Bölüm 16:
gölgemden gölgen koptu
-
selamlar!
kimler gelmis? ben gelmisim.
ben bu bölümü yazarken 15 yaş yaşlandım, yıprandım. başlıkta da gördüğünüz gibi inceldiği yerden koparttık bir seyleri
yorumlarinizi ve tepkilerinizi okuyup biraz GÜÇ bulmak istiyorum
bu arada gecen hafta gelemedi bölüm biliyorsunuz, muhtemelen gelecek hafta da gelemeyecek. finallerim başlıyor. affiniza sığınıyorum
multimedya bana cok Hilal'i hatirlatan bir sarki, yine bölümü okurken dinleyebilirsiniz.
spotify playlist linki profilimde, cok cok guzel seyler ekledim oraya da
neyse, ben artık kenara cekiliyorum ve sizi bölümle bas basa birakiyorum, arkaniza yaslanın.
iyi okumalar, öptüm.
-
Bir hafta içinde iki önemli satın alma işlemi gerçekleştirmiştim. Birincisi, arabamdı.
Borcunu yeni bitirdiğim arabamı satıp modelini yükseltmeyi planlıyordum. Tabi bu Hilal'in kumarbaz abisinin tefecilere bulaştığını öğrenmeden önce yapılmış bir plandı.
Planın gerçek hayattaki tezahürü arabamı satıp iki yüz bini kenara ayırdıktan sonra elimde kalan parayla beni idare edebilecek daha düşük model bir araba almak olmuştu. Eh, büyük bir kayıp değildi. Para elbet kazanılırdı ve birkaç sene kötü arabaya binmekten zarar gelmezdi.
Hikayenin asıl sorunlu kısmı ben tüm bunları yaparken Hilal'in yine her şeyden bihaber oluşuydu. Yeni aldığım arabaya bakıp "Sen arabanı seviyordun, neden değiştirdin ki? Hem ben arabadan pek anlamam ama bu araba diğer arabandan eski değil mi Ahmet?" demişti. Eskiydi, Hilal arabadan anlamasa da salak değildi, parayı nereye harcadığımı soruyordu.
Tüm bunların üstüne bir de yalan söyleyecek kadar yüzsüz olamadığımdan konuyu geçiştirmek zorunda kalmıştım. Hilal de mal varlığımla o kadar ilgilenmediği için beni zorlamamıştı ama mevzunun her an patlamaya hazır bir bomba olduğunun farkındaydım.
Uygun bir zamanda onunla konuşmam gerekiyordu, abisinden haberim olduğunu, Hulusi amcamın abisine yaptığı nazik ziyareti anlatmalıydım. Şimdilik tek dileğim ben uygun zamanı beklerken bombanın elimde patlamamasıydı.