✥ NİKOLAİ MİLORADOV : Milyon Dolarlık Proje | 11

374 69 120
                                    

-11-

❝Ilya❞

Sana gerçek bir sevişme nasıl olur göstereceğim.
Tek seferliğe mahsus.
Tabii istiyorsan.

İstemek mi? O ateşti ve ben onun ekseni etrafında dönen bir ateşböceğiydim. Onun sınırlarına dâhil olmak, onunla bir olmak benim son zamanlarda en çok istediğim şeydi. Bu nasıl olmuştu ve ben aniden nasıl bu kadar çarpılmıştım bilmiyordum. Ona bu kadar kısa sürede böylesine kapılmak çok saçmaydı.

Bay Miloradov'un yanındayken nefesimi tutuyordum. Çünkü kokusu burnuma dolduğunda kendimden geçiyordum ve bunu anlamasını istemiyordum. Dışarıdan nasıl göründüğünün farkındaydım. Benim masum duygularım dışarıdan birine göre tehlikeli ve saplantılı gelebilirdi. Ben her ne kadar zarar verebilecek biri olmasam da.

Bay Miloradov'un bana bir sevişme gecesi teklif etmesi en uçuk kaçık hayallerimde bile olabilecek bir şey değildi. Bunu hayal bile edemezdim çünkü o bana yıldızlardan bile uzaktı. Bana gerçek bir sevişme nasıl olur sana göstereceğim dediğinde duyduklarıma inanamamıştım. Daha düne kadar o ilk gecede yaşananlar yüzünden benden hazzetmediğini, yanıma yaklaşmak istemediğini, beni görmezden geldiğini düşünürken tekrar benimle olmak isteyeceğini düşünmezdim bile. Sonuçta o gecenin sonucu öfke ve memnuniyetsizlikle sonlanmıştı. Mutlu olmadığı birini Bay Miloradov neden çağırsın ki?

O geceden sonra kendimi elemiştim. İçimden bu ilk ve sondu Ilya demiştim. Hayranlık duyduğun bu adama en yakın olduğun ilk ve son geceydi. Bunu hayatın boyunca bir hayal olarak zihninde, kalbinde sakla. Sen elendin. Bundan sonra her gece başka biri olacak onun yanında, yatağında. Sen olmayacaksın. Asla. İçimdeki umutları damla damla öldürmeye çalışıyordum kendimce. Ancak nereden bilebilirdim ki bana yeniden o kadar yaklaşacağını?

Yatağımda çocuksu bir heyecanla uzanmış, ellerimi başımın altında birleştirirken tek düşündüğüm bu gece ne halt edeceğimdi. Ben tam bir fiyaskoydum. Bir erkeğin asla karşılaşmak istemeyeceği kadar bilgisiz bir cahildim. Karşısındaki kişiyi nasıl mutlu edeceğini bilmeyen bir aptaldım. Hiçbir şey bilmiyordum.

Bay Miloradov benimle dalga geçmekte haklıydı. Bana sevişmenin ne demek olduğunu bile bilmiyorsun demişti. Hâlâ bizi leyleklerin getirdiğini mi düşünüyorsun diye alay etmişti benimle. Alay edilecek kadar bilgisizdim. Ona haz vermek için burada bulunan kadınlardan çok başına dert olan biri gibiydim. Beni zihninde nasıl bir yere koyduğunu hiç bilmiyordum ama bazı tahminlerim vardı.

Onu umutsuz vaka olmadığıma inandırmalıydım. Sebebi ne olursa olsun benimle tekrar olmayı kabul etmişti. Tabii üstüne basa basa belirttiği o cümle de aklımdan çıkmış değildi. Tek seferliğe mahsus. Bu sadece bir kez olacaktı. Bu son şansı iyi değerlendirmeliydim ama bu geceye kadar ne öğrenebilirdim ki? Bu kadar kısa sürede nasıl bilgi edinebilirdim?

Odaya Yulia girdiğinde zihnim bir karmaşanın içindeydi. Hatta öyle ki, geldiğini dakikalar sonra bana seslendiğinde fark etmiştim. "Ilya. Kaç kez sana seslendim biliyor musun?" Gözleri irileşmişti. "Artık gözlerin açık öldüğünü düşünmeye başlamıştım." Söylediği şeyi komik bulsam da gülebilecek kadar odaklanamıyordum. Aklım hâlâ bu geceki son şansımdaydı. "Bu kadar derin ne düşünüyor olabilirsin?"

Yulia'ya söylemeli miydim? Emin değildim. Öte yandan onun dışında kimden yardım isteyebileceğimi de bilmiyordum. Burada çok arkadaşım yoktu. Üstelik bu kadar özel bir konuyu konuşabilecek kadar cesur hissetmiyordum. Yulia'yla bile.

Yulia bu tür konuları rahatça konuşabilen bir kızdı. Aramızda çok yaş farkı yoktu ama benden büyüktü. Uzun saçlarını her sabah hiç sıkılmadan aynanın karşısında özenle fırçalar, makyajına hep dikkat ederdi. Tuvalet temizlemesi gerekse bile bakımına dikkat eden bir kızdı. Benim tam tersimdi sanki.

NİKOLAİ MİLORADOV: Milyon Dolarlık ProjeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin