4. bölüm

970 33 9
                                    

"Ohaa kızım! Sen şaka yapıyosun" diye bağırdı nazlı. Dün uyuduğum için anlatamamıştım ve şimdi herşeyi, en ince ayrıntısına kadar anlatmıştım ama çok fazla tepki veriyordu. O kadar abartılacak bişey yoktu sonuçta.

"Evet nazlı şaka yapıyorum" diyip göz devirdim. Nazlı masanın üstündeki ellerimi tutup yüzüme baktı.

"Şimdi sen o gitti diye mi üzgünsün"

"Bilmiyorum nazlı. Kafam çok karışık. Daha doğru düzgün tanımadığım birine birşeyler hissetmem, onun için üzülmem çok garip"

"Saçmalama melisa lütfen. Bence bunlar çok tatlı duygular ve lütfen geri çekilme ama eğer yanlış olduğunu düşünüyorsan bişey diyemem"

"İyi ki varsın nazlı. Eğer sen olmasan içime atmaktan psikolojim bozulurdu galiba" diyip güldüm. Nazlı ayağa kalkıp yanıma geldi ve bana sarıldı. Aynı şekilde bende ona karşılık verdim.

"Ne demek kuzum her zaman yanındayım. Umarım bende birini bulurum" dediğinde gülüştük. Nazlı benden ayrıldıktan sonra içeri girmişti. Bende balkonda oturuyordum. Atalay bu sabah gitmişti. Onu merak ediyordum. Babam akşam gelince ağzını aramalıydım. Nazlı tekrardan balkona gelip karşıma oturdu.

"Bişey sorcam bu atalayın timi falan var mı?"

"Yani vardır herhalde onu sormadım da neden?"

"Hiç öyle merak ettim"

"Peki öyle olsun bakalım" diyip telefonuma bakmaya başladım. Ama telefonumda da bişey yoktu. Atalay olsaydı yazardım ama yoktu. Telefondan sıkılıp oflayarak masaya bıraktım. Nazlı bana kısa bir bakış atıp önüne döndü.

                                        ⭐

Kaç saat balkonda oturup konuştuk bilmiyordum ama şuanda hava kararmaya başlamıştı. Nazlı bana istanbul da yaptığı, yaşadığı şeyleri anlatıyordu ve biraz da olsa kafam dağılıyordu.

"Bak sonra aldım şişeyi kafasından aşağı boşalttım" diyip kahkaha attı ve aynı şekilde bende. "Kızım sen harbi manyaksın. Çocuk neye uğradığını şaşırmıştır"

"Tabi kızım. Direkt lavaboya gitti 1 saat çıkmadı"

"Allahım ya sen harbi delisin" diyip güldüm. "Deliyim kızım ben. Bak şuan balkondan atlayasım geldi" diyip aşağıya baktı. "Saçma sapan konuşma, sen bu kafayla nasıl hemşire oldun anlamıyorum"

"Orası ayrı canım, bende seni merak ediyorum nasıl ilkokul öğretmeni oldun diye ama sen daha atanamadın değil mi"

"Evet maalesef ama atanabilirim umarım" diyip önüme döndüm. Bu konuda canımı sıkmaya başlamıştı. İlkokul öğretmeni olmuştum ama daha atanamamıştım.

"Serkan amca geliyo" dedi nazlı balkondan bakıp. Bende baktığımda babamı gördüm ve el salladım. Babam buraya doğru baktığında bizi görüp oda el salladı. Nazlıyla beraber balkondan çıkıp salona geçtik o sırada bende kapıyı açmış babamı bekliyordum. Babamı görünce gülümsedim "hoşgeldiniz komutanım" diyerek babama sarıldım "hoşbulduk kızım" diyip içeri geçmişti. Nedense bu garibime gitmişti ama çok üstünde durmadan bende içeri geçtim.

"Baba iyi misin, birşey mi oldu"

"Aslında evet oldu" dedi babam hemen geçip yanına oturduk.

Asker mi? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin