Selamın aleyküm. 🌸
Güncelleme!! Bu kurgu olmayan bölümler filmle aynı, sadece Zeynep ve Cüneyd'in düşüncelerini, aklında geçenleri de eklenmiş hali. İsterseniz direkt kurgu bölümlere geçebilirsiniz. 🎀
İyi okumalar dilerim. 🤍
✨~Zeynep'in ağzından ~ ✨
Annemin yanına gelmiştim. Endişeleniyordu. Okumaktan vazgeçmemden, özellikle de bunun Cüneyd efendiye gönlümün düşmesi gibi bir nedenle olmasından çok korkuyordu.
Çabalamıştı, benim için çok çabalamış, babamdan çok dayak yemişti. Ben okumaktan asla ama asla vazgeçmeyecektim. Annemin başını dik tutacak, hayatımı kurtaracaktım.
İyi, hayatımı kurtaracaktım da, Cüneyd Efendinin hayatına bu denli girmişken, kimseye dokunmazken elimi tutup " yalnız bırakma beni. " diyecek kadar bana güvenen Cüneyd Efendiyi boşayıp, onu yüzüstü bırakırsam öksüz bir kimsenin ahını almış olmayacak mıydım?
Ahlı dalda bülbül ötmezdi.
Bu düşüncelerle annemle oturuyordum. Sonra konuşmaya başladı.
" Zeynep, andım olsun ki kurtaracağım seni o evden, kurtaracağım seni oradan! "
Sinirlenmeye başlamıştım. Neden annem Cüneyd Efendiyi bir canavarmış gibi görüyordu? Babamdan daha merhametli biriydi oysaki! Sinirle konuştum.
" Dönmeyeceğim bu eve. Sevmediği kocayla olan sensin! "
Annem bu sözü duyduğu an bakışları değişti. Gerçekten korkmaya başlamıştım.
" Ne demek bu? Seviyorum mu demek?! "
" Seviyorsam ne yapacaksın?! "
Dedim, dedim ama çok pişman oldum. Çünkü annem bunu duymasıyla bana çok sert bir şekilde tokat attı.
Annem bana el kaldırmazdı ki...
Sabır kotam dolmuştu. Artık burada kalamazdım. Arkama bakmadan yürümeye başladım.
Annem bana arkamdan seslenmeye devam ediyordu. Dinlemiyordum. Ne ara böyle kalpsiz biri olmuştu ki annem? Okuyacağım diyorum. Okumaya yeminim var diyorum. Sevmek suç mu oldu? Neden?
Bu düşüncelerle eve geldim. Cüneyd Efendi evde mi diye baktım. Ayakkabıları buradaydı. İçimde bir kıpırtı oluştu.
Ben gerçekten Cüneyd'i seviyor muydum?
Onu seviyor muydum bilmiyorum, ama ben ona borçluydum. Dergahtaki kızlara riyazi (matematik) öğrettiğimi öğrenince gidip hemen Sadi Hüdayi Efendi'ye yetiştirebilirdi. Amcası değil mi? Beni korumak zorunda mıydı? Öyle bir şey olsa hemen vakti mekatıl cezası alırdım.
Aklıma gelmesiyle içim ürperdi. Babam bunu duysa neler neler yapardı bize. Memlekete geri götürür, beni gider 40 yaşında bir adama verir, ilk seneden çocuğum olurdu. Okumayı rüyamda bile göremezdim.
Durup mal gibi beklediğimi farkedince kendime geldim ve eve girdim. Cüneyd beni görünce şaşırdı.
" Zeynep, ağlamışsın? "
" Annemle kavga ettim. "
Gözlerindeki bir anlık üzüntü ve şaşkınlık gördüm ama konuşmaya devam edince o ifade de silindi.
" Kavga edecek bir annen olduğu için şükür namazı kılmalısın. "
Demesiyle bir an şaşırdım. Boğazıma bir düğüm yerleşti. Konuyu değiştirmek istiyordum. Neden olduğunu sorarsa açıklayamazdım. Ne diyecektim?
" Cüneyd annem sana gönlümün düştüğünü ve bu yüzden okumaktan vazgeçmemden korktuğu ve kızdığı için bana tokat attı. Sana gönlüm düştü mü bilmiyorum ama çok karışık duygular içerisindeyim. Olabilir ama olmaya da bilir. Sen ne diyorsun bu işe?"
Falan mı diyecektim??
Sessiz kaldığımı ve gözlerimdeki üzüntüyü görünce yine gözlerime bakmaya başladı. Bakışları çok farklıydı. Bana sanki merhametle bakıyordu.
Konuyu değiştirmen ve dikkatini başka yere çekmen lazım Zeynep.
İşte o an Cüneyd'in elinde bir cübbe gördüm. Her zaman krem renk cübbe giyen Cüneyd'in elindeki cübbe çok farklıydı. Zümrüt yeşili, işlemeli, çok farklı bir cübbeydi. Konuyu değiştirmek için, hem de gerçekten merak ettiğim hemen sordum.
" Bu cübbe neden farklı? "
Cüneyd hiç ikna olmuş gibi değildi. Ağlamam aklını kurcalamış gibiydi. İşte o an
" Neden kavga ettiniz? "
Diye sordu.
Al işte.
" Anlamadı beni. " diyiverdim, ama onun dedikleri yüreğime kor düşürmüştü.
" Sen annem beni anlamadı diye ağla, ben annemi anlayamadım diye ağlayayım o
zaman. "Bu konuşmanın sonu Hem Cüneyd'i hem beni üzecekti. Ben zaten bu aralar hep üzgündüm, ama Cüneyd çocukluğundan beri üzgündü, onu daha fazla üzmeye hakkım olmadığı için konuyu tekrar değiştirmeyi denedim.
" Cübbe? "
Konuyu değiştirmesi gerektiğini anlamış olacak ki konuyu kapattı.
" Post değişiyor ya. "
Sesindeki sitemi hissetmiştim. Ama neden sitem ediyordu ki? Posta oturma seçeneği olan 2 kişi vardı? O ve Sadi Hüdayi Efendi.
" Belki Mürşit Hazretleri seni işaret etmiştir?
" Ben gecenin bir yarısı annesinin mezarını eşelemiş bir meczubum Zeynep. "
Ne diyor bu???
" Öyle şey mi olur? Sen Peygamber Efendimiz (s.a.v) gibi iftar yemeğini garip gurabayla paylaşan sünnet ehli değil misin? "
" Kıyas yapma. "
" Tövbe haşa, ama seni işaret etmeyeceği ne malum? "
Cüneyd derin bir nefes aldı.
" Ne istiyorsun Zeynep? "
" Bir de dedenden, Mürşit Efendi Hazretleri'nden duy. "
Cüneyd bu dediklerime şaşırdı, yüzünde bana karşı kızgın ya da kırgın bir ifade yoktu.
Artık Cüneyd benim dediklerime de önem veriyor, beni anlamaya çalışıyordu.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Allah'a emanet 🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cüneyd ve Zeynep 🤍
ChickLitKızıl Goncalar filmindeki Cüneyd ile Zeynep ikilisini içine daha çok aşk katıp kurgulayarak yazıyorum. 💕