1

144 15 7
                                    

~Kumsal Mira~

"Baba ben çıkıyorum!" İçeriye doğru seslendim ardından babamın sesi yankılandı koridorda.

"Buraya gel Mira!" Giydiğim spor ayakkabıları geri çıkardım. Bir gün şu evden sorgulanmadan çıksam keşke.

Oturma odasına geldiğimde bakışlarımı babama çevirdim. Çökmüş göz altlarıyla bana bakıyordu , fazla beklemeden de konuştu.

"Nereye?" Cidden mi?! Daha dün akşam söylemiştim nereye gideceğimi , susmaya devam ettikçe kaşları çatılmaya başladı hemen araladım dudaklarımı yoksa hayatta çıkamazdım bu evden.

" Dün söyledim baba , Kutay abinin yanına gidiyorum antrenman var"

Gözlerini benden çekip pencereye doğru adımladı ardından bana bakmadan umursamaz sesi ile konuştu. " Fazla geç kalma ve kavga istemiyorum , uğraştırma beni!"

Ona cevap vermeye tenezzül etmeden dış kapıya yöneldim , onunla konuşmaya değmezdi. Çıkardığım beyaz sporlarımı ayağıma geçirip doğruldum , çıkmadan kapının önünde durun spor çantamı omzuma takıp attım kendimi evden.

Hızlı adımlarla sokağın başına çıktım , telefonu elime alıp saate baktığımda 11.24'dü neredeyse 1 saat erken çıkmışım evden. Gökyüzüne çevirdim bakışlarımı, güneşli bir hava vardı hafiften de rüzgar esiyor en iyisi yürümek. Kaldırama geçip spor salonuna yöneldim, bir yanda da az önceki olanlar kafamı kurcalıyor.

Babam... aslında böyle bir insan değildi , benimle konuşurken sesi titrer yükseltmekten korkardı. Ne olduysa annemin ölümünden sonra oldu. Annemi 8 yaşında kaybettik , meme kanseriydi onu bizden alan. Tedaviye geç kalmıştık doktorlar 2 ay ömrü kaldığını söyledi o zaman öğrendim kaybetme korkusunu. Son günlerinde yanında olmayı çok istesemde yapamadım , annem beni ne zaman görse özür dilemeye ve ağlamaya başlardı babamda bu sebeple hastaneye götürmezdi beni. Annemin ölümünü babamdan duydum soğuk gözlerle "Annen öldü Mira" demişti bana. Kaç gece ağladım hatırlamıyorum , babamlada o zamanlar uzaklaştık birbirimizden. Beni umursamamaya başlamıştı , soğuktu bana karşı. Aramızı ne zaman düzeltmek istesem hep itildim onun tarafından , büyüdükçe bende onu umursamadım zaten o zaman kopmuştu bütün ipler. Kavgalarımız başladı , iyice soğduk birbirimizden ve şimdi bu haldeyiz. Aynı evin için de iki yabancı...

"Kumsal!" Adımın seslenilmesiyle sıyrıldım düşüncelerimden etrafıma baktım , spor salonuna çok gelmişim. Az ilerde Kutay abi bana el sallayıp gülümsüyordu. Adımlarımı ona doğru yönlendirdim.

"Nasılsın Kutay abi?" Konuşurken içeri yöneldik.

"Ben iyiyim de sen değil gibisin kaç defa seslendim duymadın , bir sorun mu var?" Soyunma odasının kapısında durmuştu. Gözlerim yerdeyken araladım dudaklarımı , küçük bir yalandan zarar gelmezdi hem ailevi konularımı birisine anlatmaktan hoşlanmam.

"Bir sorun yok abi, sadece dalmışım üstümü değiştirip geliyorum başlarız derse" Hızlıca girdim odaya. Dövüş dersim var kutay abide öğretmenim , kendimi korumak için alıyordum bu dersi bu devirde kendimizi korumak zordu.

Üstümü değiştirip çıktım odadan.

  Üstümü değiştirip çıktım odadan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
HAYATIN LEKESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin