જ⁀➴"Ayrılmak istiyorum."
"Ne?"
Yaşadığım şokla duyduklarıma inanamazken dudaklarımdan çıkan küçük bir kahkaha olmuştu. "Sen ciddi misin şu an?"
"Beni duydun Jisung, bitirelim."
Ellerimi masadan çekip kucağıma koydum, bunu gerçekten beklememiştim. Bütün duyguları yoğun bir şekilde üstümde hissederken ne diyeceğimi bilemiyordum. Karşımda herhangi bir duygudan yoksun Mingi'nin sesi baygın çıkarken beni iyice çileden çıkarıyordu.
"Sebebi ne?"
"Açıkçası," bakışlarımı kucağımdan kaldırıp ona sabitlediğimde devam etti. "Senin hakkında eskisi gibi hissetmiyorum. Heyecanımı yitirdim."
"Öyle mi? Keşke sen kendi kendine ayrılma kararı vermeden önce bunu söyleseydin de çözmeye çalışsaydık!"
"Çözmeye mi çalışsaydık?" Mingi'nin kaşları çatılıp sesi yükselirken istemsizce gülmüştüm. Duygudan yoksun sesindense böylesi daha iyiydi ama zevkten mi yoksa sinirden mi gülüyordum bilmiyordum. "Jisung bu ilişki umurumdaymış gibi konuşma! Birbirimizi arayıp sormuyoruz, günün nasıl geçiyor kimlerle birliktesin hayatın nasıl bilmiyorum! Sen de benim hayatımdan bihabersin, günlerce görüşmeyi bırak telefonda bile konuşmuyoruz. Son bir aydır sadece seks için buluştuk ve şimdi bana bu adına ilişki dediğimiz saçma şeyi önemsediğini söyleme!"
Gözlerim kısılırken masanın altından yumruklarımı sıkıyordum.
"Sanki elimde olan bir şey! Tanrı aşkına, sınırdaki olayları haber izlemeye zahmet ediyorsan biliyorsundur Mingi ve askeriyede işler çok yoğun. Ne yapmamı bekliyorsun? Arkadaşlarım bir bir göreve gidip benim üstüme bir ton sorumluluk verilirken seninle oturup romantik dizi falan mı izlemeliyim? Biraz anlayışlı olsan ölür müsün!"
"Bitti. Bu zamana kadar anlayışlıydım ama yeter, istemiyorum. Kendine başka seks partneri bul."
Gözlerim şaşkınlıkla açılırken kahkaha atmamak için zor duruyordum. Aylardır sevgili olmamıza rağmen, bu ilişki için aylarımızı vermemize rağmen sonunda bu şekilde mi adlandırıyordu? Seks partneri? Piç herif..
"Peki, siktir git. Yatakta o kadar da iyi değildin zaten."
"Neyse ne."
Onu öfkelendirmek için söylediğim şeyi geçiştirmesi ve yan sandalyedeki eşyalarını toplamaya başlaması sinir katsayımı arttırmıştı. Kendisi ayaklandığında ben de anında ayağa kalkmıştım ama son kez yüzüme bakma zahmetinde bile bulunmuyordu. Kafenin kapısına doğru yürürken arkasından bağırdım.
"Bu kadar mı yani?"
"Bu kadar."
Herkesin bu tarafa bakması umurumda falan değildi. Askeriyeden apar topar geldiğim için üzerimdeki asker üniforması da dikkat çekmek için büyük bir katkı sağlıyordu ama beni buraya acil bir şekilde çağırıp bu şekilde gelmeme sebep olmasının söyleyeceği şeyin aptal bir ayrılık konusu olması beni utandırmak yerine daha da sinirlendiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fatal flaws ➵ ◛ °minsung √
FanfictionKuzey Koreli Yüzbaşı Lee Minho ve esir düşen güneyli asker Han Jisung [TAMAMLANDI.] "Seni sevmeye yetebilir mi benliğimden geriye kalan bir avuç cesaret kırıntısı? Tatmin eder mi kaderi, aşkın esiri olmuş gururdan yoksun bizlere acıması için?" Bulut...