BÖLÜM 5

194 9 0
                                    

"Bizleri oyunlarıyla korkutmaya çalışan şeytan, bir süre sonra bizden sıkılacaktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bizleri oyunlarıyla korkutmaya çalışan şeytan, bir süre sonra bizden sıkılacaktı. Kendi canımı kurtararak onun zulmünden kaçmaya çalışıyordum. Ya da önünde diz çökecek boynuma pençelerini dolamasını bekleyecektim."

Carla Morrison - Disfruto

Malikaneye girdiğimizden beri salonda durmuş, kendisini şeytan diye tanıtan adama bir saattir sesleniyorduk ama bize bir cevap dahi vermiyordu. Şeytanla bir anlaşma diye artistçe içeriye girmem buraya kadardı, balonumun havası hevesini söndürüp kaçıp gitmişti.

Dakikalar önce kendisine gelen Leo elinde hac işaretiyle pencerenin önünde yere diz çökmüş tanrıdan medet umuyordu. Tylor embesilide uyanmış koltukta uzanarak boş gözlerle siyah büyük ışıltılı avizeli tavana bakarken, ayak ucunda yeni uyanan Betty elleriyle yüzünü kapatmış ağlıyordu.

En iyi çözüm buydu

Evet, aslında benim şu an tam yapmak istediğim şey buydu. Ağlamak, haykırmak ve burayı yakıp yıkmak. Eğer biraz daha bu kahrolası yerde bir cevap dahi alamazsam yapacağım eylemlere çok az kalmıştı.

"Siktiğimin herifi cevap vermiyor!" dedi odada volta atmaya başlayan Jeremy. Dakikalardır odanın her bir köşesine bakarak şeytana seslenemeye çalışıyordu. Vıctor ve Ryan'de malikânenin kalan odalarına bakıp bir iz ararken, kalanlarımız bir ses versin diye medet umuyorduk. "Tanrım sen bizleri koru" diye tıslayarak konuşurken sinirden elleriyle yüzünü ovup uzun saçlarının diplerini yolarak çekiştirdi.

Diz çöktüğü yerden bir ileri bir geriye doğru sallanan Leo, Jeremy'nin sitem duasına "Amen" diye karşılık verirken, hac işaretini dudaklarının üzerine yerleştirip öptü. Ellerinin beyaz boğumlarını rahatlıkla beş metre öteden görebiliyordum.

Kimsenin aklına gelmezdi böyle bir yerde sıkışıp ölümle burun buruna gelmek.

"İrina'ya mı seslensek" yemek masasının önünde, yerde bacaklarını uzatarak oturan Otis'in ağzından çıkan sözcükler kafama dank etmesini sağladı. Sahi Neden bu kaçık karı hiçbirimizin aklına gelmemişti?

"Doğru!" dedim ona bakarak hızla basımı salladığımda. "İrina kesin bizi izliyordur"

Sinir bozucu gülüşüyle birlikte

Otıs dudaklarını büzerek gözlerini tavana çevirdi. "Hey, İrina kaltağı" dedi oturduğu yerden. Böyle de seslenilmezdi. Gözlerimi irileşirken bayık gözlerle bana bakıp tek omuzunu silkti. Gözlerinde her şeyi kabullenme ifadesini görüyordum. "Oyundan çekilmek istiyoruz!"

Dakikalardır beklediğimiz ses şimdi duyulmuştu.

"Sevgili iki numaralı kırmızı odanın sahibi Otis; oyundan çekilemezsiniz! Başka bir isteğiniz varsa lütfen dile getirmekten korkmayın"

BUL YA DA ÖLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin