Yanan Arzu.

26 3 4
                                    

ECSTACY (SLOWED) - SUICIDAL-IDOL

Meloş

Uyandığımda, tanımadığım ama iyi dekore edilmiş bir odadaydım. Başımda bir el, yanımda bir adam yatıyordu. Bu Katsukiydi. Onun evine mi gelmiştik?

Yavaşça doğrulup bakındım. Evet uyuyordu. Hafif gülümsedim yatakdaki yorganı alıp üzerine örttüm. Onu kaldıramazdım! Bu yüzden dolabına ilerledim. Uzun siyah tişörtü alıp üzerimdekini çıkartıp tişörtü geçirdim. Altındaki pantolunuda çıkartıp tişörtün kapatmasını izledim gerisinde hafif kızarsamda odadan çıktım.
Banyoya kirlileri koyup hızlıca mutfağa indim. Ev kocamandı!

Mutfağı buldum en azından çünkü salonun yanındaydı. Buzdolabını açıp kahvaltılıkları çıkarıp hazırladım.
Hiç yememiş gibi yeniydi her şey...
Ne yiyordu ki?

Yavaşça domateslere uzanacağım sırada belime iki el sarılmıştı.. İrkilerek hafifden ona baktım.

"Ş-şey ben.."

"Sen?"

Uykulu yakut gözleri benimkileri delip geçiyordu. Ve tek derdim bu değildi bile. Üstüm..eh. Fark etmiş olmalı ki bedenimi daha da sardı. Kalbim değil, bütün bedenim ısınmaya başlamıştı.

"Bana kahvaltı mı hazırlıyorsun?"

"E-evet.. umarım seviyorsundur."

"Sen yaparsan severim."

"Genelde yemez misin?"

"Yemem."

"Neden?"

"Nedeni yok."

"Olmalı, yemek önemli değil mi?"

"Benim için değil."

Hafif üzülmüştüm. Soruları hazırcevap şeklinde cevaplıyordu. Yavaşça ona doğru dönüp bir elimi yanağına yerleştirdim. Bu anı çekim...ama ilk defa umursamak istemiyordum.
Yakut gözleri, bedenimi gezinirken yanaklarım dahada ısındığını hissettim. Belimi sıkıca sarıp vücutlarımızı bütünleştirmişti. Koyu yakut gözleri, o kadar güzeldi ki. İçimde uyanmayan hisler uyanıp tavan ediyordu.

Arzu ya da hissetmek. Bilmiyorum ama bende sıkıca boynuna sarıldım. Kalbim küt küt atarken, onunda aynı şekilde attığını hissettim. Yüzüme biraz daha eğilip nefesini yüzüme vurdu. İrkilerek gözlerimi kıstım...

"Senin olmanı istiyorum."

"Benim.."

"Senin."

Yavaşça yüzüne baktım. Dudaklarıma eğilip, dudaklarını dudaklarıma sürttü.
İçimdeki kurt yükselip dudağımı dolgun dudaklarıma yavaşça bastırdım.
Bir gün umursamak istemedim. İçimdeki duygularım, çocukluğum ne istiyorsa onu yapmak istedim...
Yavaşça öpüşmeye başladık. Öpücükleri huzurlu ama bir o kadarda istekliydi. Bir elim ensesindeki saçları tutup çekiştirdim. Bedenimi bedenine sıkıca gömüp bir dizini bacak arama doğru yerleştirip oraya yaslanmamı sağladı.

Öpücüklerimiz yavaşça hızlandı. Daha da yandık, isteklendik. Belimdeki eli kalçama doğru inip toplarımı sıkıca avuçladı. Hızlı şekilde nefes almaya çalışıyorken daha da nefesimin kesildiğini hissettim... Kalçalarımdan tişörtün içine doğru ellerini sokup tenimde ellerini gezdirdi.
Her dokunuşunda daha da yanıp tutuyordum...
Yavaşça dudaklarımdan ayrılıp arzuyla yakut gözleri benimkilerle buluştu.

𝗙𝗼𝗿𝗴𝗼𝘁𝘁𝗲𝗻 𝗗𝗶𝗮𝗿𝘆 // 忘れられた日記Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin