BÖLÜM 6

127 8 0
                                    

Medya: Perla Stay (fotoğraf şahsıma aittir.)

"Şeytan, beni tehdit ederken iki kez düşünmeliydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Şeytan, beni tehdit ederken iki kez düşünmeliydi. Çünkü hafife alınacak bir zekaya sahip değildim. Benim aklım onun oyunlarından daha tehlikeliydi."

Taylor Swift - Don't Blame Me

                               

Zor olan neydi?

Yaşamak mı yoksa Zaman'ının biteceğini bile bile onunla yarışmak mı?

Bana göre ikisi de değildi. Zor olan buradaki herkesin seni gözünün içine ümitle bakması, onları buradan çıkarmak için sana güvenmesiydi. Ortaya koyduğum tavizden dolayı buradaki adımlarımı çok dikkatli basıyor en ufak ayrıntıyı sonuna kadar irdeliyordum. Ne için peki; tabi ki de bu kahrolası cehennemden çıkmak için.

Ben gerçekten bitmiştim.

"Bir dakika lütfen, özet geçmeme izin verin!" Yarım saat önce kafa karışlığıyla malikaneye girmiş dışarıdaki durumu içeride kalanlara özet geçmiştik. Alexa'nın kafası karışıktı. Neden karışık olduğunu anlamıyordum. Kapının kilitli olması durumunu hiç mi kafasından yüzde bir ihtimal bile geçirmemişti? Yerdeki bakışlarımı, Alexa'nın siyah gözlerine çevirdim.

Tek parmağıyla pencereyi gösterdi. "Şimdi siz o devasa şeytanın heykelinde bulduğunuz ip ucu sayesinden yola çıkarak eros heykeline vardınız" usul usul başımı salladım. Yüzünü buruşturarak elleriyle bir şey döndürüyormuş gibi yaptı. "Sonra Rose onu çevirdi ardından şeytan heykeli hareket etti ve elektriği kesti...Buraya kadar tamam mıyız?"

Ben tamamdım. Bence tamam olmayan kendisiydi.

"Evet, Alexa" Perla'nın sesi bıkkınlık içeriyordu.

"Peki anahtar" hepimize tek tek baktı. "Onu bulabildiniz mi?"

Alex, "hayır," diye cevap verdi. "Onu bulamadık." Alex'in bakışları bende bir şey çözmek ister, farklı bir cevap almak istermiş gibi yüzümde oyalandı.

Kaşlarımı havaya kaldırarak, "eğer başka bir ipucu bulsaydım onu bulmak için tüm aklımı kullanırdım" dedim. Gözleri kısıldı. Neden bana böyle bakıyordu? Alex, komidinin köşesinden ayağa kalktı. Kafasına bağladığı bandanayı alıp parmaklarıyla saçını dağıttı.

Kuşkuyla gözlerime bakarak yanağını kaşıdığında, "yani sen diyorsun ki başka bir ipucu bulsaydım onu da hemen çözer, bulurdum" diye şüpheyle karışık sordu.

"Bulurdum!" koltuktan ayağa kalktım ve Alex'in önüne doğru adımladım. Bu yüz ifadesi, sorgu ses tonları hiç hoşuma gitmemişti.

"Nasıl bu kadar bilgeli olabiliyorsun, Rose?" başını yana eğdi. "Bu oyunlar ve bilmeceler sanki sana bebek oyuncağıymış gibi davranıyorsun." dedi. "Neden hiç korkmuyorsun?!"

BUL YA DA ÖLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin