Bölüm 15:
duvarların sağlam
yıkılmaz sanıyorsun-
bağrı yanık dostlara merhaba !!
ucu ucuna yetiştik yine :)
cumalar bizimdir sevgili dostlar.
bu bölüm uzun oldu, benim favori bölümlerimden biri oldu, geç oldu biraz güç de oldu ama bu bölüm oldu bence.
umarım siz de keyif alırsınız.
multimedya esliginde okumanız gereken kısmı kendi müthiş iç güdüleriniz ile bulursunuz zaten. paşa gönlünüzün istediği noktada durun ve şarkıyı açın.
sevgiler, öptüm.
ps: bölümü cok kontrol edemedim maalesef, yazım yanlışları ve abuk cümleler varsa eger, simdiden affınıza sığınıyorum
-
Bilimin gücüne saygı duyuyordum. Bilimsel makaleler şu hayatta karşılaştığımız birçok sorunun cevabına dair tezler sunabilirdi.
Fakat bir akşam vakti arabamda oturmuş psikolojik ya da fiziksel şiddet görmüş kadınlara yaklaşım konusunda makale okurken hayatımdaki en çaresiz anlardan birini yaşadığımın da farkındaydım.
a) Hilal'in başındaki belayı def et.
b) Hilal'in ne hissettiğini, neden yalan söylediğini anla.İki aşamalı çözüm planım bu şekildeydi.
Hilal abisinden şiddet görüyordu. Gidip onun canını yakan herifin ağzını burnunu kırmam sorunu çözmeye yetmiyordu, yetmeyecekti. Çünkü Hilal bana şiddet gördüğünü söyleyemiyordu bile, benim konunun dışında kalmamı istiyordu.
Böyle hassas bir konuda sırf öfkelendim diye kalkıp çizdiği sınırı aşamıyordum çünkü psikolojisini düşünmek zorundaydım.
Bedeninde açılan yaralar elbet iyileşirdi, sarardık, öperdik, iyileştirirdik ama ruhundakiler asıl kalıcı olacak olanlardı.
O an yapabildiğim literatürdeki makaleleri okuyup Hilal'in ne hissettiğini ve davranışlarını anlamaya çalışmak, internetten videolar izlemek hatta forumlarda gezinip bizzat bir şeyler yaşamış kadınların yazdıklarını okumaktı. Akabinde çaresizliğime küfürler etmek.