de peşimden geldi.

"Ortalıkta gezmeyin demiştim"

Tam karşısında durup konuştuğum için ürkmüştü. Bu kız yüzünden çok dikkat çekiyorlardı. Her an kandırabilirler. İçimizde bir hain olduğunu Barışın kaçırıldığı gün anlamıştık. Aynı sonu yaşamamaları için uyarıyorduk ama işte...

"Canım sıkıldı ondan"

"Git doktorun yanına otur. Kendi kafana göre gezme buralarda"

"Yoklar, gittiler. Yalnızım ben ya"

Anında yüzüm düşmüştü. Gittiler derken

"Nereye gittiler!"

Bir anda bağırmamla yerinden sıçramıştı. Osman hızlıca yanıma gelince bir boklar döndüğünü anladım.

"Ya haberiniz varmış. Biri aldı götürdü askeriyenin dışında yaralı askerleri tedavi etmeleri gerekiyormuş."

"Sikeyim! Ata çabuk arabaları hazırlayın. Yakalandı puşt"

Bağırmamla herkes bir yere dağılmıştı. Yapacaklarını biliyorlardı. Barış kaybolduğundan beri bugünü planlıyorduk.

"Savaş! Çabuk askerleri topla! Köstebek ortaya çıktı!"

Yanıma gelen Savaş duyduğu şeyle geldiği yöne koşmaya başladı. Barış da elinden geldiğince hızlı bir şekilde yanıma gelip "ben ne yapayım komutanım" dedi.

"Yapman gerekeni yapamadın Barış! Görevin doktorun buradan çıkmamasıydı. Onu da beceremedin!"

"Komutanım...ben"

"Al şu kızı da git revire! Asistanı nerede?"

Sıla denilen kız "o da gitti" diyince gözlerimi yumdum.

"Nereye gitti? Ceylin de mi gitti!"

Barış bağırınca Sıla kafasını sallamıştı. Korkmuşa benziyordu. Bir o kadar da nr olduğunu anlayamamış...

İkisinin arasından geçip ilerlerken "Barış göz kulak ol!" Diye bağırdım.

Arabaları toplamışlardı. Hızlıca en öndekine binmemle yola çıktık. Diğer beş araba da arkamızdan geliyordu.

"Komutanım çok uzaklaşmamışlardır. Eda daha yeni revirdeydi"

Devrim konuşunca bağırdım. Zaten sinirlerim yükseliyordu. "Eda kim lan!"

BELEDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin