BÖLÜM 3

223 8 1
                                    

Şeytanın fısıltısı ruhunu doyuruyor, ölümlülerle eğleniyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şeytanın fısıltısı ruhunu doyuruyor, ölümlülerle eğleniyor. Kum saatinden kan damlıyor, cehennem kapısında seni bekliyor.

Lady Gaga - Bloody Mary

Adele - Skyfall

"Lütfen beni takip edin."

Kadının rüzgâra rakip keskin ve net sesi kulaklarımı uğulturken irkilerek kendime geldim. Rüzgâr her defasında daha şiddetli estiğinde eteklerimi uçuşturarak tenime tokat etkisi yaratırken kadının gömleğinin düğmesi bile hareket etmiyordu. Dudağının tek kenarı yukarı doğru kıvrılarak küçük tebessüm ettiğinde topuklarının üzerinde arkasını dönüp büyük demir yığınından içeri geçti.

Yanındaki izbandutlar aynı, senkronize şekilde ilk sola bakıp durum değerlendirmesi yaptılar. Tekrar aynı hareketle benim tarafa baktılar. Ortadan ikiye ayrılmıştık. On bir kişi sağ tarafta duruyor, Perla'yla ben sadece sol taraftaydık. Burada bile dışlandın Rose.

"Takıp edin" dediler aynı anda, sert sesleriyle.

Yutkundum

Küçük tüylerimin bile havalandığını hissedebiliyordum. İlk sağdaki adam arkasını dönüp kadının arkasından gittiğinde, önü dönük adam son kez bizlere göz atıp arkasına döndü. Göz ucuyla Perla'ya baktım.

Sarı saçları öne doğru uçuşarak beti benzi atmış yüzünü kapatıyor ama Perla onları çekmek için uğraşmıyordu. Tanrım kimseden ses çıkmıyordu.

Demin erkeklik taslayan Tylor'un bile. Gözlerimi Perla'dan çektim. Lanet rüzgâr yüzünden durmadan omuzumdan kayan sırt çantamın kayısını eski yerine sabitledim. Boğazımı temizleyerek çenemi havaya diktim.

Korku yok, Rose.

"Hadi bakalım" diyerek ona bir adım attım. Aralarından ilk konuşan ben olmuştum. "Eğlence başlasın"

Perla'nın yanından geçtiğimde yan gözle ona baktım. Pozisyonunu bozmadan adamların arkasından bakmaya devam ediyordu. Tanrım kadın dondu!

"Perla, amacın bir heykele dönüşmekse bu şansını orman taraflarında dene!" demir yığının önüne geldiğimde arkamda, heykele dönüştü dönüşecek Perla'ya laf atmayı da unutmadım. Bir de buralarda hasta olursa kesinlikle başıma kalırdı.

Kapının önünde durdum. Tavizimi bozmadan bahçeye ve dakikalardır görmeye korktuğum malikânenin kalanına baktım.

Ah. Sıçtık!

"Malikaneden korkma, ucube" yanımdan Tylor bozuntusunun sinir bozucu sesini duyduğumda sadece ona gözlerimle baktım. Tek omuzunda asılı duran çantasını gelişi güzel tutmuş önümdeki ürkütücü manzaraya bakıyordu. Demirliğin arkasındaki taşlı yol dümdüz Malikanenin kapısına kadar uzanıyordu. Dik duruşunu bozmayarak gözleriyle bana baktı. "Sadece, sana içerde yapacaklarımdan kork!"

BUL YA DA ÖLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin