____★°•____
____★°•____
Yazar~
Sabah sabah, hiçte havasında olmayan kısa boylu genç, yine bıkkın yüzle okula gelmişti. Tam bu sırada aksaya aksaya, kızgın ifadeyle yanına turunculu genç geldi. "Changbin.." Sağlam olan koluyla Changbin'in yakasına yapışmış, gözlerinden ateş saçıyordu adeta.
"Bi bu kalmıştı. Zaten, hiç havamda değilim. Yani, şu an seninle tartışamam." Jeongin elini sıkılaştırdı. Yüzünde ki nefret ifadesi, bir dakika bile olsa solmuyordu. "O kısa boyunu, her işe sokma, Seo..." Changbin sinirle, yakasını Jeongin'den kurtardı ve kısık sesle konuştu.
"Bana bak, Jeongin. Sağlam olan kolununda kırılmasını istemiyorsan, haddini aşma.."
Jeongin sinirli bir şekilde gülmüş ve oradan ayrılmıştı. "Nefret ediyorum senden, Yang.." Changbin bunu kısık sesle söylese de, Jeongin duymuştu ki, "Bende senden, Seo!" diye bağırmıştı. Changbin göz devirerek, kapıdan içeri girdi. Tam bu zaman, Seungmin'i gördü.
"Biraz, erkek ruhlu ol lan. Bebek gibisin." Yine, Chan'a sataşıyordu. Chan pembe Converse'lerine bakmış, sonra kafasını kaldırarak, Seungmin'e dil çıkarmıştı. Changbin'i gördüğün de, son hızla üzerine koşmuş, sıkı sıkı sarılmıştı kısa boylu bedene. "Sonunda Chang! Bu yine, bana sataşıyor!"
"Yanlız, bu demesek. Adım var beni-"
"Kes lan! Adını duymak isteyen yok! Hadi gidelim, Chan." Changbin kolunu Chan'ın omuzuna atarak, oradan uzaklaştı. Seungmin umursamaz bir şekilde göz devirmiş ve labaratuvara doğru adımlamıştı. Bu zaman, Seungmin'in yanına Jeongin geldi. "Oooo! Reis! Gelmişsin."
"Sus. Hadi." Jeongin'in soğuk tavırları, Seungmin'i sinirlendiriyordu. Zaten, piskolojisi bozuktu ve her şeye kızardı. Ama içine atardı. Bir gün patlayacağından korkuyordu. Şu ansa, sinirden gözü seğriyor, korkunç gülümsemesi yüzünde bulunuyordu.
Jeongin'in arkasından bıkmışcasına yürümeye başladı. Jeongin önde, sinirli sinirli, sert adımlar atıyordu. Kızlar el sallıyor, kendi aralarında gülüşüyordular. "Jeongin!" Turuncu saçlı, kendi adı gelen tarafa baktı. Gördüğü bedenle, bıkkınca bir nefes verdi.
"Merhaba, Lana.." Lana yapmacık bir şekilde güldü ve sonra, elini Jeongin'in kırık koluna hafif değdirdi. "Ow.. Kolun kırılmış! Ya, kıyamam! Bu Changbin denilen çocuk, kendisini bir bok sanıyor. Sen bunları hak etmedin!" Jeongin gözlerini kısarak, kıza bakmaya başladı.
"Hm.. Neyse, sınıfa gitmeliyim. Sonra görüşürüz!" Jeongin hemen telaşla, oradan ayrıldı. "Umarım, bir daha görüşmeyiz.." Turuncu saçlı sinirle fısıldadığın da, Seungmin göz devirdi. "Kız arkadaşına böyle davranmamalısın." Jeongin kafasını Seungmin'e taraf çevirdi ve kızgın tonla, konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🎸•°★Stars around The Scars ★°•🎸/Jeongbin
Fanfiction"Yaralarımın etrafına, yıldızlar çizdin." "Ne diyorsun, Jeongin?" "Hiç. Diyordum, hava bu gün çok sıcak.." "Ama yağmur yağıy-" "Sus." [TAMAMLANDI x20] !UYARI! BU HİKAYE SADECE BİR KURGUDUR!!! İDOLLER CİNSELLEŞTİRİLMİYOR!!! ★ Seke JeonBin Hassaslık...