14. Bölüm: Kaygılar

3.7K 297 106
                                    

Bölüm 14:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm 14:

tereddütlerin karanlıkta parlıyor
gitsen yine iyi, kaçıyorsun

-

selamlar!

gecen hafta artık bölüm saati 22.00 dedikten sonra bu hafta da bölümü erkenden bitirmis olmam hakkinda bir şeyler...

neyse bazen erken bazen geç geliriz ama işte böyle geliriz

multimedya esliginde okumaniz tavsiyemdir, spotify playlist linki profilimde mevcuttur.

benden bu kadar, iyi okumalar diliyorum.

öptüm.

-

Birkan'ın düğün günü beklediğim gibi koca bir felaketten ibaret olmamıştı. Betül'ün geç gelmesi, salona dönerken uzaktan görmem dışında bir daha hiç görmemem bunun başlıca sebeplerindendi.

Betül'ü bir kere görmüştüm, onun gözlerindeki hayal kırıklığını ve yıkımı görmüştüm, gülümsemeye çalışmasını da görmüştüm, birkaç saniyede birçok şey görmüştüm. Gecenin sonunda aklımda kalan tek şey bakışlarıydı.

Yastığa başımı koyduğumda ona bunu yaşattığım için kendimi adi bir herif gibi hissediyordum. Fakat bir yanım da gayet iyi biliyordu ki böyle olmalıydı. Betül'ün bunu yaşaması gerekiyordu. Hilal'i davet ederken yaşanacak her şeyi biliyordum ve bunu yaşamak istemiştim.

Betül'ün beni düşünmemesi, benimle ilgili hiçbir umudunun kalmaması ve hayatına bakması gerekiyordu.

Bana karşı hâlâ bir şeyler hissettiğine inanmıyordum bile, o sadece tutunacak bir dal arıyordu. Yerini yurdunu yitirmiş kayıp bir ruh gibi süzülürken, kendisine dönecek bir ev arıyordu. Dönecek bir eve ihtiyacı vardı.

Hâli kalbimi kırıyor, gözümün önünde her şeyini kaybetmiş duruşu yüreğimi sıkıştırıyor ama bulunduğumuz noktada hiçbir şey yapamayacağımı biliyorum.

Ona yardım için ufacık bir dost eli uzatsam geçmişimizi daha çok özleyecek, beni daha çok isteyecekti hayatında. Oysa biz artık ayrı yollarda, ayrı dünyalardayız. Benim ona uzatmak istediğim el, yerinde kim olsa uzatacağım dost eli olurdu fakat onun göreceği her düştüğünde yerden kaldırıp yaralarını saran Atlas'ın eli, geçmişin gölgesi...

Öte yandan Hilal, gecenin sonunda evine bıraktığım, eve girene kadar kapısının önünde beklediğim, camdan bana gülümseyerek el sallayışını izlediğim kadın, hâlâ geçmişimi bilmiyordu. Ne Betül'ü ne de geçmişten bana kalan yaraları...

Atlas Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin