8

87 7 17
                                    

"Eda.. Eda geldik"

Gözlerimi açtığımda karşımda Belemir vardı. "Hım?"

"Evine geldin. Hadi kalk"

"Hımm tamam" Devrim arabada yoktu. Belemir kapıyı açıp inince ben de inmek için kapıya yaklaştım. Beklemediğim bir şey yapıp belimden tuttu ve saniyeler içinde yere indim.

Ne o bir şey söyledi ne de ben. Devrim kapıda bizi izliyordu. İndiğimizi görünce kapıyı çaldı. Anında açılan kapı ile Babamın sesini duydum.

"Edam mı!"

"Evet!" Sılanın çığlığı ile gülümsedim. İçeri girip direkt babama sarıldım.

"Baba..." sesim çok güçsüz çıkmıştı. Genzim yanıyordu. Burnum sızlarken ağlamamak için uğraşıyordum. "Bitti kızım. Bitti iyisin fıstığım"

Belemir ve Devrim de içeride olduğu için teyzem kapıyı kapatmıştı. Sonra da bana sarılınca ağlaması daha da artmıştı.

"Oy kuzum bahtsız kuzum"

"Ya teyze bi dur! Sıra bizde!" Sıla bağırıp beni kendine çekince Ceylinle beraber sarıldılar. "Size ne oluyor be benim sıram!"

Batu ikisini de itince Ceylin arkaya sendeledi. Onu tutan bedenle kaşlarım çatıldı.

Barış niye burada lan?

"Ablam! Özür dilerim gitmeliydik. Umrumda değil iş falan gidelim"

Ağlamamaya çalışıyordu ama ben tanıyorum kardeşimi gece odasına girip it gibi zırlayacak.

"Konuşacağız Batum. Sonra konuşucağız"

Ondan da ayrılıp sandalyeye oturdum.

"Barış" Belemirin konuşmasıyla ona döndüm. Sesi çok sakindi ama o sakinlikteki siniri anlayabiliyorum artık

"Komutanım"

"Bedelini ödeyeceksin"

"Seve seve komutanım"

"Ne bedeli?" Ceylin konuşunca Barış "bir şey yok" dedi. "Var söyleyeyim ben sana" Devrim de sinirlenmiş olmalı ki biraz yüksek çıkan sesiyle konuştu ama anında kendini dizginleyip sustu.

"Devrim. Uzatma" Barışın sesi hiç olmadığı kadar sert çıkarken Devrim sadece güldü.

"Biz gidelim size iyi akşamlar" Belemir konuşunca babam araya girdi.

"Allah razı olsun sizden."

"Sizden de" kapıya doğru ilerlerken teyzem durdurdu. "Acıkmışsınızdır siz! Durun oturun bir iki lokma yemezseniz bırakmam"

"Hanımefendi çok teşekkürler çok kibarsınız ama-"

"Biliyorum öyleyim hadi yukarı çıkalım." Teyzem Belemirin sözünü kesip yukarı doğtu ilerledi. Babam bu durumdan memnundu. Batu ise ilk defa gördüğü bu yabancıları izliyordu.

Kapı çalınca Belemir belindeki silahı tutup yavaşça açtı. Babam artık nasıl korktuysa yanıma gelip elimi tuttu. Sorun olmadığını göstermek adına elini öptüm.

"Komutanım dışarıda donduk da gelmiyor musunuz?" Fatihin sesi gelince teyzemin sesi duyuldu. "Alın o çocukları içeri hadi hadi yukarı!"

Belemir Fatihe dönüp bir şeyler söylerken Fatih yusuf yusuf olmuştu. Arkasından Ata içeri girince Belemir "yarabbim beni sınama" dedi.

"Baba yukarı çık sen biz geliyoruz" komuşmamla sanki yine kaçırılacağım da beni korumak için duruyor gibiydi.. "babam güvendeyiz" saçlarımdan öpüp kafasını salladı. O yukarı çıkarken bu sefer Batu yanıma gelmişti.

BELEDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin