Bölüm smut ve nsfw içerir rahatsız olacaklar okumasın, iyi okumalar★
જ⁀➴
"Sana bir şey sordum."
Loş ışıklı oda cümlemle sessizliğe büründüğünde karşımda koyu bakışlarını ayırmaksızın bakıyordu gözlerime. Elleri bacaklarımda esmer temimi nazikçe okşarken nefesim titredi.
Neden hala konuşmuyordu?
Bir elim omzundan ayrılıp yanak hizasına ilerledi. Yüzbaşının kucağında oturmuş, aramızda titrek nefeslerimizin gireceği santimleri korurken elimi tam yanağına yaslayacağım sırada bir şey beni durdurdu.
Minho bir elini bacağımdan ayırıp bileğimi sertçe yakaladığında elim havada kalmış, nabzım bulunduğumuz durumu yeni kavrayan kalbimle beraber hızlanmaya başlamıştı. Bakışlarım tekrar yüzünü bulduğunda Yüzbaşının dudağı kıvrılmıştı, yakaladığı bileğimi nazikçe okşarken konuştu.
"Değil, kitap daha önemli değil."
İstediğim cevabı nihayet verirken gülümseyerek devam etti.
"Kitapların hiçbiri, lehçelerdeki hiçbir anlamlı söz, inci tanesinin değeriyle kıyas edilemez. Bütün şiirler güzelliğinin yanında yetersiz kalır Jisungie."
Cevabına eklediği cümlelerle istemsizce sırıttım. Aptal gülümseme dudaklarımda yerini bulduğunda Yüzbaşının gözleri oraya kaydı. Daha fazla beklemedi, okşadığı bileğimden beni kendine doğru çektiğinde bacaklarımı açıp uyluklarının üstünde öne kaydım ve dudaklarımızın buluşmasına izin verdim.
Yüzbaşının yumuşak dudaklarını bir kez tattığımda öpüşlerinin sertleşmesi yalnızca saniyeler alıyordu. Sıcak dudaklarının arasına alt dudağımı alıp çekiştirdiğinde kesik nefesim aralık dudaklarımın arasından kaçtı. Boşta kalan elimi tekrar omzuna attım ve öpüşürken kollarımı Yüzbaşının boynuna doladım.
Yağmur damlaları pencereye sertçe çarpıp odanın içine boğuk bir fırtına sesini taşırken tek ses kaynağı bu olmayı bırakmıştı. Kesik nefeslerimiz ve ıslak öpüşmemiz odada yerini alırken Yüzbaşı bir kolunu belime sarmış, diğer elini ise ensemde saçlarıma atmıştı. Başımı yana eğip dudaklarının tadına zevkle vardığım sırada ensemde kahverengi tutamlarımın arasındaki parmaklar beni kendine daha çok bastırmasını, öpüşlerinin daha da sertleşmesini sağlıyordu.
Yüzbaşı, sıcak dilini ağzımdan içeri yolladığında titrek nefesim tamamen kesilmiş gibiydi. Dudaklarını özlemiştim... Yüzbaşının dudaklarını deli gibi özlemiştim ve kucağında oturuyor olup ıslak öpücüklerini tatmak aklımı kaçıracak gibi olmama sebep oluyordu.
Ellerimi boynundan aşağı indirdim. Dudakları ayrılmadı dudaklarımdan, ellerim ise tişörtünün üzerinde göğsünden aşağı doğru bir yol çizerek karın kaslarını buldu. Yüzbaşının belimi okşayan eli beni kendine bastırmaya devam ederken saçlarımın arasında gezinen parmakları duraksadı önce.
Ona şehvet dolu bir öpücük daha vermek adına sertçe eğildiğimde bu sefer hafifçe geri çekildi Yüzbaşı, ve yavaşça ayrıldı dudaklarımız.
İkimizin kesik solukları ve kalp atışları odayı doldururken üzgün bakışlarımı gözlerine çıkardım.
Neden... Durmuştu?
"Jisung..." Yüzbaşı mırıldandığı sırada elimi yanağına koydum.
Durmasını istemiyordum. Devam etmek istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fatal flaws ➵ ◛ °minsung √
FanfictionKuzey Koreli Yüzbaşı Lee Minho ve esir düşen güneyli asker Han Jisung [TAMAMLANDI.] "Seni sevmeye yetebilir mi benliğimden geriye kalan bir avuç cesaret kırıntısı? Tatmin eder mi kaderi, aşkın esiri olmuş gururdan yoksun bizlere acıması için?" Bulut...