Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm 12:
kaçar mısın benimle topal bir atla
-
bayan yetiştin yetiştin!!
kafamın içinde bu sesle geldim shshdhdh
aslında cumaya yetişemedik de ama neyse işte
maksat niyet midir? niyettir diyebilir miyiz.
çok zor yetişti bu bölüm. yazamadım da bir türlü sonra baştan yazdım bir şeyler oldu.
sonuç da böyle oldu.
bölüm bekleyen kimsenin gönlünü kırmak istemedim o yüzden yetiştirmeye çalıştım.
iyi okumalar diliyorum.
-
ATLAS
Bir yumruk kum torbasına. Dün resmen Hilal'e ondan hoşlandığımı söyledim.
Bir yumruk daha kum torbasına. Liseli gibi hoşlandığımı söyledim resmen.
Bir yumruk daha. Çıkma da teklif etseydin tam olurdu geri zekalı herif.
Bir yumruk daha. Evine giderken planlandığım bu değildi.
Bir yumruk daha. Eh, olacağı varmış ki oldu.
Bir yumruk daha. Fena da olmadı sanki.
Son yumruk. İyi oldu iyi.
Kulağımdaki kulaklığa dokunup çalan sesli kitabı durduyorum, zaten dinlediğim falan yoktu. Entelektüellik seviyem Hilal kadar yükseklerde olmadığı için açtığım kitap da Godfather'dı. Kırk beş dakikalık antrenmanda dinlediğim bölüme dair edindiğim fikir ise filmini izlemenin yeterli olduğu yönündeydi. Dinleseydim belki farklı düşünürdüm ama işe bakın ki dinlemememiştim, zihnimin daha mühim meşguliyetleri vardı.
Antrenmanı bitirip nefes nefese ringden iniyorum. Boks eldivenlerini çıkarıp kenara koyuyorum, havlumu alıyorum. Yüzümü boynumu kabaca kurularken soyunma odasına yürüyorum. Sağlam bir duştan azı beni paklamaz. Sırtıma değen tişörtün sırılsıklam olduğunu hissediyorum, bu his iyi geliyor.
Annem ve babam hep mülayim bir çocuk olduğumu düşündüğü için senelerce yüzme ya da basketbol gibi sporlara yönlendirmeye çalışmıştı ama ben büyümüştüm ve artık günlük hayattaki mülayimliğimi bu antrenmanlara borçluydum, top yuvarlamak stresimi atmaya yetmiyordu.
