BÖLÜM 15

25 5 0
                                    

"Birimiz savaşçı birimiz hain

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Birimiz savaşçı birimiz hain. Peki hangimiz bu bıçağın gerçek sahibi?"

                                      

Matthias Dante

İstediğim hayat bu değildi.

Yıllar boyunca kaldıramayacağım yüklerin altına girip savaşmıştım. Kendim belirlediğim, ulaşamadığım ödülleri hedefleyerek ilerliyordum ama genellikle ulaşamadan tekrar tepe taklak oluyor, hatta en kötü duruma düşüyordum.

Borç batağında.

Doğdum, gördüm ve adım attım; sonra öğrendim. Bu öğrendiklerim okul dersleri değildi; hayatın bana sunabileceklerini öğrenmiştim. Elim kalem değil, genellikle öldürücü ya da yaralayıcı şeyler tutmaya başladığımda kendimi farklı yerlerde buluyordum.

Babamın poker masasında, kaybettiği onca servete rağmen üzerime atılan eksi beşyüzbin dolar borç. Annemin uyuşturucu örgütüne olan borcu eksi yüzbin dolar. Kız kardeşimin ne iş çevirdiğini bilmediğim, ama kapıma gelen postacının elinde gördüğüm zarfta yazan rakama göre eksi sekizyüzbin dolar borcu...

Benimse...tanrı katına kadar ulaşacağına ümit ettiğim bir milyar dolar borcum vardı. Bunların hepsini ödeyecek olan tek mahkûm bendim. Bu hayata artık dayanamayıp, boktan yaşantıma bir son vermek için boynumu, evimin tavanına bağlı bir halat parçasına dolamıştım. Ayağımı küçük tabureden kaldırmam yeterdi. Beni durduran neydi?

Israrla çalan telefonumun sesiydi.

En iyi dostum Alex, telefonda bana heyecanla katıldığı büyük ödüllü yarışma programına seçilme amacını anlatırken ben boynumda halatla sadece onu dinliyordum. Aklımda dönen çarkların hep tekrar ettiği husussa para ödülüydü.

Üç trilyon dolar.

Borçları ödeyebilirdim. Kendime yeni hayat kurabilirdim. Tanrılar aşkına kendime yeni dürüst bir aile bile alabilirdim. Ancak burada yanlış giden bir şey vardı. Daha önce adını sayını duymadığım, büyük ödüllü yarışmaya seçilen ben değildim.

Seçilen Alex'ti. Durumu son derece iyi olan, ailesi kültürlü, okumuş ve borç nedir bilmeyen en iyi dostum Alex.

Kesinlikle, tanrıların en şansız kulu ben olmalıydım.

Kulaklarıma dolan şeytanın, durmadan tekrarlayan sözlerine karşı kendimi tutamıyordum.

"Bana kendin hakkında bir gerçeği söyle, Matthias"

Ona ne söyleyebilirdim ki. O zaten gerçekleri biliyordu.

Gerçek kimlikli Alex'i kazandığı bu siktiğimin yarışmasını kutlamak için evime çağırmış, yaşadığımız küçük arbede sonrası onun kimliğine bürünmüştüm. Ailesi onu kafa dağıtmak için Meksika'da tatilde sanıyorlarken aslında o, tavandan aşağı sallanan halat parçasında bedenini sallandırtıyordu. Yarışmanın bitimine kadar evime kimsenin girmesini istetemediğimden kapıma sahte icra mührü vurmuş, geleni kendi rızasıyla kapımdan göndermiştim.

BUL YA DA ÖLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin