-8-
❝Nikolai❞
"Kimin adamısın?"
Sorduğum soruyla hiçbir şey anlamamış gibi safça bakan kız, sessizliğini koruyordu. Belki de şok olmuştu ve henüz şoku atlatamamıştı. Yüzü korku ifadesiyle beyazdı.
Karşımdaki kızın cevap vermeye niyeti olmadığını görünce "Cevap ver." dedim. Ama yüzü hâlâ boş bir kâğıt gibiydi.
"Ne?"
"Kimin için çalışıyorsun?"
Sorumun ne anlama geldiğini bilmiyor gibi yüzüme bakıyordu. "Bay Ivan için çalışıyorum."
Verdiği cevaptan sonra saf mı, aptal mı olduğunu anlayamadığım kıza istemsizce güldüm. Yoksa çok zekiydi de benimle dalga mı geçiyordu? "Alay mı ediyorsun benimle?" O an kendime bile inanamamıştım. Bu kız nasıl oluyordu da beni böyle güldürebiliyordu? Saf rolü mü yapıyordu yoksa gerçekten saf mıydı?
Endişeli bir yüz ifadesiyle gözlerinin etrafı kırıştı. "Yo, hayır, hayır yemin ederim. Ben... Bay Ivan için çalışıyorum. Gece de odanıza beni kendisi gönderdi. Yemin ederim." Korkusu yüzünün her zerresinden okunuyordu.
Normal şartlarda kimseye güvenmezdim. Bu kıza da güvenmiyordum ama insanları iyi tanıyan biriydim ve bu üstün yeteneğim sayesinde karşımdaki kızın saf rolü yapmadığını, gerçekten saf olduğunu anladım. Dün gece de karşımdaki kız tarafından planlanmış bir şey değildi. Bu kızın gerçekten dünyadan haberi yoktu.
Uzun uzun düşündüm bu garip kızın endişeli yüzüne bakarken. Bu kadar saf bir insanın varlığı gerçek olabilir miydi? Ben komplike bir düşünceye kapılıp onun başka biri adına çalıştığı için yatağıma sızdığını sanırken o daha neyi kast ettiğimi bile anlamıyordu. Biz de böyle birinin rıza sözleşmesini ciddiye alıyorduk. Bana kalırsa böyle kolayca kandırılabilecek birinin rızası bile ciddiye alınmamalıydı. Ne isteyip istemediğini dahi belirleyebilecek olgunluğa erişmiş sayılmazdı.
İstemsizce gözlerim kısıldı. "Buraya neden geldin?" Aynı anlamaz bakışlarla yüzüme bakarken soruyu açtım. "Club Hydra'ya neden geldin? Rıza sözleşmesini neden imzaladın ve burada neden çalışmaya başladın?"
Çaresiz bakışlarla etrafına bakınırken "Ben... Özür dilerim. Eğer bir hata yaptıysam-" derken sözünü kesmek zorunda kaldım çünkü sabrım tükenmek üzereydi.
"Ben sana hata yaptığını söyledim mi?" Sessizce başını iki yana salladı. "Öğrenmek istediğim şey çok basit, şartları bile bile buraya neden geldin? Tanımadığın biriyle bunu neden yaptın?"
Başlarda şüpheli ve gizemli bulduğum kız gitgide beni vicdan azabına sürükleyecek şekilde tepkiler veriyordu. Neredeyse ondan şüphelendiğim için kendime kızacaktım.
Dudaklarını sanki bir şey kaçıracakmış gibi sıkı sıkı kapattı başını iki yana sallarken. Düz bir çizgi hâline gelene kadar da dişlerini üst dudağına geçirdi. Beklentiyle yanıtını beklediğimi ve vazgeçmediğimi görünce ise "Bunu size söyleyemem." dedi sadece.
Kaşlarım çatıldı. "Nedenmiş o?"
"Gözünüzde küçük düşmek ve alay konusu olmak istemiyorum."
Söylediklerinden hiçbir şey anlamamıştım. Saçmaladığını düşünsem de yüz ifadesi son derece ciddiydi. "Neden bahsediyorsun sen?" Verdiği gizemli cevap daha da meraka sürüklemişti zihnimi. Onu anlamaya çalışıyordum ama saf, masum bir duruşu olmasına rağmen son derece şüpheli ve gizemliydi. Ve ben bu sorunun cevabını almadan duracak değildim. "Beni tanımıyorsun. Belli ki para, imtiyaz gibi şeylerin peşinde de değilsin." Bunu düşünemeyecek kadar çocuk akıllı olduğunu anlamam zor olmamıştı. Beni asıl meraka sürükleyen de buydu zaten. "Tanımadığın bir adamla neden yattın? Buna neden rıza gösterdin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NİKOLAİ MİLORADOV: Milyon Dolarlık Proje
Ficción General❝ Club Hydra'nın prensi, Nikolai Miloradov. Ona kim hayır diyebilirdi ki?❞ ✥ Nikolai Miloradov, sonsuza dek sahip olamayacağı bir kadına âşıktı: Lâl Alsancak. Düşmanının karısı ve çok yakında onun çocuğunun annesi olacak olan kadına. Club Hydra'nın...